1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Atık toplayan işçiler "tanınmak" istiyor

20 Mart 2019

Kent sorunlarını en iyi bilen kesimlerden biri de geri dönüşüme büyük katkı sunduklarını belirten atık toplama işçileri. Yerel seçimler öncesi tek istekleri resmen tanınmak olan işçilerle çalışma koşullarını konuştuk.

https://p.dw.com/p/3FIaU
Screenshot  Exklusiv Video  İstanbul Müll Recycling
Fotoğraf: DW

"Yok. Bizi çok dikkate almıyorlar. Oy zamanlarında belki oy verirler diye selam veriyorlar ama" diyor. Bu sözler, 70'li yıllardan beri kağıt toplayan Çetin Bozan'a ait. Kent sorunlarını en yakından bilenlerden olan atık toplama işçileri her gün sabah altıdan gece 12'ye dek çalışıyor. Geri dönüşüme katkı sağlıyorlar. Aralarında atanamayan öğretmenler de var, üniversite öğrencileri de, göçmenler de. Bu işi yapmalarının ortak nedeni ise işsizlik.

Türkiye'de kağıttan plastiğe kadar çöplerdeki atıkları toplayan işçilere hemen her gün sokaklarda rastlamak mümkün. Belki fark etmeden yanlarından geçilen bu insanlar aslında kent düzeninin devamı için büyük bir paya sahipler.

31 Mart'taki yerel seçimlerine sayılı günler kala başta çöp ve geri dönüşüm olmak üzere kentlerin birçok sıkıntısını yakından tanıyan işçilere beklentilerini sorduk. Konuştuğumuz tüm işçiler, sağladıkları katkının farkedilmesini bekliyor ve yaptıkları işin resmen tanınmasını istiyor.

Bozan, "Kağıt işçileri daha çok vasıfsız insanların yaptığı bir iştir. Şu anda da özellikle Afgan ve Suriye kökenli Ortadoğulu insanlar yapıyor. Ancak atanamayan öğretmenler dışında, devlette okuyup da iş bulamayan insanlar da var artık" diye konuşuyor.

Vaatler arasında geri dönüşüme pek rastlanmıyor

Türkiye'de bazı belediyelerin geri dönüşüm kumbaraları olsa da bu yeterince yaygın değil. Belediye başkan adaylarının vaatleri arasında da geri dönüşüme pek rastlanmıyor.

İşçiler, aslında bu işte bir devlet desteği olması gerekirken tam tersine engellendiklerini söylüyor. İşçiler, seyyar toplayıcıların arabalarına el koyulmasından, yere gömülen çöplere ulaşamamaları ve çalışma koşullarının kötü olmasından yakınıyor.

"Türkiye'de geri dönüşüm malzemelerini en iyi biz çıkarıyoruz, topluyoruz" diyen Bozan, belediyelerin yetkilendirdiği lisanslı geri dönüşüm firmalarının kendileri kadar yeterli malzemeye ulaşamdığını anlatıyor. Bozan, bunun nedeninin de hanelerden iş yerlerine kadar bir geri dönüşüm bilinci oluşmamasına bağlıyor.

200 kiloya kadar yük taşıyorlar

Atık işçileri metruk binalar, boş bırakılmış arsalar ve eski şantiyelerde çalışıyor. Kar, kış, soğuk demeden gün boyu sokaktalar. Bir işçinin arabasındaki yük 200 kiloyu bulabiliyor.

Ali Ekinci Urfa'da çobanlık yaparken bu işi bırakıp İstanbul'a kağıt toplamaya gelen işçilerden biri. Bir yandan geçimini sağlarken diğer yandan köydeki kardeşlerini okuttuğunu anlatıyor. "Siverek'te okuyor kardeşlerim. Bir tanesi ilkokula, iki tanesi ortaokula gidiyor. En büyükleri benim.

Zor koşullarda yaşıyoruz. Soğuğu var her şeyi var. Mesela yağmurda bile işe çıkıyoruz. Çünkü kardeşlerimizin geleceği için. Onları okutuyoruz."

"Atıkları geri dönüşüme hazır hale getiriyoruz"

Atık kağıt işçileri için iş sadece toplamakla bitmiyor. Çöpten bulduklarını toplama alanlarına getiriyorlar. Burada metal, alüminyum, plastik, pet ve kağıdı ayrıştırılıp ayrı ayrı tartarak fabrikalarda geri dönüşüme hazır hale getiriliyor. İşçiler, devletin varlıklarından haberdar olsa da kendilerini tanımadığını söylüyorlar.

DW Türkçe'ye konuşan işçilerin en büyük dertlerinden biri de göçmenlerin artık bu işi daha çok tercih etmesi. Kaçak göçmenler daha düşük ücrete çalıştıkları için yevmiyelerinin düştüğünü hatta işsiz kaldıklarını belirtiyorlar.

İşçilere göre insanlar artık eskisi gibi çöpe atmıyor, bunun yerine hurdacıya satıyor. Ali Ekinci, "Kağıt, pet, plastik, aliminyum her türlü malı topluyoruz. Eskiden bize veriyorlardı şimdi vermiyorlar. Mal pahalı olduğu için hepsi hurdacılara veriyor. Ama Afganlar, Suriyeliler yokken bize veriyorlardı" diyor.

Emekleriyle para kazandıklarını vurgulayan işçiler, içlerinden bazılarının karıştığı hırsızlık olaylarının tüm kağıt toplayıcılara mal edilmesinden de şikayetçi. Ekinci, "Bazıları bizden şuan korkuyorlar. Bazı hanımefendiler var çocuklarını bizden korkutuyorlar. Buna hiç gerek yok. Biz de bir insanız" diyor.

Pelin Ünker

© Deutsche Welle Türkçe