Yeniden Refah Partisi Vakfıkebir İlçe Başkanı Sadettin Çiçek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yayınladığı mesajında, “Fetö yapılanmasının tarihsel süreç içerisindeki seyri ele alındığı zaman açıkça görülecektir ki, bu yapılanmayı daha en başında ilk deşifre eden kişi Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızdır” dedi.


 
"Bilindiği üzere tarihimizin her devrinde askeri darbeler var olagelmiştir. Geçtiğimiz asırda Osmanlı hanedan ailesi içerisinde başlayan darbe hareketleri, bir iki asır sonra, asker ve ulemanın da içerisinde bulunduğu tertipler ile padişahları tahtlarından eden ve hatta canlarına mal olan elim olaylara dönüşmüştür.
 
Bu kabil hareketlere son verilebilmesi için gerekli olan, meşruti siteme geçilip, 1876 yılında ilk defa milletimizin önüne seçim sandığı konulmuştur. Ve o günden bu güne tam 143 yıllık bir demokrasi geleneğine sahibiz. Gerek Osmanlı ve gerek cumhuriyet yıllarında bu demokrasi geleneği birbiri ardınca tekrar eden darbeler neticesinde çok ağır yaralar almıştır. Her gelen darbe sistemi en başladığı noktaya geri itmiş, toplumsal bağları zayıflatmış ve yeni elitler var etmiştir.
 
Fakat hiçbir darbenin etkisi 20 yılı aşamamıştır. Çünkü toplumun vicdanı ve yüreğine sinmeyen hiçbir hal, hareket ve kişi asla kalıcı olamayacaktır.
 
Askerin siyasi düzlemden uzak tutulamamasının çok acı tecrübelerini bu millet birçok kez görmüştür. Bunun için ordular lağvedilmiş, yeni ordular teşekkül ettirilmiştir. 27 Mayıs 1960 tarihinde ise ordumuzun içerisinden çıkan küçük bir komita grubu yaptığı darbe ile askeri yeniden siyaset sahasına sokmuştur. Bunun acı maliyetini toplumumuz defalarca ödemek zorunda kalmıştır.
 
Diğer bir yandan milletimizin kendisinin teşekkül ettirdiği kahraman Türk silahlı kuvvetlerine ve onun üniformasına haklı olarak, duyduğu güven ve saygı ordumuz içerisinde yapılanan cunta gruplarının işlerini maalesef kolaylaştırmıştır.
 
Milletimizin ordusuna duyduğu sarsılmaz güveni gören, küresel emperyalizm bunu kullanmak yoluna gitmiştir. Tarihin her döneminde ordu içerisindeki yapılanmak yolunu denemiştir. Irkçı emperyalizmin bu alanda yaptığı en büyük eylem ise silahlı kuvvetler içindeki fetö yapılanması olmuştur. Kökü küresel emperyalist çetelere dayanan bu yapı, kendisine istismar etmek için tertemiz Anadolu evlatlarını seçmiştir. Milletimizin dinine duyduğu sevgiyi de ana argüman olarak kullanan bu yapı maalesef birçok hedefine bu suretle ulaşmıştır.
 
Fetö yapılanmasının tarihsel süreç içerisindeki seyri ele alındığı zaman açıkça görülecektir ki, bu yapılanmayı daha en başında ilk deşifre eden kişi Pr. Dr. Necmettin Erbakan’dır. Hocamız tam 60 yıl boyunca yaptığı tüm özel sohbetlerinde, bu yapılanmayı, İngiliz gemisi ile Çanakkale ye Türk milletini öldürmek için gelen Hintli Müslümanlara benzetmiştir. 15 Temmuz tarihinde hocamızın bu tespitinin ne kadar haklı olduğunu bütün milletimiz görmüş oldu.
Kendisini başbakan ve hükümet ortağı olduğu dönemlerde bu yapı ile mücadele etmek için eylem planları geliştirdiği, dönemin bürokratları tarafından sayısız defalarca ilan edilmiştir.
Hocamızın bu mücadelesine karşılık, siyaset, kültür, sanat gibi birçok toplumsal alanda, kısa sürede ve bedel ödemeden bir yere gelmek isteyen kim varsa, bu yapının güdümüne girmiştir. Bunun doğal sonucu olarak da bu yapıya çalışmak Türkiye de kısa yoldan bir yerlere gelmenin teminatı olmuştur. Konu siyasi olarak değerlendirildiğinde ise kimi siyasetçilerin, bürokrasi üzerinde etkili olmak için, kimilerinin de oy kaygısı güderek bu yapı ile birlikte hareket ettikleri bilinen bir gerçektir.
Siyaset hizmet maksadı ile ve ulvi değerler ile yapılmalıdır. Oyu veya menfaati temel alan siyaset anlayışı, ülkenin yarınlarını çalacaktır. Kaldı ki bu tip yapılanmaların oy karşılığının olmadığını da bu süreç açıkça göstermiştir. Siyasette kalıcı başarı ancak halkın yüreğini kazanarak mümkündür.
Kahraman Türk silahlı kuvvetlerinin şanlı üniformasını kendisine siper eden bu militanlar 15 Temmuz gecesi içerisinden çıktıklarını unuttukları, bu büyük millete silah çekmiştir. Maalesef birçok vatandaşımızın da kanına girdiler.
Bu duygu ve düşünceler ile; O gece hayatını bu vatan için feda eden kahramanlarımızı, minnet ve şükran ile yad ediyorum.
Halkımızın demokrasi ve milli birlik gününü kutluyorum.”