İyi insanların adı yok...Mutlaka sansasyonel karakter olması gerekiyor...
Televizyondaki dizilere yıllardan beri bakıyor, görüyoruz ki iyi insanların hikâyeleri yok.
O güzel ve iyi insanların günlük yaşantısına dair hikâyeler anlatan diziler yok.
İyi insanlara musallat olmuş yığınla kötü karakterler ekranları işgal etmiş durumda.
Vatan, millet ve geçim kaygısıyla bir hayatı tüketen bir öğretmen, memur, işçi, polis, savcı, hâkim, avukat, bürokrat, siyasetçi, gazeteci, yazar, şair, sanatçı ve esnafın hikâyesi yok.
Varsa yoksa vuran, kıran, öldüren ve kötü adamların güçlü olduğunu gösteren hikâyeler var.
Neymiş “aksiyon” imiş...
İyi adamların hayatındaki aksiyonsuzluk ne hikmetse reyting almadığı için varsa yoksa kötülere dair hikâyeler...
***
Mafya ve organize suç örgütlerinin elebaşı olan anti karakterler ısrarla kahramanlaştırılıyor.
Ve dizi sona erdiğinde yüzlerce öldürülmüş insandan başka kimsenin hatırladığı bir şey de yok!
Kimin ne dersi aldığı da hiç belli değil.
Kötü adamların efsaneleştirilmesine yönelik senaryoların filmleri ya da dizileri rağbet görüyor!
Ve dizilerdeki bu anti kahramanlar bilge adamlarmış gibi bir de iyi insanlara akıl veriyor...
***
Kurallara isyan edercesine aykırı davranışlarda bulunanların kahraman sayıldığı ilk tarihi bilmiyoruz ama Amerikan sinemasının başlattığı ve hiç vazgeçemediği bu yanlışın içerisinde çırpınıyoruz.
Anti kahramanların hikâyelerini yazarak, dizi ve filme çekerek bu süreci bir türlü bitiremiyoruz.
Oysa öylesine çarpık hikâyeler var ki!
***
15 Temmuz darbesini yapanların mahkemelerdeki ifadelerini okudukça tüylerimiz diken diken oluyor...
Ve düşman ordusunun dahi belki yapamayacağı vahşeti gerçekleştirenlerin ağzından çıkan sözleri okudukça ülkeyi ve bizleri koruma görevini kimlerin üstlendiğini öğrenmiş olduk...
Bu nasıl bir kin imiş?
Devletin her kritik yerine sızan bu hain yapının insafsızlığını ve satılmışlıklarını her geçen gün detayları öğrendikçe daha çok üzülüyoruz.
Umutlarımıza kar yağdıranlar utanmıyor dahi.
Anti kahramanların hikâyelerini ekranlara taşıyıp duracağımıza bu hain örgütlerin elli yıllık hikâyesi anlatılmalı!
