|
Baş gavatın adamı konuştu

Karısını, kızını, anasını, bacısını satana gavat derler bu topraklarda.



Vatanını satana uygun görülen tanım ise 'hain'.



Pek hafif duruyor.



Kibar bile bulunabilir.



Vatanına ihanet eden, gavatın karesi eder.



Gavat kere gavat.



*


Vatan, toprağıyla taşıyla, bir bütündür.



Hiç kimseye, hiçbir şekilde teslim edilmez.



Şartlar ne olursa olsun.



Can verilir, vatan verilmez.



Aksini düşünenler ve kamera karşısında “Türkiye bölünecekse, oturur konuşuruz. Eşit şartlarda…” diye konuşarak, videosunu takipçi kitlesine meziyetmiş gibi okyanus ötesinden ulaştıranlar için bu sözler anlamsız olabilir.



Onu ağlayarak dinleyenlere de bir şey ifade etmez.



Fakat vatanın ne olduğunu bilen herkes için anlamı büyüktür.



*


Adam diyor ki “Yirmili yaşlarında bir cemaate girdi diye…”



Yahu kimse suçlamaz öylesini.



Bir defa cemaat dediğin, cemaat değil, örgüt.



Terör örgütü.



Silahlı, tanklı, toplu, bombalı…



Yirmili yaşların üzerinden, içli dışlı, bir o kadar yıl daha geçmiş üstelik.



Ve zerre pişmanlık yok.



*


“Bizim Torinolu Şaban'ın yanılma hakkı yok mu?” sözünün de tutulur yanı görülmüyor.



Yanıldıysa gelsin, yanılmışım desin; o zaman tamam.



Varını yoğunu okutup, herkese paraları bankaya yatırıp destek olma yönünde talkım verirken, kendi milyarcıklarını çuvalla dışarı kaçıran birinden söz ediyoruz.



Terör örgütünü cezbeyle savunan birinden.



Hangi yanılma hakkından bahsediyorsun?



*


Bu kadar ateşli taraftarıydın madem, sen niye kaçmadın dışarı?



Erdoğan'a küfürler ettiğin halde burada kalarak mücadele etmek midir vazifen?



Ülkeyi kana boğmak, darbe yapmak isteyenlerin yanında olduğun aşikârken, hangi kafayla hâlâ çıkıp konuşuyor ve terör örgütünü, teröristleri savunabiliyorsun?



Senin hâlâ ortalıkta dolaşmana göz yumanlar utansın.



Konuşmanı alkışlayanlarla beraber…



*


O sözlerin ne anlama geliyor, herkes farkında.



Tankları halkın üzerine sürenleri haklı görüyorsun.



Sivil vatandaşlara kurşun sıkanları, onlara “it sürüsü” diye bağıranları destekliyorsun.



Cumhurbaşkanını öldürmek için giden timin 'başarısız' olmasına üzülüyorsun.



Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bomba atanları savunuyorsun.



İçindeki özlem, iç savaş.



Kalbinden geçen, darbe.



Uğruna hizmet ettiğin, işgal.



Bütün bunlar, dünyanın her yerinde şerefsizliğin dik âlâsı demektir.



*


Senin önder bildiğin, lider gördüğün kişi, 20 Ağustos'ta bak ne söylemişti:



“Haçlının ülkenizi işgal etmesi, çok tehlikeli değildir; çünkü sizin ve onların arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar, sizin kadınlarınıza kızlarınıza ilişmezler, mâbedinize ilişmezler; ilişmemiş Haçlılar.”



Bir itirazın yoktur sanırım.



Sen de böyle düşünüyor olmalısın ki çuvallamış bir çetenin utanmadan, çekinmeden savunuculuğunu yapıyorsun.



*


Haçlılar kadınlara kızlara ilişmezmiş…



Irak'a bak, Suriye'ye bak, görürsün.



İşte bunun için 'hain' kelimesi, sizin üzerinizde pek narin duruyor.



Yalnızca hain değil, aynı zamanda gavat oğlu gavatsınız.



Öyle oluşunuzun belgesi işte yukarıdaki satırlar.



O sıfata layık görülen kişiler, yalnızca bir iki yakınını satar.



Siz her şeyi göze alarak, bütün memleketi satışa çıkardınız; taşıyla toprağıyla, kadınıyla kızıyla…


#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
#Suriye
#Irak
#Haçlı
7 yıl önce
Baş gavatın adamı konuştu
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset