Astsubay referanslı darbe lideri

Akıncı iddianamesi, darbecilerin çelişkilerini ortaya koyan detaylarla dolu. Askeri kanadın bir numarası Akın Öztürk’ün, FETÖ üyesi olmadığına dair referans olarak bir astsubayı göstermesi de akıllara, FETÖ’nün hiyerarşik yapısını getiriyor.

Giriş Tarihi 20 Ağustos 2017, 00:00 Güncelleme 20 Ağustos 2017, 02:35
Astsubay referanslı darbe lideri

İÇİNDEKİLER

Darbenin en üst rütbeli subayı Akın Öztürk ifadesinde, Cahit Demirbüken isimli gizemli bir emekli astsubayı FETÖ ile mücadelesine tanık olarak gösteriyor. Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapmış birinin emekli astsubayı referans göstermesi ise FETÖ'nün hiyerarşik yapısını çağrıştırıyor.

GİZEMLİ ASTSUBAY
Akıncı Üssü iddianamesinin satır araları, çarpıcı detaylarları barındırması ve FETÖ'cü subaylarla sivil imamların ifadelerindeki çelişkileri ortaya koyması bakımından ayrı bir önem taşıyor.
Darbe girişiminin en üst düzey askeri figürü olan Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) üyeliği yapmış Akın Öztürk'ün ifadesindeki en önemli ayrıntılardan biri, "FETÖ ile mücadele ettiği iddiasına referans olarak eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, emekli Hava Pilot Yarbay Mehmet Yıldırım'ın yanında, emekli Astsubay Cahit Demirbüken'i göstermesi.

MİL PUAN YALANI
"Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve YAŞ üyeliği yapmış bir komutanın bir emekli astsubayla ne işi olur" dedirten bu detayda aslında Öztürk, Demirbüken'in bir anlamda kendisini yönlendirdiğini de itiraf etmiş oluyor. Cahit Demirbüken'in, daha önce polis okullarında eğitim vermiş Nihat Demirbüken'le yakınlık derecesi de bir diğer soru işareti...
Darbenin 2 numaralı sivil imamı, Kemal Batmaz'ın bütün ifadeleri de inkâr ve yalan üzerine kurulu. 11-13 Temmuz arası ABD'ye gidiş-dönüşte beraber seyahat ettiği ve havalimanından birlikte çıktığı Adil Öksüz'ü tanımadığını iddia etmesi gibi... Banko önünde arka arkaya dururken fotoğrafları gösterilince "Miles&Smiles puanı yüklenmesi için işlem yapılması gerekiyor. Bu işlem nedeniyle Adil Öksüz ile peş peşe denk gelmiş olabiliriz. Tesadüftür" diyecek kadar da rahat davranıyor. Hatta bir şeyler konuşuyor olmalarını da tesadüf şeklinde açıklayarak, "Belki bir şey sormuş, ben de cevaplamış olabilirim. Ne konuştuğumuzu hatırlamıyorum" diyor. Adil Öksüz ile yaptığı tam 925 telefon görüşmesi ve 15 Temmuz gecesi gün Akıncı Üssü'nde bulunmaları da Batmaz'a göre tesadüf...

SINIR TANIMADAN İNKÂR
Sivil imamlardan Hakan Çiçek, 15 Temmuz'un en önemli subaylarından Albay Ahmet Özçetin'i tanıdığı şeklinde ifade vermesine rağmen Özçetin bunu inkâr ediyor. Özçetin, 11 Ekim 2016 tarihli savunmasında son derece çelişkili konuşuyor: "Hakan Çiçek'i tanımıyorum. Olay günü bu isimde bir şahsı aradığımı hatırlamıyorum. Kendisinin beyan ettiği şekilde saat 20:30'da sosyal etkinlik var diyerek kendisini Akıncı Üssü'ne davet etmedim" diyor.

BU TELSİZ KONUŞMASINI HATIRLAMIYOR
Hakan Evrim, Müslim Macit, Oğuz Alper Emrah, Adem Kırcı, Hasan Hüsnü Balıkçı, Yücel Canbolat ifadelerinde hep Albay Ahmet Özçetin'i işaret ediyor. Ama Özçetin o kadar inkârcı ki, 15-16 Temmuz günü yaptığı telsiz konuşmaları dinletilince dahi "Sesler bana mı ait bilmiyorum. Hangi koşullar altında yaptığımı bilmiyorum" diyor. İşte o konuşmalara bir örnek... Ahmet Özçetin: Yurtta Sulh harekâtını icra ediyoruz şu an. Yurtta Sulh diye sizinle temas eden herkes, Yurtta Sulh diye temas edecek. Yarbay Altuntop: Yurtta Sulh demeyenlere nasıl, yani inmeye çalışırlarsa ne yapalım komutanım? Ahmet Özçetin: Havadaki kollara haber vereceğiz ama öyle bir şey zaten beklemiyoruz. Öyle bir şey söz konusu değil. (Direniş beklemediklerini söylüyor.)

SABAH