1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tarihe geçen bir 8 Mart

Banu Güven
9 Mart 2019

İstanbul’da her 8 Mart’ta yapılan Feminist Gece Yürüyüşü’ne neden izin verilmedi? Banu Güven DW Türkçe’de yazdı.

https://p.dw.com/p/3Eill
Türkei Internationaler Weltfrauentag in Istanbul
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/E. Gurel

Bunu da yaptılar. Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadınlara giriştiler.

İstanbul’da en şenlik havasında geçen yürüyüşü, 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’nü gaz ve plastik mermiler kullanarak engellediler. Kadınları ara sokaklara sürdüler. Öyle sahneler çıktı ki ortaya, ne olup bittiğinden habersiz bir kişi görüntüleri izlese, polisin kamu güvenliği açısından büyük bir tehdidi savuşturmaya çalıştığını düşünebilirdi. Gürültüyle patlayan silahlar, duman, bağırış çağırış…

Türkei Banu Güven
Banu GüvenFotoğraf: Privat

Ha, bir de ağır cinsiyetçi küfürler. Kadınlardan birine “O sopayı senin...” diye bir cümle sarf eden erkek bir polis gördük bir videoda mesela! O polis maalesef toplumun bir kesimini temsil ediyordu. İtaat etmeyen, hesap soran kadına tahammül edemeyenleri. Bu kadınlar, şiddetle bastırılmaya çalışılan cinselliklerini haykıran sloganları ve tavırlarıyla polisin ve temsil ettiklerinin gözünde ahlakı zayıf bir kitleydi zaten. O yüzden polis karşısındaki kadına bu küfürle de saldırdı. Sonra kendisini duyan amirinden en ufak bir uyarı almadan kabara kabara “işini yapmaya” devam etti. Kadın polisleri düşünüyorum böyle durumlarda. Bazı kadınların erkek egemen siyaset tarafından hemcinslerine karşı nasıl bilendiğini gördüğümde içim sızlıyor. Umarım, diyorum, biri, en azından biri, o polisi duyup da, “Ne diyorsun sen?” diye çıkışmıştır.

Neden?

Kadınların yürümesine bu yıl izin verilmedi, çünkü İstiklal Caddesi’nde özgürlük, eşitlik, barış taleplerinin yankılanmasına artık tahammül yok. Kadınların talepleri bütün düzenin sarsılması anlamına geldiği için, onlara artık hiç izin yok herhalde. Çünkü onlar işyerinde, evde, sokakta taciz ve şiddetle karşılaşanların, hayatı evlilik ve annelik rolü üzerinden kurulsun istenenlerin, emekçilerin, Flormar direnişçisi kadınların, Galatasaray’da toplanmalarına izin verilmeyen Cumartesi Anneleri’nin, bu topraklarda kan dökülmesine son verilmesini istedikleri için yargılananların taleplerini paylaşıyorlar. Otoriter bir yönetimin istemediği ne varsa, İstiklâl Caddesi’ne toplanacak, büyük bir özgürlük dalgasının üzerinde yükselerek Taksim’den Tünel’e akacaktı yine. İşte buna izin verilmedi.

İstiklal Caddesi’nde olanlar uluslararası ajanslar ve kanallar tarafından an be an izlendi, paylaşıldı. İktidar barışçıl bir kadın yürüyüşünü bu şekilde dağıtarak tarihe geçti. Pekiyi, kadın hakları konusunda öncü olmak iddiasını dilinden düşürmeyen iktidar foyasının iyice meydana çıkmasından hiç mi endişe duymadı? “Nasıl olsa medyamız ne olup bittiğini duyurmaz. Sabah Emine Erdoğan’ın İstanbul Borsası’nda gong çalmasıyla imajı kurtarırız” diye mi düşündü?

Çok acıklı. Diyecek başka bir şey yok.

Kadınların inadıysa sürecek. Bu böyle biline.

 

Banu Güven
© Deutsche Welle Türkçe

Türkei Banu Güven
Banu Güven Gazeteci ve TV moderatörü. Türkiye, Almanya ve dünyadaki gelişmeler üzerine yazılar kaleme alıyor.