RAPOR HAZİRAN 2016'DA VERİLMİŞTİ.
AKPM Türkiye raportörleri Estonyalı Marianne Mikko ve Norveçli Ingebjorg
Godskesen raporu 22 Haziran 2016’da sunmuştu. Böylece Türkiye'nin
2004'te çıktığı siyasi denetim sürecine yeniden alınmasına karar
verilmiş oldu.
DENETİMİN KARARININ İLERİ ATILMASI TALEBİ REDDEDİLDİ.
Türkiye delegasyonu Türkiye'de yapılacak olası düzenlemeler göz önünde
bulundurularak, denetim sürecinin başlatılması konusundaki
değerlendirmenin AKPM'nin 2018 Bahar Dönemi'ne bırakılmasını talep etti.
Ancak bu talep reddedildi.
EKLENEN ALTI MADDE.
Haziran'da sunulan rapora 15 Temmuz darbe girişimi sonrası gelişmeler ve
16 Nisan Referandumu göz önüne alınarak altı ek madde eklendi.
İDAM CEZASI AVRUPA KONSEY İLE BAĞDAŞMAZ.
Karar tasarısına yapılan en son eklerin biri Türkiye'de OHAL ilanının
ardından sık sık gündeme gelen idam cezasını yeniden yürürlüğe konulması
konusu da yer aldı. Ek kararda idam cezasının Türkiye'nin Avrupa Konseyi
üyeliği ile bağdaşmadığı bildirildi. Ayrıca OHAL döneminde toptan ceza
verme uygulamalarının da sonlandırılması istendi.
YSK KARARININ TAM ANLAMIYLA İNCELENMESİ İSTENDİ.
Diğer ek Yüksek Seçim Kurulu'nun 16 Nisan Referandumu’nda aldığı
mühürsüz oyların kabul edilmesi kararıyla ilgili bütün itirazları tam
anlamıyla incelenmesi talep edildi. AKPM'nin Seçim Gözlem Heyeti'nin
raporu doğrultusunda referandumun adil olmayan bir şekilde gerçekleştiği
ve iki taraf arasında eşitlik olmadığı belirtildi.
OHAL’İN KALDIRILMASI İSTEĞİ.
Kararda, olağanüstü halin mümkün olan en kısa zamanda kaldırılması
istendi. OHAL soruşturma komisyonunun daha fazla gecikme olmaksızın tam
olarak aktif hale getirilmesinin gerektiği belirtildi.
BELEDİYELERE KAYYUM ATAMALARI.
Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin yerel yönetimlerle ilgili konvansiyonunu
ihlal ettiği ve Güneydoğu’da tutuklu bulunan belediye başkanlarının
serbest bırakılması gerektiği belirtildi.
VENEDİK KOMİSYONU TAVSİYELERİNE UYULMASI.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin anayasa ve hukuk konularındaki
referans kurumu Venedik Komisyonu'nun 16 Nisan Referandumu öncesi
anayasa değişikliği teklifi ile ilgili sunduğu tavsiyelere uyulması
istendi. Komisyon değişiklik teklifinin “tek kişilik rejim” tehlikesi
barındırdığı uyarısında bulunmuş ve Türkiye'nin otoriter bir rejimi
engelleyecek tüm mekanizmalardan yoksun kalacağını ifade etmişti.
AKMP’NİN SİYASİ DENETİMİ NEDİR?
Türkiye'nin 1949 yılında kurucu üye olarak dahil olduğu AKPM'de 1990'lı
yıllarda oluşturulan "denetim süreci" üye ülkelerde demokrasi, insan
hakları ve hukukun üstünlüğü gibi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin
(AİHS) temel değerlerini tesis etmeyi amaçlıyor ve uygulanmasını
denetliyor. AKPM’nin denetim mekanizmasıyla, bu süreçteki ülkelerin
Avrupa standartlarında demokrasi, insan hakları ve hukuk devletiyle ne
derece uyumlu oldukları ölçülüyor.
Türkiye denetim sürecine 1996'da alınmıştı. Süreç 8 yıl sürmüştü.
Yapılan yapısal değişiklikler ve düzenlemeler sonrası AKPM’nin denetim
sürecinden Haziran 2004’te çıkarılıp, “post-monitoring” adı verilen
denetim sonrası sürece dahil edilmişti. Bu süreçte, söz konusu ülkeyle
ilgili raporlar yazılmasına ve konunun genel kurul oturumunda ele
alınmasına gerek görülmüyor.
AV. KÜÇÜK: “ÜLKEMİZDE HAK VE ÖZGÜRLÜKLER KISITLANIYOR”
Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, konseyin ‘hukukun üstünlüğü’,
‘demokrasi’ ve ‘insan hakları’ ndan oluşan üç ilkesi olduğunu, bu
ilkelerin her ülke için geçerli olduğunu belirtti. Kararın Adalet ve
Kalkınma Partisi’nin ötekileştirici, baskıcı ve hak ve özgürlüklere
aykırı politikalarından bağımsız düşünülemeyeceğini söyledi.
KAVGACI POLİTİKALAR.
AKPM’ nin tarihinde ilk kez siyasi denetim sürecinden çıkan bir ülkeyi
geri noktaya düşürerek tekrar siyasi denetim sürecine aldığına değinen
Av. Küçük, “Türkiye 2004’te siyasi denetim sürecinden çıkartılmıştı.
Aynı siyasi iktidar döneminde başlayan süreç bu kararı kutlamalara
dönüştürmüştü. Yine aynı siyasi iktidar döneminde bugün yeniden siyasi
denetim statüsüne girmek ülkemiz adına büyük bir ayıp, kaygı verici ve
üzücü bir durumdur. Bugüne kadarki baskı politikalarından, hak
ihlallerinden, hukuksuzluklardan ayrı düşünülebilecek bir karar değil.
Bu aslında siyasi iktidarın sorumluluğunda olan, Cumhurbaşkanının
Türkiye'yi yalnızlaştırıcı, herkesle yürüttüğü kavgacı politikaların
sonucudur. Eyyy Avrupa naraları atmadan önce biz neler yaptık da durum
bu hale geldiyi iyice düşünmek ve değerlendirmek gerekli” diye konuştu.
Konseyin; Hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları gibi temel
ilkeleri olduğunu ve her ülke için uygulandığını ifade eden Av. Küçük,
“Yani bu ilkeler Türkiye için ayrı İzlanda için ayrı değil.”
“EYYY AVRUPA NARALARI ATMADAN ÖNCE İYİCE DÜŞÜNÜLMELİ”
Adana Baro Başkanı Av. Küçük, bugüne kadar en az 10 rapor
yayınlandığına işaret etti. “Bu prensipler Türkiye'de ihlal edildi; OHAL
ve KHK’lar Türkiyesi'nde demokrasi ve hukukun üstünlüğü söz konusu
değil. Aslında bu karar beklenen bir karardır. Söz konusu karar,
Avrupa'nın Türkiye'deki ihlalleri daha sıkı olarak izlemesi ve
denetlemesi anlamına gelmektedir. Bu karar: Ülkemizde hukukun üstünlüğü,
demokrasi ve insan hakları noktasında eksiklerin giderilmesini, ancak
ondan sonra ilişkilerin ileri taşınabileceği anlamına gelmektedir.
Türkiye daha fazla içe kapanmadan daha çok demokrasi anlayışını
benimsemelidir.”
“BİR YIL İÇİNDE YENİDEN DEĞERLENDİRİLECEK”
“Bir yıl içerisinde yeniden değerlendirme yapılacak. İhlallerle ilgili
ne tür gelişmeler olduğuna, neler yapıldığına bakılarak daha sonrasında
izleme sürecinin devam edip etmeyeceğine karar verilecektir. Bir yıl
içerisinde gerçekten yapılması gereken her türlü demokratik çaba
gösterilmeli ve özellikle savaş politikalarından vazgeçilmelidir. Çünkü
bu Türkiye'nin ekonomik ve ticari ilişkilerini de etkileyecek. Bunun
halka en başta ekonomik yansımaları olacaktır.”
“GERİ DÖNÜLMEZ DEĞİL”
“Türkiye'deki iktidarın yapması gereken bir an önce bu politikalardan
vazgeçerek, barış politikasına, demokratik haklara, siyasilerin
tutukluluğundan vazgeçilmesine, gazetecilerin serbest bırakılmasına
yönelik politikalar geliştirmektir. Eğer bu politikalar geliştirilirse,
AKPM’nin bu karar geri dönülmez değildir. Ama aynı politikalarda ısrar
edilirse, o zaman gerçekten Türkiye için Avrupa Birliği hayal olur”
DENETİM SÜRECİNDE OLAN ÜLKELER.
AKPM’nin siyasi denetim sürecinde şu anda Ermenistan, Azerbaycan,
Moldova, Bosna-Hersek, Gürcistan, Moldova, Rusya, Sırbistan ve Ukrayna
bulunuyor. Bulgaristan, Karadağ ve Makedonya ise denetim sonrası diyalog
sürecinde bulunuyor.