Özbey, sendika üyeleri ve bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla Bayburt Askerlik Şubesi önünde düzenlenen basın açıklamasında, Türkiye'nin terörle mücadele konseptini, terör örgütlerine yönelik "bitirici darbe" hamlesini, savaş olarak göstermeye kalkışanlar olduğunu belitti.

 Afrin'de yaşananlar üzerinden ortaya çıkan iki fotoğraf bulunduğunu, bunlardan ilkinin, küresel terörle mücadele konusunda bedenini taşın altına koyan Türkiye'nin varlığı, ikincisinin ise terör örgütlerinin sırtını sıvazlayan, onlarla stratejik ortaklık kuran ve bu şekilde Türkiye'nin yoluna taş koymaya çalışan küresel şer şebekesinin varlığı olduğunu anlatan Özbey, şunları kaydetti:  "Afrin'de yürütülen operasyona karşı, içeride karşıt cephe oluşturmak için ter ve dil dökenler de bizim nazarımızda bu kirli ittifakın tapınak şövalyelerinin ta kendisidir. 15 Temmuz'da FETÖ aparatıyla gerçekleştirilen işgal girişimi sırasında, sınırımızın güneyinde PKK'lı teröristlerin tetikte beklediği herkesin malumudur.

Suriye'nin kuzeyinde DEAŞ ile PKK/PYD arasında dönüşümlü strateji de öyle. 'DEAŞ'la mücadele ediyor.' diyerek, PYD'nin terör faaliyetlerinin DEAŞ'la üstünün örtüldüğünü de hepimiz biliyoruz. Daha da ötesi DEAŞ'la mücadele hikayesi abartılarak PYD'nin silah sermayesi artırılarak, örgütler arası dayanışmanın derinleştiğini de hepimiz biliyoruz.

" Basın açıklamasına, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, İl Genel Meclis Başkanı Yusuf Elçi, AK Parti Bayburt İl Başkanı Fatih Yumak, Saadet Partisi Bayburt İl Başkanı Osman Nuri Temur, Bayburt Şehit ve Gazi Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Selami Köksal da destek verdi.