• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSNÜ UÇAR

Azcık Karamsar

husnu.ucar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.03.2015, 00:00
Bu öykü Schiller'in bir eseri olan Polikrates'in Yüzüğü'nden alınmadır. M.Ö 500'lü yıllarda Polikrates, Sisam adasında çok güçlü bir kral olmuştu. O sıralarda Mısır'da da firavun Amasis'di. İki güçlü adam arasında bir dayanışma vardı. Amasis bir mektup ile Polikrates'i uyarır. "Sen çok güçlü bir kralsın ancak senin bu gücünü tanrılar kıskanabilir. Tanrıların kıskançlık ile sana zarar vermelerine engel olmak için, yani başına kötü bir şey gelmesin diye kötülüğü sen davet et. Örneğin; senin için çok değerli bir şeyi tanrılara feda et" demiş. Polikrates'de Amasis'in bu tavsiyesine uymak istemiş. Bu nedenle kendisi için çok değerli olan parmağındaki zümrüt yüzüğü tanrılara armağan olsun diye denizin derinliklerine fırlatmış. Ancak öykü bu ya; bir balık yüzüğü yutmuş ve o balığı tutan balıkçı da balığı kesince yüzüğü bulmuş. Balıkçı Polikrates'e yaranmak umudu ile yüzüğü ona getirmiş. Tabii ki tanrılara feda olsun diye denize attığı yüzüğünü karşısında gören Polikrates çok bozulmuş. "Demek ki tanrılar da armağanımı kabul etmedi" diyerek büyük bir üzüntü içine girmiş. Bundan sonra da her an tanrılar tarafından cezalandırılacağı endişesi içine girmiş. İşte bu öyküden yola çıkarak "Başıma kötü birşey mi gelecek?... Ya bir olumsuzluk olursa... Ben zaten şanssız bir insanım, mutlaka bir aksilik olacak" duygularının bir insana aşırı derece de hakim olduğu durumlara da "Amasis Kompleksi" deniyor.
Panik atağı, obsesyon veya depresyon gibi rahatsızlıklarda bu olumsuzluk endişeleri doğal olarak görülebilir. Ancak herhangi bir ciddi ruhsal hastalık olmadığı halde birçok zaman, birçok insanda Amasis kompleksinin izlerine rastlanabiliyor. Gamlı baykuş tiplemesine uygun olan bu endişelerin kaynağı nedir?Neden bazı insanlar ellerinde olmadan endişeli bir şekilde olumsuzluk beklentisi içinde oluyorlar?
Temelini erken çocukluk çağlarındaki anne ve baba ile ilişkilerinden alan temel sevgi gereksinimi tabii ki çok önemlidir. Temel sevgi ve özgüven yetersizliği zemininde en önemli etken suçluluk duygularıdır. Bu suçluluk duygularının kökeni gerçek veya hayali olabilir. İşte bu şekilde birçok kişinin elinde olmadan yaşadığı olumsuzluk endişeleri yani Amasis kompleksinin kaynağı unutulmuş ve bastırılmış iç dünyadadır. Tabii ki sihirli bir değnek ile bu endişeleri yok etmek mümkün değildir.
Ancak olumsuz duygu ve düşünceler ile mücadele etmenin ilk adımı bu konular üzerine gerçekçi bir şekilde bilinçlenmektir. Bu nedenle kişinin kendisinin, kendi iç dünyasındaki olumsuz süreçleri aydınlatması ve daha sonra da aşması cesaret isteyen önemli bir adımdır. Diğer yandan tüm ömrünü gamlı baykuş gibi olumsuzluk endişeleri ile yaşayan birçok insan vardır.
Elbette en önemli olan karardır, yani neyi, nasıl ve ne şekilde yaşamak istediğimizdir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA