Amca T.C., 2015 yılında 14 yaşında olan öz yeğenine cinsel istismarda bulundu. Mağdur D.C., amcasının tehditlerinden ötürü cinsel istismarı kimseye antalamadı. Olay ise D.C.'nin kavga ettiği arkadaşının olayı D.C.'nin ailesine anlatması ile ortaya çıktı. Ancak aile bu olaya inanmadığı için şikayetçi olmadı. 2016 yılına gelindiğinde ise mağdur D.C. doğrudan polise giderek amcası hakkında şikayetçi oldu.

Bunun üzerine amca hakkında  Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Ancak mahkeme delil yetersizliğinden amcanın beraatine karar verdi.

Karar üzerine mağdur D.C. ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı karara itiraz etti. Verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi tarafından kaldırıldı.

Karar duruşmasına D.C.'nin ailesi, sanık ve avukatları katıldı. D.C.'nin annesi ifadesinde kızının başına gelenlerden sonra intihara kalkıştığını söyledi. D.C.'nin babası ise ifadesinde, "Sanık benim ağabeyimdir. Suçlu olduğunu biliyorum. Annesine, kardeşlerine, bütün sülalesine zarar verdi. Bütün aile bize karşı cephe aldı, şikayette vazgeçmemizi istiyorlardı. Şu an aileden kimseyle konuşmuyoruz. Ama çocuğumun doğru söylediğini de biliyorum. Ancak şikayetçi değilim" dedi.

Sanık ise son sözü sorulduğunda, "İşten çıkarıldım, maddi ve manevi yönden çöktüm. İnsan içine çıkamaz hale geldim. Beni düşünen yok. Beraatimi istiyorum" şeklinde cevap verdi.

Mahkeme sanığa "Çocuğun basit cinsel istismarı" suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırdı.T.C.'ye, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da 5 yıl ceza veren mahkeme, "Tehdit" suçu yönünden ise sanığın beraatine karar verdi.