Amacının kimseyi eleştirmek olmadığını sistemsel bir eleştiri yaptığını kaydeden Yavuz, belediye binası, polisevi ve vilayet ek hizmet binasının şehrin dokusunu bozduğunu ve bu binaların yıkılması gerektiğini, Çoruh'un çevresinin ise binalardan arındırılması gerektiğini anlattı.

 Baksı Müzesi'nin getirdiği hareketle beraber Bayburt'un bir turizm noktası, merkezi, destinasyonu haline getirilmesinin mümkün olduğunun bunun içinse acele edilmesi gerektiğini vurgulayan Yavuz, Bayburt'un değişim için iradesini ortaya koyması gerektiğine dikkat çekti.

" Maalesef! Yerel Basını İhmal Ettik"

 Kısa bir süre önce yaygın medya mensuplarının Bayburt gezisine değinen ve Baksı Müzesi'nin yakaladığı ivmeyi de arkaya alarak Bayburt'u Türkiye'nin gündemine daha fazla taşımak istediğini belirten Yavuz,

" Bayburt'un güzelliklerini Türkiye'ye taşımak için ulusal basının yanında yerel basını ihmal ettik. O noktada biraz eleştiri aldığımı biliyorum. Bir daha sefer olduğu zaman bu eksikliği yapmamış oluruz. Her zaman işte bir kusur bir eksiklik vardır. Güzel bir gezi oldu. Sadece Bayburt'u yazmalarını istiyorduk. Başka konuları da yazdılar.

 Şu anda İstanbul'da Bayburt'a gelmek istemeyen bir tane bile gazeteci yok. Çok da mutlu ayrıldılar. Bu sıcak hava, sıcak iklim, atmosfer... Sıra gecesi... Herzene... Yaylalara çıktılar, Baksı Müzesi'ni gezdiler. Bana yoğun bir talep var gazetecilerden. Bizi de Bayburt'a götür diye. İnşallah bunu belirli aralıklarla, başkanlarımızın da desteğiyle tekrarlarız, "dedi.