Adana Baro Bakanı Av. Veli Küçük "Avukatlar Günü" nedeniyle yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi;

BASINA VE KAMUOYUNA

Öncelikle dünyanın ve ülkemizin içerisinden geçtiği zor salgın hastalık günlerinin üzüntüsüyle tüm meslektaşlarımın 5 Nisan Avukatlar gününü kutluyorum. Ülkemiz, meslektaşlarım, yurttaşlarımız ve tüm insanlık adana yaşam ve sağlık tehlikesi olmayan güzel ve huzurlu günler diliyorum.

Yoğun yaşanan ve her geçen gün vâkâ ve vefat sayısı artan koronavirüs salgın hastalık tehdidi nedeni ile meslektaşlarımızın sağlık sorunları yaşamaması için 5 Nisan Avukatlar Haftası etkinlikleri dahil tüm programlarımız bu ay sonuna kadar iptal edilmiştir. Salgın hastalık nedeniyle vefat eden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı, hastalara acil şifalar ve sağlıklar diliyorum.



Türkiye’nin Cumhuriyet ile yaşıt ve bünyesinde barındırdığı 3131 avukatı ve 496 stajyer avukatıyla 6. büyük Barosu olarak, hep hukuksuzluklara ve adaletsizliklere karşı durduk, ezilenin ve mağdurun yanından olduk, olmaya da devam ediyoruz.  Bu vesileyle ebediyete intikal eden çok değerli meslektaşlarıma Allahtan rahmet diliyorum ve onları saygıyla anıyorum. Mesleğe yeni başlayan genç
meslektaşlarımı kutluyorum ve başarılar diliyorum.

SANCILI BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ

Bugünlerde ülkemiz ve dünya çok sancılı bir dönemden geçmektedir. Yargı bağımsızlığının ayaklar altına alındığı, tek adam rejimi hakim kılınmaya çalışılarak kuvvetler ayrılığının yok edildiği, siyasi iktidarın yargıya kadrolaşma mantığıyla baktığı güzel ülkemizde Çin’in Wuhan kentinde Aralık 2019 ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 bir başka deyişle koronavirüs, yaşam ve sağlık alanında olduğu kadar sosyal hayatta, iş ve ekonomi alanında da herkesi olumsuz etkilemektedir. Bu doğrultuda 11 Mart’tan itibaren de ülkemizde de koronavirüsün olumsuz etkilerinin azaltabilmesi adına birçok tedbir alınmakta ve her geçen gün yeni, farklı tedbirlerle salgının yayılmasının önüne geçilmesine çalışılmaktadır.

AVUKATLAR DA SALGINDAN OLUMSUZ ETKİLENDİ

Koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında kamu hizmeti ve serbest meslek görevi yürüten avukatlar krizden en çok etkilenen meslek gruplarındandır.  Gerek Sağlık Bakanlığı’nın aldığı önlemler, gerekse adalet hizmetinin yürütülmesi noktasında Adalet Bakanlığı ve HSK’nın aldığı kararlar ve sundukları öneriler, bu süreçte en önemli tedbirin insanların evlerinde kalmaları ve uzaktan çalışmanın teşviki olarak ortaya konulmaktadır. Bu durumun biz avukatlar için çalışma ve ekonomik anlamda zor ve yıpratıcı olduğu açıktır. Olağanüstü süreç nedeniyle devlet tarafından kısa çalışma ödeneği olarak sağlanan geçici gelir desteğinin, hizmet sektöründe kamu görevi yapan tüm avukatlar yönünden koşulları genişletilerek kapsaması ve uygulanması yönünde gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz.

Daha önce hiç karşılaşmadığımız bir salgın hastalık süreci yaşamaktayız. Risk altında çalışanların beklentileri yeterince karşılanmamıştır. Hayati gereksinmeleri karşılayan sağlık, gıda, temizlik, enerji,
iletişim gibi sektörler dışındaki emekçilerin ücretli izine çıkarılma ihtiyaçları yine karşılanmamıştır. Temel, zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde
salgın süresince çalışma acilen durdurulmalıdır.

SALGIN GÜNLERİNDE DE MESLEKTAŞLARIMIZIN HAKKINI KORUYACAĞIZ

Salgın süresince işten çıkarmalar yasaklanmalı, küçük esnaf desteklenmeli, çalışanlara ücretli izin verilmeli ve işsizler için ise koşulsuz işsizlik maaşı ödenmelidir. Tüketici, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borçları ve elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları salgın riski boyunca faiz işletilmeden ertelenmelidir.

Bu süreçte ve sonrasında herkes için, her yerde ve her zaman adaleti haykırmak, hukuku ve temel insan haklarını savunmak, keyfiliğe ve haksızlığa karşı sesimizi yükseltmek ve meslektaşlarımız arasındaki dayanışmayı güçlendirmek için mücadele vermeye devam edeceğiz.  Avukatlar yönünden salgın süreci nedeniyle geçici olarak ertelenen vergi ve SGK prim ödemeleri, sürecin sona ermesi ile birlikte makul zaman aralığı dikkate alınarak muafiyet olarak uygulanmalı, meslektaşlarımızın kira, personel, büro vs. zorunlu giderleri Türkiye Barolar Birliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonundan karşılanmalı, bu fona devletin açıkladığı destek paketlerinden ödenek alınarak meslektaşlarımızın ekonomik sorunları giderilmelidir.

Böylesine zor ve toplumsal kenetlenmeye ihtiyacımızın olduğu dönemde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından, koronavirüs salgınından etkilenen yurttaşlar için bağış kabul eden belediyeleri engellemek amacıyla valiliklere gönderdiği genelge ile, valiliklerden izin alınmadan bağış toplayan belediyelere soruşturma açılması talimatı verilmesi, İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerinin bağış için açıkladığı banka hesaplarına da bloke konulması da kanuna açıkça aykırılık teşkil etmiştir.

AVUKAT MÜVEKKİL GÖRÜŞMESİ DÜZENLEMESİ HAKKINDA DAVA AÇILACAK

Salgın hastalık süreci siyasi iktidar tarafından bir fırsat olarak görülerek getirilmek istenen cezaevlerinde müvekkil avukat görüşmesindeki mahremiyet ilkesi ihlal edilerek, görevli eşliğinde ve kayda alınarak yapılacak görüşme usulünü kabul etmediğimizi, etmeyeceğimizi ve bu hukuksuz düzenlemenin iptali için barolar olarak dava açtığımızı ifade etmek istiyorum.



İNFAZ DÜZENLEMESİ “AF” NİTELİĞİNDEDİR, EŞİTLİK KURALI VE AYRIMCILIK YASAĞI İHLAL EDİLMEMELİDİR.

Salgın riski gerekçe gösterilerek cezaevinde bulunan yurttaşlarımızın sağlığı üzerinden düşünülen adına infaz düzenlemesi denilen yasa tasarısı ve yürütülen çalışma açıkça af niteliğindedir. Ve böyle bir
düzenleme yapılacaksa şayet düşüncesinden, mesleğinden dolayı ceza alan kişiler, avukatlar, siyasetçiler, gazeteciler kesinlikle bu kapsamda yer almalı, infazda eşitlik ve ayrımcılık yasağına uyulmalıdır.

KAYYUM ATAMALARI DEMOKRATİK DEĞİLDİR.

Salgın tehlikesini en sorunsuz şekilde atlatma odaklı bakılması gereken sürecin yine siyasi iktidar ve İçişleri Bakanlığı tarafından halk ve seçmen iradesini, demokrasiyi hiçe sayarak Doğu ve Güneydoğu
Bölgelerimizde  seçilmiş belediye başkanlarını görevden alma ve yerlerine “kayyum” tayini işlemleri fırsatı ganimete çevirme kabilinden açıkça hukuka aykırı işlemlerdir.

BU KÖTÜ GÜNLERİ DE ATLATACAĞIZ.

Adaletsizlikleri ve hukuksuzlukları kamuoyu önünde görünür kılma ve ortadan kaldırma mücadelesi veren, baskı ve tehdit altında görevlerini yapmaya çalışan ve keyfi bir şekilde tutuklanan meslektaşlarımızın olmadığı, ülkemizin bir an evvel salgın tehlikesinden kurtulduğu günlere döneceğine olan inancımla, aydınlık ve güzel günler umut ediyorum.

Bir kez daha tüm meslektaşlarımızın 5 Nisan Avukatlar Günü kutlarım.