Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ve bugün söz seçmende.
Sözün bittiği yerdeyiz yani...
Ülkemizdeki siyasi iktidarın kim olacağına bizlerden daha meraklı kesim dışımızdaki dünya...

Bankalar daha meraklı imiş.

***

Dünyayı yöneten küresel efendiler gittikçe daralan ve artık köşeye sıkışan ekonomilerini ayakta tutabilmek için yeni pazar arayışlarından hiç vazgeçmiş değiller ve şimdilik matematiksel oyunlarıyla büyük bir başarı elde etmiş gibi görünüyorlar...

Devler, yeni pazarlara giden en kısa yolun da Arap ve Afrika ülkelerinin kapılarını aralamaktan geçtiğine inanıyor...

Haberin Devamı

Bu ülkelerdeki muhalif güçleri silahlandırıp derin ilişkiler kuruyor ve sonra ‘hürriyet’ bahanesiyle isyanların düğmesine basıyor...

Kapılarını açmaya direnen ülkelere karşı da savaş senaryoları yazıyor ve gerekçeler uyduruyorlar...

***

ABD ve Avrupa büyük bir ekonomik krizden çıkabilmenin her yolunu deniyor...

Rusya, Çin ve Hindistan gibi ülkeler krizden fayda çıkartmaya çalışıyor ve kendi dinamiklerini koruyor...

Ortadoğu ise cadı kazanı gibi kaynıyor...

‘Arap Baharı’ diye başlatılan süreçten bugüne küresel devler paylaşım hesabında uzlaşmaya çalışıyor...

Dünyanın her ülkesinde işsizlik ve ekonomik kriz giderek artıyor...

Para kazanabilmek gittikçe zorlaşıyor...

Kredilerle ayakta durmaya çalışan kalabalıklar, bir gün kapılarının çalınacağından habersiz gün tüketiyor...

***

Avrupa ülkelerinde her geçen gün daralan ekonomi, günlük hayatı etkiliyor...

İşsiz kalan gençler, ülkelerindeki yabancıları kovabilmek adına her geçen gün biraz daha ırkçılığa teşvik ediliyor...

Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Türklere karşı başlatılan saldırıların altında da işsizlik yatıyor...

PKK’nın taşeron olarak kullanıldığı gerçeğini hep unutuveriyoruz...

***

Bir arada paylaşarak mutlu yaşamak yerine, savaşmayı doğru bir yol sanıyoruz...

İnsana has bütün duygular çöp kovalarına yollanmış ve akıl, para ve terörize oyunlarla yaşamak sanatlaştırılmaya çalışılmış...

Düşünerek ve analiz ederek yaşamayı unuttuğumuzdan beri hep ateşten günlere yenik düşüyoruz.

Sandığa gitmeden bir kez daha düşünme vakti...