14 Ocak 2018 00:03

Canına tak eden Aylin’in hikayesidir...

Şiddet dolu 5 yıllık evliliğin ardından Aylin Mamuk aralık ayında kocasını öldürdü. Aylin’in hikayesi canına tak eden kadınların hikayesidir.

Paylaş

Elif Ekin SALTIK
İstanbul

Aylin Mamuk 26 yaşında gencecik bir kadın. Dört yaşında oğlu var. Ancak 5 yıldır tehditlerle sürdürdüğü evlilik onun mutluluğunu almış elinden. 17 Aralık’ta sabaha karşı Gazi Mahallesi’nde oturdukları evde pompalı tüfekle kocasını öldürdüğü için karakola gidip teslim oluyor. “Kocamı vurdum, ölmüş olabilir” diyor polislere. 

Aylin şimdi Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevinde tutuklu. Oğlu ise eşinin ailesinde. 20 yaşlarına varmadan tanıdığı Çayan Işık, evlilik öncesi başlayan şiddetin dozunu evlenince daha da artırmış. Aslında henüz sevgiliyken Çayan’dan ayrılmaya çalışmış Aylin. Antalya’da ablasının yanından Diyarbakır’daki, ailesinin yanına dönmek için yollara düşmüş. Ama Çayan yola çıkan Aylin’i İstanbul’a kaçırmış. Ailesi baskıcı bir aile olduğu için “Aylin kaçtı” olarak bilinmiş bu durum. Aylin de o dönem Çayan’a bir şans vermek istemiş, belki evlenince düzelir diye. 
Ailesi Aylin’in kaçtığını bildiği için yıllarca kapısını çalmamış. Aylin de kaçırıldığını söyleyememiş hiçbir zaman. Söyleyemediği için de şiddet dolu evliliğe mahkum kalmış. Aylin’in yaşadıklarını ablası Gülhan Mamuk anlatıyor: “Aylin’in eşi Çayan Işık çevresi tarafından sevilen bir adam, o yüzden kimse ona konduramıyor bu ölümü. Böyle mahalle ağabeyleri vardır ya herkes onu sever, sayar... Öyle bir pozisyondaydı Çayan. Ama kardeşimi ormana çekip öldüresiye döverdi. Aylin tüm evliliği boyunca şiddet gördü, buna rağmen bağlıydı kocasına, defalarca ona şans verdi düzelir diye... Onun kötü bir eş olduğunu, toparlanması gerektiğini ne dostları söyledi, ne komşuları, ne ailesi.” 

Aylin Mamuk
Aylin Mamuk

‘AYRILMAYI DENEDİ, AMA...’

Aylin iki defa ayrılmayı denemiş eşinden. İlk olarak 2015’te Gaziosmanpaşa Aile Mahkemesinde boşanma davası açmış. Ancak eşinin ölüm tehditleri üzerine korkmuş. Mahkemeye kocasıyla tekrar yaşamak istediğini söyleyince dava düşmüş. İkincisi ise olay yaşanmadan 3 ay evvel olmuş. Oğlunu alıp Diyarbakır’a ailesinin yanına giden Aylin ikinci kez boşanma davası açmış. Davayı öğrenince eşi Diyarbakır’a gidip Aylin’i ve ailesini ölümle tehdit etmiş. Ablası Gülhan’dan dinleyelim gerisini: “Diyarbakır’a ayrılmak amacıyla geldi Aylin, 2 ay kadar yanımızda kaldı. Ev tuttuk, kocası onu bulamasın, rahatsız etmesin diye; ama Çayan bir şekilde kız kardeşime ulaştı. Ona başka bir şehirde yeni bir hayat kuracakları sözünü verdi. İstanbul dışına yerleşip başka bir düzen kurmak istiyordu Aylin. Antalya’ya gidiyorlar, ‘Burada ev kuracağız’ diyor Çayan. Aylin Antalya’da 2 gün kaldıktan sonra Diyarbakır’a geldi ve bütün elbiselerini topladı. ‘Ben gidiyorum. Ne yapayım çocuğumun babası, bir şans vereceğim’ dedi. Yola çıkarken Aylin’in tek düşündüğü İstanbul’dan, Gazi Mahallesi’nden kurtulmaktı.” 

‘BEN BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ!’

İstanbul’a döndüklerinde Çayan, Aylin’i eve götürmek yerine Gazi’deki Kent Ormanı’na götürüp “Ben bitti demeden bitmez” diyerek dövmüş. Çayan’ın arkadaşları da varmış Aylin şiddet görürken. Arkadaşlarından silah istemiş Aylin’i vurmak için. Aylin çok yalvarmış, silah vermemişler. Devamını yine abla Gülhan anlatıyor: “Sonra Aylin eve gidiyor ve bir hafta boyunca sürekli dayak yiyor. ‘Ben bitti demeden bitmez. Ne Antalya ne orası ne başka bir yer. Gazi’den bir yere çıkmayacağız’ diyormuş eşi. Aylin’e ulaşamadık bir süre. Benim içime doğdu sanki. Çayan’ı zaten aramıyoruz; değişik bir karakter, diyalog kuramıyorsun, iyiliğini istesen küfür sanıyor. En sonunda Gazi Karakolunu aradım. Adresi verdim, gidip bakmalarını rica ettim. Bu olay olmadan tam 7 gün önceydi. Birkaç gün sonra Aylin’den ses çıktı, Çayan biraz durulmuştu. O gece telefon geldi. Aylin Çayan’ı vurmuş. Olan tek bir insana değil üç kişiye birden oldu, Hem Aylin’e hem Çayan’a hem de yeğenime...” diye anlatıyor Gülhan olayı.

‘YEĞENİM YA BİZE VERİLMELİ YA DA ANNESİNE’

Gülhan kız kardeşini söyle anlatıyor: “Hani neşeli, cıvıl cıvıl, girdiği ortama ışık saçan insanlar vardır ya, o gelince insanlar gülümser bir; öyle bir karakterdi benim kız kardeşim. Ama Çayan’la evlendiğinden beri mutsuzdu. Güldüğünü görmedim.” Yeğeninin Çayan Işık’ın ailesine verilmesini de kabul etmeyen Gülhan, yeğeninin hep kendi yanlarında olduğunu, onlara alışık olduğunu söylüyor ve ekliyor: “19 Şubat’ta velayet davası var. Çocuk hep bizimleydi. Çayan baskıcı biri olduğu için annesi ve kız kardeşi yıllardan beri uzak duruyorlardı. Bu çocuk yıllardan beri bizim içimizde. Ya bize verilmeli ya da annesine.” 

‘EŞİMİ BİLEREK ÖLDÜRMEDİM’

Aylin’in olay gecesi ile ilgili Hürriyet gazetesinden Ceylan Sever’in haberinde yer alan ifadesi ise şöyleydi: 
03.30 sıralarında eve geldi. Aşırı alkollüydü. Bir süre binanın kapısında oturduk. Yine ölüm tehditleri savurdu. Sabaha kadar tartıştık. Pompalı silahı doğrultarak ‘Artık seni öldüreceğim, senin işin bitti’ diyordu. Tüfeği elinden aldım. O sırada nasıl olduğunu anlayamadan silah patladı. Eşimi bilerek öldürmedim. Şiddete meyilli bir insandı. Sürekli olay çıkaran ve olaylara karışan birisiydi. Üzgünüm, çok pişmanım.”
(Ekmek ve Gül)

ÖNCEKİ HABER

Kadınlar dönüşüyor, erkekler kabullenemiyor

SONRAKİ HABER

CHP'nin yeni İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...