Suriye’de güvenli bölge oluşturulması için ABD’yle pazarlıklara hız veren Erdoğan, Astana formatında 5’inci Üçlü Zirve’ye ev sahipliği yaptı. Üç liderin masadaki en sıcak konusu olan İdlib’den Ankara’nın beklediği uzlaşı çıkmazken, Putin, “Bölge cihadçılardan temizlenmeli” dedi

Astana süreci ülkeleri Ankara'da buluştu: Hesaplar karışık

Astana formatında 5’inci Üçlü Zirve Toplantısı, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılımıyla Çankaya’da gerçekleşti. Üçlü Zirve Toplantısı’nda İdlib başta olmak üzere Suriye’deki gelişmeler masaya yatırıldı. Zirve öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Ruhani ile ikili görüşmeler ve heyetlerarası görüşmeler de gerçekleştirdi. Beşinci kez bir araya gelen Türkiye, Rusya ve İran liderleri, önceki dört toplantının ortak vurgusu olan Suriye anayasasının yanı sıra, İdlib başta olmak üzere Suriye’deki güncel gelişmeleri konuştu.

Görüşmelerin ardından yapılan açıklamalarda Rus lider Putin ile İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin ortak vurgusu İdlib’ten cihatçıların temizlenmesi olurken, Ankara’nın tutumu değişmedi. “Anayasa komitesi hızlı bir şekilde Cenevre’de çalışmalara başlamalı” diyen Putin, “Aşırı gruplarla mücadele önemli bir konu. İdlib’deki durum endişe verici. Son dönemde bu bölgede aşırı grupların faaliyetleri aktif hale geldi. Bu bölge teröristlere bir güvenli bölge olmamalıdır. Terörist tehdidi yok etmek için ilave bir adım atmamız lazım” ifadelerini kullandı.

“Amerikan güçlerinin bir an önce bölgeyi terk etmesi ve Suriye hükümetinin Fırat’ın doğusu ve kuzeyinde de egemenliğini sağlaması zaruridir” diyen İran Cumhurbaşkanı Ruhani ise, “Bu yolda sadece Suriye halkı kendi geleceği için karar vermeli ve başkaları onların iç işlerine karışma hakkını kendinde görmemeli” diye konuştu.

ŞAM, SDG'Yİ KONTROL ETTİĞİ BÖLGELERDEN ÇIKARACAK

Suriye yönetimi, Ankara’da yapılacak üçlü Rusya-Türkiye-İran zirvesi öncesinde Birlemiş Milletler’e bir mektup göndererek Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) eleştirdi. Mektupta SDG, ‘ABD ve İsrail’in komploları ile paralel hareket etmekle’, ‘ABD’den askeri, mali ve siyasi destek almakla’ eleştirildi. Suriye hükümeti böylece, ülkenin kuzeyinde geniş bir bölgeyi kontrol altında bulunduran ve ABD’nin de desteğine sahip olan SDG’yi ilk kez “bölücü terörist milisler” olarak niteledi. Şam yönetimi, ‘SDG’nin Suriye halkına karşı kurulan uluslararası koalisyonun suçlarına katılmadığı’ ifade edildi. Mektupta, SDG’nin kontrolündeki her bir kilometre karenin geri alınacağı da yer aldı. SDG ise Suriye hükümetinin mektubuna tepki gösterdi. SDG açıklamasında, hükümetin kendilerine ‘sahte suçlamalar’ yönelttiği ve ‘halkını terörizmden korumakta başarısız olduğu’ belirtildi. Açıklamada, Suriye yönetimine diyalog çağrısı da yapıldı.