Aymazlık ve erdem

Önceki akşam otobüsle eve dönerken yanımdaki Muş Varto'lu aşçılık yapan bey ile sohbet ettim. Bir tabldot firmasında 1500 TL maaşla çalıştığını; "aşçıların iyi paralar aldığını duydum" dediğimde "Antalya'daki yeğenime orda ücretler yüksekse geleyim" dediğini; "Nerde?" cevabıyla yerinde kaldığını, "Evin var herhalde" deyince; 550 TL kiraya Evren mahallesinde kentsel dönüşüme tabi yerde oturduğunu "Hanım çalışıyor mu" deyince; kızımı alıp evi terk etti. Büyük oğlum hırsızlıktan cezaevinde, küçük oğlan yurtta demesi üzerine yutkundum. 
Bir dokunsan bin ah işiteceğin, insanın içini acıtan nice dramlar yaşanırken iktidarın "3 kat büyüdük şaha kalktık hele başkanlığa geçelim uçacağız" aldatmacalarıyla referandum geçti. 
Halep ordaysa arşın burada, yap da görelim.   
İşsizlik yüzde 13, laf cambazlığı oyalama devam ediyor.
Komşularla kavga Irak'ta 40, Tunus'ta 4, Mısır'da 12, Libya'da 28, Suriye'de 12, toplamda 96 milyar dolar zarar yazdı. Rusya ile de kavga ticareti, 33.3 milyar dolardan 16 milyar dolara, turizmi dibe vurdurdu. İran ile kavga ticareti 22 milyar dolardan 8 milyar dolara düşürdü. 
Hollanda, Belçika ve Almanya ile kavga ederken Bulgaristan'la da bozuştuk. Kayıplar yakında ortaya çıkacaktır. 
Türkiye çınarının beslendiği bu kökleri bir bir koparıp damarları kesen, dokunduğu her şeyi yok eden iktidarın, İngiltere ABD ve İsrail ile aşk yaşaması dikkat çekici.
Ne dümenler dönüyor? Kimin ekmeğine yağ sürülüyor?
Vatandaşımın, işçimin, köylümün ekmeğinin büyümediği, küçüldüğü, işsiz aşsız borçluluğu ortada. 
Ekonomi, büsbütün yıkılmadan acilen rayına oturtulmalı.  
ABD ve İsrail için bozulan komşularla ilişkiler derhal düzeltilmeli. 'Yurtta sulh cihanda sulh' ilkesi hayata geçirilmeli. Tarım, hayvancılık, turizm, üretim, sanayi ve de eğitimde seferberlik ilan edilmeli. 
Bütün işler bankalardan alınan krediler ve faizini devletin, yani 80 milyonun ödediği destek kredileriyle olmamalı.
Finansörlüğünü ecnebinin yaptığı, işin kaymağını yediği, yiyeceği sistemle olmadığı, olamayacağı artık belli olmuştur. Tefeciler için dizayn edilmiş program, al-ver al-ver ile toplam borcu 5 trilyon liraya çıkarmış, sonuçta edindiğimiz daire eskiyor, oto hurdaya çıkıyor borç katlanarak artıyor.
Milli paraya dönme zarureti ortadadır. 
Osmanlı'yı batıran ecnebi aklını reddeden, 1923-1938 döneminde ortalama yüzde 7.8 büyüten Atatürk'ten sonra yeniden kapitalizme teslim edilen ekonomi, dünya yarışında geri kalmıştır.    
Alınan kredilere ödenen 100 milyarlarca faize ilaveten komşularla kavga sebebiyle her yıl kaybedilen 100 milyarlarca dolar, fakirlik, işsizlik, açlık ve sefalet olarak sosyal hayatı perişan etmekte, makarna-kömür siyaseti yıkımı durduramamaktadır.
Ecnebinin verdiği banka kredileri ile ertelenen açlık ve sefalet kapıdadır.
Yılların tecrübesi ile sabit olmuştur ki; AKP iktidarının, yılların kazanımlarını satmak, ülkeyi ve milleti borçlandırarak saltanatını devam ettirmek dışında bir erdemi, derdi tasası, hayali olmamıştır. 
İhale kavgalarıyla meşgul iktidarın aymazlığı sebebiyle patinaj yapan ekonomi dolayısıyla gözümün önünden gitmeyen Varto'lu aşçı gibi yıkılmış ailelerin isyan ettiği, kahır ettiği toplumun bireyi olup, çare olamamak canımı acıtıyor. 
Bir avuç tuzu kuru azınlık dışında milyonlarca vatandaş ileriye umutla bakamıyor. İşini kaybetme, işsiz kalma ve gelecek endişesi yaşayan 7'den 70'e borç batağındaki toplumun, yüzü gülmüyor.               
Alay-ı vala ile Bengaldeşli mikro kredici Prof. Muhammet Yunus'u getirerek kapitalizmden başka aklı olmadığını ortaya koyan dinci AKP ve Kemal Derviş'e sarılan muhalefetin kapitalizm dışında çözümü olmadığı ortadadır.  
Ekonomi dünyası, STK, 183 üniversite ve 77 siyasi partinin 76'sı kapitalizmci, sömürü düzeninin erdem yoksunu savunucusu.
Ulusal gelirden, iç edilen 11.014 dolar resmi payı, fazlasıyla verecek Baş Hoca, aile facialarını, sosyal patlamaları mutluluğa dönüştürüp ekonomiyi zirveye çıkaracak bilgeliğin mimarıdır.
Allah'a şükür ki; 'fakirlik suç sayılsın' diyen bir yiğit bilge ile aynı güzellik ve zenginliklerin milletimize erişmesi için çare arıyoruz.