Bir ülkeye, bir millete, bir şehre kendini ait olduğunu hissetmek... Bu duygu çok şey kazandırır insana... Önce güven, bağlılık, özgürlük sonra da başarı...
İnsanın kendini bir yere bağlı hissetmesi, sorumluluk duygusunu da güçlendirir, başarıya şartlar.. Böylece hem kendisi hem de ülke ya da şehir, bir ölçüde de olsa kalkınır.
Ben İzmirliyim örneğin... Nerede gitsem, edindiğim kent kültürünü, hoşgörümü, toplumsal bilincimi beraberimde götürürüm. Bu kaçınılmaz.
Ve de her gittiğim yerde, mümkünse, benim gibi İzmirli olan ya da Karşıyakalılık ruhunu taşıyan insanların bir arada olduğu bir derneği arar, bulurum. Kısa süreli de olsa o insanlarla tanışmayı önemserim.
İzmir'de ise zaten aralarındayım.
Bu arada, aynı zamanda, 7 sene içlerinde, Denizli'de yaşadığım için, İzmir Denizlililer Derneği'nin de bir üyesiyim.
Onlarla her toplantı, gençliğimi yaşadığım şehre beni geri götürür, anıları yaşatır.
***
Geçen pazar günü, beni duygulandıran bir kahvaltının konuğuydum. Yakın bir dostumun davetiyle katıldığım İzmir Balıkesirliler Derneği'nin bu özel gününde dayanışmanın, arkadaşlığın ve hemşehrilik duygusunun kutsallığını yaşadım, bir birlikteliğe bir kez daha hayran kaldım.
Dernek Başkanı avukat Erkul Erdem'in dediği gibi, "İzmir gibi lider bir kentte özgürce Balıkesirli yaşamanın onuru"nu gördüm tüm yüzlerde...
Aslında bu toplantının amacı, yıllarca İzmir'e hizmet etmiş bir Balıkesirliye teşekkür etmek, plaket vermekti.
Aynı zamanda derneğin yönetim kurulu üyesi olan, 16 yıl İzmir Vergi Dairesi'nde çalışan, buradaki Başkan Yardımcılığı görevindeyken Balıkesir'e yatay geçiş yapan, şu anda Burhaniye Belediye Başkan Yardımcısı olan Cemal Akkılınç'tı bu özel kişi...
***
Çok sempatik, hoşgörülü, sıcak bir insan Akkılınç... Kendisine plaket verilirken, hem hemşehrilerine teşekkür ediyor hem de çalışma hayatında 20 yılını verdiği İzmir'e hayranlığını dile getiriyordu.
İzmir ve Balıkesir, ortak bur duyguda buluşmuştu adeta... Bu ruh kahvaltı boyunca sürdü. Sohbetler, konuşmalar, art arda... Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur'a da selam göndermeyi, kente verdiği emeği, çalışma azmini övmeyi de unutmadılar...
Bu özel bir birliktelik duygusudur.
**
Kendini bir yere ait olduğunu hissetmek güzel bir şey... Hele bu güzelliğe, bulunduğun şehrin de katkı koyması, bir pencere açması, insanlarının saygısı da artı bir değer olarak ortaya çıkıyor.
İzmir'de birçok hemşehri derneği var; Manisalısı, Konyalısı, Erzurumlusu, Balıkesirlisi, Ankaralısı, Denizlilisi, hatta Akhisarlısı burada bir arada, çelişkiye düşmeden, özgürce yaşıyor.
Doğup büyüdükleri kenti unutmadan... Kentler arası diyaloğa katkıda bulunarak, kendilerini en doğru şekilde ifade ederek...
İzmir Balıkesirliler Derneği'nin kahvaltısında yaşadığım bir saat, bana bunu hissettirdi, mutlu etti, güven verdi.
Yaşar Kemal
Türkiye gibi, çok renkli, farklı kültürleri, etnik kimlikleri bir arada barındıran ülke, dünyada çok az...
Yaşar Kemal
Türkiye gibi, çok renkli, farklı kültürleri, etnik kimlikleri bir arada barındıran ülke, dünyada çok az...
İşte bu nedenle, hep birileri çomak sokar, barışı bozmaya, bundan çıkar elde etmeye kalkar...
Oysa ki bu ülke, bir cennettir aynı zamanda...
Bizi buna hissettiren ise sadece doğası, coğrafyası, insan ilişkileri değil, yetiştirdiği değerlerdir.
Bu değerlerden biridir Yaşar Kemal... Bir yol gösterici, bir gerçekçilik ustası...
***
Yazdığı kitaplarda hep bizleri gerçeklerle yüzleştirdi Yaşar Kemal... Toplumsal çarpıklıkları, bölgeler arasındaki uçurumu, insan ilişkilerindeki iki yüzlülüğü, Anadolu coğrafyasının içine düştüğü zorlukları, ağalık sistemini, birebir, tüm gerçeğiyle, ayna tutarak anlattı; hiç korkmadan, çekinmeden, tüm çıplaklığıyla...
İstedi ki, bu topraklarda yaşayan insanlar, doğusundan batısına, aynı yürekle, barış içinde dayanışsın, birlikte kalkınsın.
Birçok kitabını okudum Yaşar Kemal'in... İnce Memed'leri, Yer Demir Gök Bakır'ı... Yılanı Öldürseler'i...
Hepsi de ayrı etkileyici ve sarsıcıydı ancak en çok Yer Demir Gök Bakır'dan etkilendiğimi söyleyebilirim. Hele Zülfü Livaneli'nin çektiği filmini de izleyince...
O Anadolu gerçeği, hayatımın rehberi oldu benim için...
Güle güle Büyük Usta, gerçekci özgür kalem... Anadolu insanı, senin aydınlattığın yolda ilerliyor, gelişiyor.
Ruhun şad olsun, ışığın hiç eksilmesin.