SAVCI, CASUSLUK DAVASINDA POLİSİN TSK’YA ‘KUMPAS KURMADIĞINI’ İDDİA ETTİ...


ANCAK… KARŞIYAKA BAŞSAVCILIĞI SAVCILARIN ‘KUMPAS KURDUĞUNU’ TESPİT ETTİ...


Medyanın gözünden kaçan ya da üzerinde bugünlerde pek kafa yormadığı konuları masaya yatırmak şart. 2005’te Şemdinli bombalamasıyla başlayan ve bugün de devam eden davaların kumpas olduğu ortaya çıktı. Yeniden yargılamalar sonucunda beraatler yaşandı. Ancak... Son İzmir Askeri Casusluk kumpası davasında yaşananlar yeni bir tehlikeye işaret ediyor. Çünkü... Kumpası yaptığı öne sürülen ve çoğunluğu polis olan FETÖ mensupları ile ilgili 86 kişi ile ilgili dava açıldı. Bunlardan 18’i firar etmişti. Firar edenler de dahil 46 kişinin ByLock kullanıcısı olduğu ortaya çıktı. Hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, örgüt yöneticiliği, iftira, suç uydurmak, kamu görevlileri tarafından evrakta sahtecilik, özel hayatın gizliliğini ihlal, gizli kişisel verilerin kaydedilmesi, yasaklanan bilgilerin açıklanması suçlamaları” ile dava açıldı. Savcılık, karar aşamasına gelen davada açıkladığı mütalaasında ise tüm bu suçlamalardan beraat istedi. Savcının gerekçesi “Delil yetersizliği” oldu. Yani ‘kumpas kurulduğunu’ göremedi.

Şimdi bu yeni durum FETÖ’nün kurduğu diğer kumpas davalarını da yakından ilgilendiriyor. Mütalaa, uzun zamandır, “Ergenekon var ama FETÖ sulandırdı” tezini dillendiren kesimlere ve 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunduğu açık olan örgüte ‘nefes borusu olacak’ kaygısı yaşanıyor. Ancak... 28 Ocak’ta verilen mütalaadan sonra önemli bir gelişme yaşandı... Devam edelim...

FETÖ’nün kumpaslarına karşı asker yakınları ‘Sessiz Çığlık’ eylemleri başlatmıştı.

Başsavcılık: Görevi kötüye kullandılar


Tarih 29 Ocak 2019... Mütalaadan bir gün sonra... Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı bu davada rol alan yargı mensuplarıyla ilgili yeni bir iddianame hazırladı. Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede şüpheli olan isimler şöyle: Eski hakimler (kapatılan 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı) Atilla Rahman, Serdar Ergül, İsmail Kurt, Cahit Kargılı, Dilek Öztürk, Mehmet Ayan ile eski İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, eski savcılar Ali Çelik, Zafer Kılınç, Hüseyin Alaybay, Mehmet Sedat Erbaş ve Mustafa Kayın.

Veysel Kösele


ÇELİŞKİYE BAK

İzmir Askeri Casusluk davası kapsamında mağdur olan, aralarında iş adamı Bilgin Özkaynak ve eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Veysel Kösele’nin de bulunduğu 15 kişi de iddianamede müşteki olarak yer aldı. Başsavcılık, hakim-savcıların, ‘mesleğin şeref ve onurunu bozan, mesleğe olan genel saygı ve güveni gideren nitelikte eylemde bulundukları’nı saptadı ve ‘görevi kötüye kullanma’ suçunu işlediklerini iddia etti.

Çelişki şuydu: Bir başsavcılık hakim-savcıların TSK’ya kumpas kurduğunu saptadı, mütalaa ise savcıların talimatıyla kumpasta rol alan polislerin ‘beraatini’ istedi. Devam edelim...

“ABD’den gönderilen mail ile başladı... TSK’yı yıpratmak için kasıtlı davrandı...”


Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kabul edilen iddianamesinde, İzmir Askeri Casusluk kumpasının ABD’ye ait IP üzerinden gelen mail ile başladığına dikkat çekildi ve kumpasın öznesi eski Savcı Zafer Kılınç’la ilgili şu saptamalar yapıldı:

Zafer Kılınç


- Gerçekleştirilen aramalarda ele geçen hukuka aykırı delilleri temel kabul etti.

- Dijital materyallerin bulunduğu ev aramalarında genelde şüphelilerin ikametgahlarında olmamaları, suç unsuru içerdiği iddia olunan materyallerin sürekli siyah poşet içerisinde bulunması gibi kuşkulu hususları araştırmadan iddianame düzenledi.

- Şüphelilerden ele geçtiği belirtilen belgelerin niteliği konusunda bağımsız bilirkişilerden henüz rapor alınmamış iken birçok askeri personel hakkında istisnai tedbir olan tutuklamaya müracaat etti.

- Dosyadaki tarafların itibarsızlaştırılmasına neden oldu. Fişleme kayıtlarının doğruluğunu peşinen kabul etti.

- Hazırladığı iddianamede askerlerin rütbesine yer verdi ve TSK’yı kasıtlı bir şekilde yıprattı.

‘Şablon gerekçelerle tutuklama yapıldı’


Serdar Ergül


İddianamedeki çarpıcı ayrıntılardan birisi de İzmir eski Hakimi Serdar Ergül’le ilgili... Eski hakimlerden Ergül’ün nöbetçi olmadığı halde nöbetçi hakimin bilgisi dışında hareket ettiği belirlendi. Aralarında dönemin Kurmay Başkanı Veysel Kösele’nin de bulunduğu bir kısım subay hakkında tutuklama kararları verdiği belirtildi. Ergül’ün, “birbirinin tekrarı mahiyetinde şablon/formül gerekçelerle” tutukluluğa itiraz ve tahliye taleplerini reddettiğine dikkat çekildi.

Yine Durmuş Eray Güçlüer’in görev yaptığı Azerbaycan’dan rızası ile gelmesine rağmen “Şüphelinin kaçma şüphesi olduğuna” hükmetti ve tutukluluğun devamına karar verdi.