Avrupa’da önlemler artıyor

Virüs nedeniyle tedbirler arttırılırken bazı Avrupa ülkelerinde sokağa çıkma yasakları uygulanıyor. Yasaklara uymayanlara ise para cezası uygulanıyor. İngiltere’den Nida Dinçtürk, İspanya’dan Ata Gür ve Fransa’dan Seda Karatabanoğlu ülkelerinde yaşanan gelişmeler hakkında Agos’a bilgi verdi.

Çin’in Vuhan bölgesinde ortaya çıkan ve zamanla tüm dünyaya yayılan koronavirüs’ten ötürü hayatını kaybedenlerin sayısı artıyor. Dünya genelinde vaka sayısı 1 milyonu aşarken, ölüm sayısı da 54 bini geçmiş durumda. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, son açıkladığı verilere göre Türkiye’de vaka sayısının 18 bin 135 olduğu, hayatını kaybedenlerin 356’ya çıktığını söyledi. Bakan Koca, yapılan test sayısında artış olduğunu ve bu sayının 125 bin 556’y ulaştığını belirtti. Virüs nedeniyle tedbirler arttırılırken bazı Avrupa ülkelerinde sokağa çıkma yasakları uygulanıyor. Yasaklara uymayanlara ise para cezası uygulanıyor. İngiltere’den Nida Dinçtürk, İspanya’dan Ata Gür ve Fransa’dan Seda Karatabanoğlu ülkelerinde yaşanan gelişmeler hakkında Agos’a bilgi verdi.

İngiltere

Gazeteci Nida Dinçtürk, İngiltere’nin başkenti Londra’da yaşıyor. Dinçtürk, İngiltere’deki sokağa çıkma yasağının geçtiğimiz hafta ilan edildiğini ve sokakların giderek tenhalaştığını söylüyor. Dinçtürk, insanların market, eczane gibi toplu şekilde bulunabilecekleri mekanlarda ise önlemlerin giderek sıklaştığını belirtti. Dinçtürk sözlerine şunları da ekledi.

“Geride kalan haftada Prens Charles, Başbakan Boris Johnson ve Sağlık Bakanı Matt Hancock gibi kritik isimlerin korona virüs testlerinin pozitif çıkmış olması durumun ciddiyetini anımsattı. Buna rağmen işe gidip gelmeye devam eden insanlar var. Geçtiğimiz hafta sağlık bakanı "evden çalışamayanlar ülkenin sürekliliği için işe gitmeye devam etmeliler" dediği için bunu garipsemiyorum. Ama gelecek haftadan itibaren bakanın da bu söylemini geri çekeceğini, işverenlerin de artık çalışanlarının yakasından düşeceğini düşünüyorum. İngiltere şu an sanki Dünya Savaşı'nı yeniden yaşıyor gibi. Halka sürekli sakinlik ve tedbir telkin ediliyor ama asla keskin kısıtlamalar getirilmiyor.”

Ülkede alınan önlemlerin Çin’e kıyasla yeterli bulmadığını söyleyen Nida Dinçtürk, İngiltere’nin bu süreci sosyolojik, psikolojik ve ekonomik boyutlarıyla da ele aldığını gözlemlediğini söyledi. Dinçtürk, hükümetin vaka ve ölü sayıları ve yapılan test sayılarında şeffaf davrandığını, Bilimsel Danışma Kurulu’nun yaptıkları çalışmaların devletin internet sayfasından yayınladığını vurguladı.

Sosyal medyada Türkiye’de yapılan test sayısına ilişkin yorumlar yapılıyor. Kullanıcılar, yapılan test sayısının diğer ülkelere göre az olduğunu belirtiyor. İngiltere’nin test konusunu çok önemsediğini fakat istenilen hedefe ulaşamadığını belirten Nida Dinçtürk, 31 Mart sabahı açıklanan rakamlara göre ülkede yapılan test sayısının 143 bin 186 olduğunu belirtti. Halkın çoğunluğunun bilinçli olduğunu söyleyen Dinçtürk, önlemlerin sertleştikçe bilinç düzeyinin arttığını dile getirdi.

İspanya

İspanya’nın Barcelona şehrinde yaşayan Ata Gür, halkın evlerine kapandığını söyledi. Geçtiğimiz cumartesi günü Başbakan Pedro Sanchez’in yayınladığı kararname ile sokağa çıkma yasağı seviyesinin de giderek arttığını vurguladı. Şirketlerin uzaktan çalışma sistemine geçtiğini belirten Gür yeni kararname ile şirketlerin çalışmalarını durdurduğunu belirtti ve şunları söyledi.

“Bu kararname ile sağlık çalışanları, eczaneler ve marketler gibi kritik önemdeki iş kolları dışındaki tüm şirketler çalışmalarını durdurması gerekti. Dolayısıyla şu anda işe gidiyorum diye de insanlar dolaşamıyorlar. Sokaklar market alışverişine giden ve çöp atmaya inen insanların dışında tamamen boş. Karantinanın başlangıç günlerindeki marketlerdeki stok sorunu artık yok. Herkes markette istediklerini bulabiliyor.”

Ülkede alınan önlemlerin son kararname ile yeterli olduğunu söyleyen Ata Gür, “Vaka sayısı hala yükselmeye devam etse de artık artış hızı yavaşladı ve lineer artış noktasına geldi. Bu güzel haber. Artış devam etse de artık bundan sonra hız azalacak” diyor.

Virüs’ün görüldüğü ilk zamanlarda ülkede yeterli test kiti olmadığını dile getiren Ata Gür, başlangıçta test yaptıramayanların olduğunu fakat bu sıkıntının zamanla çözüldüğünü belirtti.

Ülke sokaklarında polislerin devriye gezdiğini belirten Gür, geçersiz bir nedenle sokakta olanlara 500 ila 2000 euro arası para cezası olduğunu vurguladı. Başlangıçta polisin uyarılarda bulunduğunu belirten Gür, market ve eczanelere birden fazla kişinin giremediğini söyledi.

Fransa

Montpellier şehrinde yaşayan gazeteci Seda Karatabanoğlu, ülkedeki son durum hakkında şu verileri paylaştı.

“31 Mart itibariyle tespit edilen vaka sayısı 52 bin 128, hayatını kaybeden hasta sayısı ise 3 bin 523. 5 bin 565’i yoğun bakımda olmak üzere 22 bin 757 kişi hastanede tedavi görüyor. Yoğun bakımdaki hastaların yüzde 34’ü 60 yaş altında ve yüzde 60’ı 60 ile 80 yaş arasında. Yoğun bakımdaki 68 kişi 30 yaş altında. Bu durum “Gençlere bir şey olmaz” algısının aslında ne kadar hatalı olduğunu ortaya koyuyor. Kuzey ve doğudaki hastanelerde yaşanan yoğunluğu azaltmak için hızlı trenler hastanelere dönüştürüldü ve ülkede durumu hasta kabul etmeye müsait hastanelere taşınıyor.”

Halkın sokağa izin kâğıdı ile çıkabildiğini belirten Karatabanoğlu, kâğıdın temel ihtiyaçlar dışında, işe gitme, fiziksel aktiviteler için de kullanıldığını ve evin 1 km çevresinde fiziksel aktiviteler için dışarı çıkılabildiğini belirtti.

Ülkede ilk sokağa çıkma yasağının 16 Mart akşamı alındığını belirten Karatabanoğlu, ülkede yapılan seçimlerin ilk turunun ardından bu kararın alındığını ve kararın geç alındığına dair yorumlar yapıldığını da söyledi ve sözlerine şöyle devam etti.

“Cumhurbaşkanı Macron, en az 15 gün boyunca sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağını duyurdu. Seçimlerden sonra sokağa çıkma kısıtlamasının gelmesi nedeniyle önlem almakta gecikildiği düşünülüyor. Fransa'da 5 bin vaka olduğunda sokağa çıkma yasağı geldi. İki haftalık sokağa çıkma kısıtlamasına rağmen vaka sayısı 50 bini geçti.”

Fransa’da günde 12 bin test yapılıyor. Seda Karatabanoğlu, bu sayının 50 bine çıkarılacağını, haziran ayında ise 100 bine çıkarılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini söyledi. Ülkede test yapılma süreci şöyle ilerliyor.

“Eğer ateşiniz varsa Covid-19 testi ücretsiz ancak ateşiniz yoksa ve yine de test yaptırmak istiyorsanız 150 Euro ödemeniz gerekli. Kan testinden Covid-19 testi yapılması için çalışmalar sürüyor, yakında bu testler uygulanmaya başlanacak. Bu çalışmayla yaygın test planlanıyor.

Birkaç gün önce sağlık çalışanlarına arada test uygulaması başladı. Test 5 dakika yapılıyor, 72 saat sonra sonucu belli oluyor.”

Ülkede halkın bilinçli olup olmadığına ilişkin Karatabanoğlu, tedbirleri uygulayanların olduğu kadar; ölüm ve vaka sayılarına rağmen tedbirlerin özgürlüğü kısıtladığını düşünenlerin de olduğunu söyledi.

Almanya

Görkem Pancaroğlu, Almanya’nın Bremen eyaletinde yaşıyor. 2 Nisam itibariyle ülkedeki virüs vakasının 78 bine yaklaştığını söylüyor. Bremen’de başlangıçta virüsün etkisinin hissedilebilir olmadığını dile getiren Pancaroğlu, ülkede eczane, market, benzin, eve paket servis yapan işletmelerin açık olduğunu ve polis devriyelerinin sıklaştığını belirtti. Bremen’de panik havasının oluşmadığını söyleyen Görkem Pancaroğlu, bazı şirketlerin evden çalışma sistemine geçtiğini fakat işe giden insan sayısının da fazla olduğunu belirtti.

Ülkede alınan önlemler konusunda ise ‘YouGov’ kamuoyu araştırma enstitüsünün yaptığı araştırmadan veriler paylaştı.

“Bu araştırmanın sonuçlarına göre Almanya’da halkın yüzde 54'ü hükümetin bu konudaki kararlarını olumlu buluyor. Krizin yönetim şeklinden hoşnut olmayanlar ise %38’lik bir kesimi oluşturuyor. %8’lik bir grup ise konu hakkında görüş belirtmeyenlerden oluşuyor. Eğer bu istatistikler doğrultusunda konuşacak olursa halk verilen kararlardan memnun durumda.”

Hükümetin koronavirüs test politikasının Türkiye’ye göre oldukça farklı olduğunu belirten Pancaroğlu, 1 Nisan’da 311 vaka tespit edildiğini söylüyor ve testlerin uygulanış biçiminden şu şekilde bahsediyor.

“Bremen için konuşmam gerekirse neredeyse her isteyene ya da semptom gösterene test yapılıyor. Açıkçası virüs ile alakalı hiçbir semptomu olmayan, farklı genetik hastalığı için bile doktora giden arkadaşlarımdan öncelikli olarak virüse dair test istendi. Medyadan yakın dönemde gözlemlediğim kadarıyla Almanya şu anda günde 50.000’den fazla test yapmakta, yakın süreçte ise haftada 500.000 test yapmak gibi bir hedefi var. Ki bu Türkiye’de yapılan test sayıları ile karşılaştırıldığında inanılmaz fazla.”

Görkem Pancaroğlu, halkın bilinçli olup olmadığı sorusunu, öğrenciler arasında bu durumun göz ardı edildiğini söylüyor ve şunları ekliyor.

“Örneğin evet insanlar yoğun olarak dışarı çıkmıyor, çok yakın temasta bulunmamaya çalışıyor ancak arkadaşları ile hala yoğun olarak görüşmekteler. Şöyle ki sanki herkes kendisine 2-3 adet farklı ev seçmiş ve o evlere gidip gelmenin, zaman geçirmenin sorun teşkil etmediğini ya da daha az sorun teşkil ettiğini düşünüyorlar.”

Kategoriler

Güncel Dünya

Etiketler

Avrupa koronavirüs


Yazar Hakkında