BAHİS TERÖRÜ…

Doğrusu… Bu mevzuuyu aylar önce yazacaktım..

Özellikle, futbol sezonu başlamadan önce..

Lakin hepimizin malumu..

Türkiye'yi kasıp kavuran; "şer faaliyetleri" pek göz açtırmıyor.

Ülke ve millet olarak ne yazık ki, "dört bir taraftan" saldırı altındayız…

Emperyal terör…

Küresel hasımların "işbirliğiyle"

Canımıza, vatanımıza, malımıza, irademize karşı "kalleşliklerinin" artık bini bir para…

İşte bu "hainlikler" yüzünden "bahis terörüne" bir türlü eğilim gösteremedim…

Yazamadım…

***

Öncelikle!

Hadiseyle alakalı, "uyaran, şikâyet" eden…

Yazılmasını…

Konu edilmesini…

Her defasında, ısrarla vurgulayan…

Detaylı bilgiler aktaran…

Ve "ilgilerin" meseleye müdahil olmasını isteyen…

Ve "yasadışı bahsin" bir terör saldırısı olduğunu benim gibi sıkça vurgulayan…

Evet, siz okurlardan "özrümü beyan" ediyorum…

Gecikmeden dolayı..

***

Futbol ligleri...

Malum, ikinci yarı için yoğun bir mesai içerisinde…

Şu an devre arası…

Maçlar oynanmıyor…

Transferler..

Kadro oluşturmalar ve kamplar..

İşte bu durumu da fırsat bilerek; "bahis terörünü" bugün mevzu etmek istiyorum…

Tabi bu "terör de" diğer terör yapıları gibi üst aklı; ithal…

Dış orijinli sömürücü, bir düzen halinde bize saldırıyor.

Ağına alıp iliklerimize kadar "vampir gibi" emiyor.

***

Nitekim!

Türkiye'deki futbol dâhil…

Diğer spor oyunlarını da…

Asli unsurlarından çıkardığını da buradan söylemek isterim…

Şike ve bahis…

Maalesef "bu alanı da" çok yönlü erozyona uğrattığı aşikârdır…

Sportif sektörden, ticari sektöre..

Hatta "kumarbazlar" çetesi yarattı...

***

Evet…

Bahis.. İddia… Milli Piyango.. Loto-Toto..

At yarışları..

Gazinolar..

Veya diğer "adına şans" denilen oyun salonları..

Her ne melanet; "adı verilirse" verilsin…

Genel itibariyle hepsinin ortak tanımı; "kumardır"…

İster yasal olsun, ister olmasın...

Hepsi; karşımıza birer tahrip kalıbı gibi çıkmaktadır.

Tabi "yasal" duruma hep muhalif olmuşum…

"Devlet'in kumarı yasal zeminde oynatması" demek…

Açıkça "ahlaksızlığı" toplumuna ve milletine enjekte etmektedir…

Neyse!

Konuyu "kumarbaz" devletin kulvarında boğmak istemiyorum…

Kumara dair bir deyiş var…

Denir ki; "her zaman kasa kazanır"

***

Asıl konuya gelirsek… 

Şu, Kıbrıs Merkezli "bahis" terörü…

Yani "sanal" bahis kumarı…

Yani yasadışı oynatılan bahis…

"Kene" gibi kan emici bu teröre her köşe başında rastlamak mümkün..

Özellikle, Güneydoğu…

Ve pek tabi ki, Diyarbakır'da "inanılmaz" düzeyde; bir rağbet var.

Oynatan da çok…

Oynayan da çok..

Yeter ki, internet olsun..

Yeter ki, lap-top olsun..

Bilgisayar olsun...

Manav mı, kahvehane mi, Cep telefonu satıcısı mı?

Büfe mi..

Ya da bilgisayar satıcısı mı?

İnternet kafeleri mi?

Yani aklınıza ne gelirse gelsin…

Evlerin bodrum katları dâhil birer "bahis" bayisi olarak faaliyet yürütmektedirler...

***

Çıkın Ofise.. Yürüyün Bağlar'a…

Gidin Kayapınar'a, Yenişehir'e..

Sur ilçesi…

Hele ki ilçe merkezleri…

Sokak başı..

Her semtte…

Bir değil, birden çok "yasadışı bahis" oynatan bir mekân var!

Mantar gibi…

Oynayanlara bakın…

Bırakın yetişkinleri…

Gençleri…

Okul çağındaki öğrenciler bile var…

İnanılmaz bir para sirkülâsyonu dönüyor.

Denilene göre her hafta sonu Diyarbakır'dan giden para "10-15 milyon lira.

***

Peki, çark nasıl işliyor?

Bayi…

Ve bahis oynayan kişi arasında…

Bir okurumun ilettiği gibi "karşılıklı güven" var…

Özetle şöyle ifade ediyor…

Bahis oynatan kişi bulunduğu "semtte" çevre ediniyor…

Güven veriyor…

Müşteri de, "bu adam kaçmaz, paramı yemez" diye güveniyor…

Böylece, "internet" üzerinde, trafik başlıyor…

***

Sanal bahis neden bu kadar revaçta?

Müşterisi neden çok, bayisi neden bu kadar fazla sorusuna gelince?

Yasal ile yasadışı arasındaki; "meblağ" farklılığından kaynaklanıyor…

Şöyle ki…

Resmi oyunda, 1'e 2 oran verilirken..

Yasadışı bahiste, 1'e 3 ve daha fazla oranlara çıkabiliyor…

Ki en düşük kupon 5 lira.

***

Ve bu terörün yarattığı tahribata gelelim…

"Kumar ev" yıkar ya…

Ne hazin ki…

Bahis terörü de, diğer "şiddet" terörü gibi; toplumsal bir yıkıma neden oluyor…

Evini-barkını yatırıp; "kaybedenler?"

İflas edip, "işyerinin" kepengini indirenler…

Bankaların…

Tefecilerin ağına düşüp; "gırtlağa" kadar "bahisle kazanacağım" sevdasıyla, borçlananlar…

Sayıları; binlerle ifade edebiliriz…

***

Yine bir okurumun anlatımıyla…

Ki, bizzat da görüştüğüm kişinin ifadesiyle…

Nasıl bir uçurumun eşiğine geldiğini…

"Bu illet" uyuşturucu gibi bağımlılık yaratıyor…

Bir derken, iki derken "bakıyorsun ki" batağın içerisindesin…

Evimi, arabamı, altınlarımı hepsini kaybettim…

Eşimden boşandım…

Şimdi, "iş, aş "peşinde rezillikleri oynuyorum…

İntiharı düşünüyorum…

***

İnsanların da…

Ailelerin de…

Toplumun da genel yapısını "bozduğu" gibi psikolojik dengesizlikle; "tahribat üzerine" tahribat yapıyor..

Canını kaybedenler…

İntihara sürüklenenler…

İşsizlik ve yoksulluk girdabında boğulan gençler…

Bir umut diyerek…

"Ceplerindeki" harçlıkları bahis dükkânlarında, eritiyorlar…

Ki enva-i suça da eğilimlerine neden oluyor…

Fuhuş, uyuşturucu, hırsızlık…

Öyle ki, "bahise" para yetiştirme argümanı haline geldi..

Yani her türlü kirli oyunu içinde barındıran, insanları psikolojik yönde manipüle eden "bahis terörü" vahim bir "çürümüşlüğe" neden oluyor?

***

Sorun!

Elbette ki, salt Diyarbakır'a…

Ya da, Güneydoğu illerine yönelik değil…

Mevzu, Türkiye'nin "geneline" dair, bir açmazdır…

Ama!

Resmi bir veri bende yok…

Ancak; Diyarbakır ve özellikle Güneydoğu'nun bu noktada "hayli sömürü" altında olduğunu söyleyebilirim…

Çünkü…

İşsizliğin,

Yoksulluğun,

Geri bırakılmışlığın olduğu bölgelerde…

***

Hele ki..

Eğitim ve öğretim..

İnanç..

Ve bir çok erozyona uğrayan, uğratılan değerler noktasında..

Ne yazık ki..

"Kumar ya da bahis" bir kurtuluş umuduyla; "rağbet" görmektedir…

Bunun için…

Buradan ilgili ve yetkililere sesleniyorum…

Özellikle de;

İl Yöneticilerimize,

Emniyet teşkilatına, "bu alanın da" bir terör meselesi olarak görülüp; "mücadele" edilmesi gerekir uyarısını yapmak istiyorum.

***

Çünkü bir taraftan "sömürülüyoruz"…

Diğer taraftan da, "ahlaki erozyona" uğruyoruz…

Ve iki yönden de…

Ülke ve millet olarak; "hayati kayıplara" maruz kalıyoruz…

O'nun için…

Bu "bahis terörü" illetiyle ciddi ve samimi bir "uğraş" gerekir…

Liglerin başlamasına sayılı günler var…

Bu zaman dilimi; "fırsat" olarak görülebilinir…

Yeni acılar yaşanmasın…

Lakin yarın çok geç olabilir…