Bakü Türk Şehitliğinde Nevşehirli Dört Fidan

Mevlana der ki  “aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.”  Mevlana bu sözleri 1200’lü yıllarda söylediğinde, belki kendisi de Anadolu insanının bu sözü bu kadar taçlandıracağını düşünmemişti. Çünkü ecdad bunu sadece işitmekle kalmadı, yüreğine kazıdı, ilke olarak benimsedi ve yaşadı.
1900’lü yıllara gelindiğinde o güçlü duygudur ki; kendisi 7 cephede savaşırken, düşmanları tarafından yok edilmeye çalışılırken dahi, dostu Azerbaycan’ın zorda kaldığını görünce, oralara kadar gidip samimiyetini canı pahasına ortaya koydu Anadolu halkı.

Biz de Şubat soğuğunda gittiğimiz Azerbaycan’da 1130 şehidimiz anısına Bakü'de yaptırılan“Türk Şehitliği”ni ziyaret ettik. Burası, 1918 yılında, Ermenilerin ve Bolşeviklerin Bakü'de, Azerbaycanlı kardeşlerimizi katlettiği haberini alınca, Nuri Paşa komutasındaki 8 bin kişilik ordu ile Azeri kardeşlerinin yardımına koşan, 15 Eylül 1918'de Azerbaycan’ın düşman işgalinden kurtuluşuna katkı sağlayan ecdadımızın istirahatgahı.

Ecdadımız, kendisine “hasta adam” yakıştırması yapılırken, tarihin en zor zamanlarından birini yaşarken dahi dostunun, kardeşinin, mazlumun yanında olmuş. “Ne kadar onurlu bir davranış, ne kadar yüce bir duygu” diyorsunuz, devamını getiremiyorsunuz… Dün yoklukta ve savaşta canını paylaşan bir nesilden, bugün varlığı paylaşamayanları düşününce tablo zihninizde daha da ağırlaşıyor.

Azerbaycan ve Türk Bayraklarının gölgesinde yatan 1130 şehidin her birinin önünden geçerken duygulanıyorsunuz; evini, ailesini, dostunu, çocuğunu ve dahi her şeyini bırakarak buralara gelip canı pahasına mücadele ederken, Ermeni kurşunuyla şehit olma duygusunun, zihninizde fırtınalar kopardığına şahit oluyorsunuz. Nasıl bir duygudur,  tahmin etmeye çalışıyorsunuz. Edemiyorsunuz…

Nevşehir’den gelip orada şehit düşmüş dört fidanı görüyorsunuz, deniz tarafında…
Nevşehir’den gelip de Bakü’de şehit olanlar:
1.    Mehmetoğlu Mehmet (1301 doğumlu - 34 yaşında)
2.    Osmanoğlu Veli (1302 doğumlu - 33 yaşında)
3.    Karavelioğlu Mustafa (1308 doğumlu - 27 yaşında)
4.    Alioğlu Osman (1310 doğumlu –25 yaşında)
Boğazınızda bir şeyler düğümleniyor. Memleketiniz geliyor aklınıza, üzüm bağlarından, bozkırlardan gelen ana kuzuları, yağız delikanlılar diye düşünüyorsunuz…
Bir yönüyle ayrıca gururlanıyorsunuz hemşehrilerinizle ecdadınızla. Ecdad buraya da mührünü basmış diyorsunuz...
Bu duyguyu bilen ve hisseden için ne büyük mutluluk, ne büyük gurur. Bu vesileyle şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum.