Emekli bir generalle sohbet ettik önceki gün. Ulusalcı, CHP'li ve Kemalist'ti. Türkiye'nin derin adamlarından biriydi. "Ekrem İmamoğlu bitti" dedi.
CHP'de kamplaşmalar ve liderlik kavgaları ayyuka çıktı. İmamoğlu'nu kurtarıcı gibi görenlerden Ulusalcılar şimdi sövüyorlar. Bir grup "Özgür Özel olabilir mi" diye nabız yokluyor. Amerika'da hiç ismi duyulmamış, hiç yıpranmamış, Washington'da yaşayan biri CHP liderliği için hazırlanıyor. Derin sularda yüzen general ise başka bir ismi gündeme getirdi. "Bizim adayımız Mansur Yavaş." dedi. Ankara'da CHP'nin ulusalcı eski bir milletvekili "Mansur Yavaş ekibi benden rüşvet istedi" deyiverince kıyamet koptu. Ulusalcı bir general, kendisi gibi ulusalcı bir CHP'linin rüşvetle suçladığı Mansur Yavaş'ı nasıl lider adayı olarak görebilirdi? General güldü. "Bu suçlamaları Mansur avantaja dönüştürdü. Şimdi sürekli yolsuzluk dosyaları hazırlıyor. Ve savcılığı verip suç duyurusunda bulunuyor. Prestij kazanıyor" dedi. Bazen şer gibi gözükenlerin hayır olacağını hatırlattı. Ne yani "Mansur Yavaş'ın suçlanması da şerri hayıra çevirme operasyonu muydu?"... Derin General bu soruma da güldü. "Sen bırak onu" dedi. "Gel sana Ekrem İmamoğlu'nun CHP'de ulusalcılar için neden bittiğini anlatayım. Bir kere Diyarbakır'a gitti, HDP'yi ziyaret etti. Sonrasında İngiltere'de Chatham House'u ziyaret etti. Kendi ipini çekti" diyerek noktayı koydu.
Chatham House 1920'de kuruldu. Ancak mazisi Yuvarlak Masa şövalyelerine kadar uzanıyor. İsrail'i kuran, Osmanlı'yı Ortadoğu'yu parçalara ayıran, Skays Picot haritalarını çizen, Sevr'i hazırlayanlar Chatham House ekolüydü.
ABD Başkanlarından Wilson uluslararası ilişkileri düzenleyecek bir ilkeler dizisi hazırlamıştı. 12. maddesinde Osmanlı'nın parçalanması, azınlıklara muhtariyet tanınınıp Amerikan mandası altına girmesi esas alınıyordu. İlkelerine göre Türkler sadece belirli bölgelerde egemen olabileceklerdi. Başkan Wilson Anadolu'da bağımsız ermeni devleti kurulmasını da kabul ediyor, Yunanlılar İzmir'i işgale hazırlanırken İngiltere Başbakanı Lloyd George'un bu konuda kendisinden istediği onayı da esirgemiyordu. Yani sonuna kadar İngilizlere çalışıyordu. Wilson'un 12. maddesine göre Türk Boğazları bütün devletlerin gemilerine açık olacak ve buraların kontrolü uluslararası bir heyete verilecekti.
"Boğazlar var" diyerek Kanalİstanbul'a şiddetle karşı çıkan İmamoğlu'nun toplantı yaptığı Chatnam House görünüşte bir düşünce kuruluşu... İlkeleri arasında ülkeleri yönetecek siyasetçileri eğitip yetiştirmek de resmi olarak var... Gerçek adı İngiliz Kraliyet Enstitüsü... Kurucularından biri Lionel George Curtis... Diğeri kurucusu da yukarıda anlattığımız ABD Başkanı Wilson... Kuruluş parası ise Rotschild ailesinden geldi. Bugün aileden Evelyn Rotschild ve Lynnn Rotschild kurumun yönetiminde yer alıyor.
İngiltere merkezli Maplecroft danışmanlık şirketi ise önceki gün bir harita paylaştı. Şirket 2020'de ayaklanma yaşanacak 47 ülkeyi açıkladı. Ciddi sokak olaylarının yasanacağı ülke olarak da Türkiye'yi öne çıkardı. Maplecroft, Gezi olaylarını vakfıyla finanse edip Türkiye'den kovulan George Soros tarafından kuruldu. Kuruluş amacında bir ülkede gösteriler başlamadan önce, Maplecroft'un o ülkeyle ilgili risk raporunu açıklaması vardı. Onlar nereyi açıklarsa ortalık karışacaktı. Nitekim 13 ülke ile ilgili yapılan risk açıklamasından sonra o ülkelerde gösteriler başladı. Bu tesadüf değildi.
Soros, Maplecroft'un araştırma yaptığı şirketler üzerinden o ülkelerin medyasında etkili oldu. Türkiye'de 5 şirketle çalıştı. O şirketlerin 2'sinin patronu, araştırma sonrasında servetlerinin bir kısmını Türkiye'den kaçırdı. İkisi de en zenginlerimiz arasında ilk 10'daydı.
Ve bir başka önemli not... Soros'un kurduğu mikser şirket Maplecroft, aynı zamanda Chatnam House'un para ödeyerek raporlar hazırlattığı bir kurumdu. Biri raporla proje hazırlıyor, diğeri uygulamaya sokuyordu.
