Bir imam hatip lisesinin tarih öğretmeni, okul müdürünün "derste başarısız olan öğrencilere yüksek not vermesi" talimatını yerine getirmediği için sürülme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

Geçen eğitim yılında yaşanan bu olay, imam hatiplerdeki hastalıklı işleyişin çok çeşitli yönlerinin ortaya döküldüğü bir örneği oluşturuyor aynı zamanda.

Başlangıcından itibaren bir dizi tuhaflığı barındıran olayların gelişiminde son nokta İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün imzasını taşıyan “kınama" cezası bildirimindeki ifadeler oldu.

"Kınama" bildiriminde şu ifadeler yer aldı: 

“... İmam Hatip Lisesi tarih öğretmeni ...'ın ahlak dışı hal ve tavırlarda bulunduğu, fiil ve davranışlarında imam hatip öğrencilerini olumsuz yönde etkilediği, dersleri aksatıp sınava yönelik hazırlık yapamadıkları, dinimize, devletimize ve değerlerimize eleştiri yapması, derslerde belden aşağı fıkra anlatması ve dersleri siyasete çevirmesi söz ve fiillerinde dine bakış açısı ve devlet adına yapılan eleştirileri ve imam hatip öğrencilerinin aklını çelmesi, derste uygunsuz kelimeler kullanması, siyaset yapması, din dışı ve uygun olmayan cümleler kullandığı...”  

Bu ifadeleri barındıran "kınama" metniyle karşı larşıya kalan tarih öğretmeni, kendisine yöneltilen suçlamaların temellendirilmesini ve kanıtlanmasını istedi. Ancak kendisine hiçbir açıklama yapılmadan kınama cezası tebliğ edildi.

Mağdur öğretmen “Savunmayı yazan avukat bu bahsedilenlerle ilgili açıklama istedi. Ama hiçbir belge/kanıt olmadan ya da açıklama yapılmadan bu cezayla karşılaştık” dedi. 

MUĞLAK VE ÖZNEL SUÇLAMALAR

İddiaların çok muğlak ve öznel olduğunu vurgulayan öğretmen, “Ben tarih öğretmeniyim, çağdaş Türk ve dünya tarihi diye bir dersim var. Osmanlı tarihi diye bir dersim var. Ben bu derslerde Osmanlı tarihi anlatırken onların işine gelmeyen her şey, din ve devlete yönelik eleştiri oluyor. Aynı şey inkılap tarihinde de olabiliyor” diyerek suçlamaların öznelliğine dikkat çekti.

“Fiil ve davranışların olumsuz yönde etkilenmesi ne demek, çok muğlak. Bu suçlamayı herkese yöneltebilirsiniz” şeklinde konuşan tarih öğretmeni, öğrencilerin devamsızlık sorununun da kendisine mal edilmesini anlamakta güçlük çektiğini söyledi. 

ASIL NEDEN: MÜDÜRÜN "BAŞARISIZ ÖĞRENCİLERİN NOTUNU YÜKSELT" TALİMATI!

Ancak tüm bu olayların altında yatan asıl nedenin başka olduğuna dikkat çeken öğretmen, okul müdürünün “başarısız öğrencilerin notlarını yükseltmesi” yönündeki talimatını yerine getirmemesinden dolayı bunların yaşandığını belirtti.

Tarih öğretmenin muhalif kimliği, alevi oluşu ve Eğitim-Sen üyesi olması gibi unsurlar da eklenince, tablo daha net hale geldi.

MÜDÜRÜN TUHAF TALİMATLARI

Söz konusu okulda olayların başlangıcı 2016-2017 eğitim öğretim yılının başına uzanıyor:

Birinci dönem ilk sınav sonuçları netleştikten sonra okul müdürü, bir Şube Öğretmenler Kurulu (ŞÖK) toplantısı yaptı. Toplantıda müdür, öğrencilerin bazı notlarının düşük olmasından bahsederek, “Bunları müfettişlere anlatmakta zorlanırız” dedi. Öğretmenlere “yükseltin bu notları” talimatı verdi. Öğretmenler bunu garip karşıladı ve tarih öğretmeni de bunun yapılmasının doğru ve etik olmadığını söyleyerek, bu talimatı yerine getirmeyeceğini söyledi.

Bundan sonra okul müdürü, tarih öğretmeninden “öğrencilerin başarısızlığına dair neler yaptığı” konusunda yazılı rapor istedi; öğretmen bu talimatı yerine getirdi. Ayrıntılı olarak öğrencilerin başarılı olması için yaptığı ek faaliyetleri rapor etti. 

ÖĞRENCİLERİN ŞİKAYETİ

Bundan sonraysa daha ilginç bir gelişme meydana geldi ve bazı öğrenciler tarih öğretmenini çeşitli nedenlerle şikayet etti. Müdür yardımcılarından biri bu şikayetin büyütülmemesi gerektiğini söylerken, müdür ısrar etti ve “prosedürü yerine getireceğiz” diyerek öğrencilerin şikayetini Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yönlendirdi. Ardından prosedür işletildi ve kınama cezasında ifade edilen “suçlamalar” hiçbir kanıt ya da açıklama yapılmaksızın tarih öğretmeninin önüne getirildi. 

Bundan sonra yapılan bir diğer Şube Öğretmenler Kurulu toplantısında konu yeniden gündeme geldiğinde, tarih öğretmeni yazılı rapor istenen tek kişinin kendisi olduğunu öğrendi ve bunun bir “mobbing” olduğunu öne sürdü. Müdür de “bir sen yükseltmedin notları” diyerek aslında kullandığı yöntemle ne amaçladığını itiraf etmiş oldu. 

MOBBING BİTMİYOR

İmam hatip müdürünün istediğini yaptıramadığı öğretmene yönelik mobbing uygulamaları başka şekillerde de devam etti. Okulda öğrencilere “öğretmenlerinizle ilgili ne isterseniz yazın” diye bir anket yaptıran müdür, daha sonra bunu öğretmenlere teslim eetti. Öğrencileri tarafından genel olarak sevilen tarih öğretmeni bu hamleden de çok yara almadı, çünkü teslim edilen sonuçlarda 250 öğrenciden 5-6'sı dışında pozitif değerlendirmeler yer aldı. 

İMAM HATİPLİLERE ÖZEL UYGULAMA: BAŞARISIZ DA OLSAN YÜKSEK NOT!

Tarih öğretmeninin bu hikayesi, imam hatiplerle ilgili “bu da mı oldu” dedirtecek gelişmelere bir yenisini daha ekledi. Böylece imam hatip öğrencilerine ücretsiz servis-yemek, ikametgah zorunluluğunun olmayışı, her türlü maddi destek ve yüceltme uygulamalarına; bir de “başarısız olsan da yüksek not” imkanı sağlanmış oldu.