"... Ayrıca, Bayern Münih Kulübü başkanı olarak elimdeki tüm makamlardan ve Bayern Münih Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı"ndan hemen geçerli olmak üzere istifa ediyorum. Böylece kulübümü olası zararlardan korumak istiyorum. Bayern Münih benim yaşam felsefemdir ve öyle kalacaktır. Bu muhteşem kulübe ve insanlarına, yaşadığım sürece başka bir şekilde bağlı kalacağım. Yakın dostlarıma ve FC Bayern Münih taraftarlarına tüm kalbimle bana destek verdikleri için teşekkür ediyorum."
Yukarıdaki ifadeler geçtiğimiz hafta yargılanıp hüküm giyen Bayern Münih Başkanı Uli Hoenness"in dün Türk basınını da yansıyan demecinden aynen alınmıştır. Koyalım bunu bir kenara.
"Son günlerde bana karşı haksız eleştiriler yapıldı. Neymar transferinde yapılan her şey doğru ve yasaldı! Kulübü yönetim şeklimiz ve Barcelona"nın imajına zarar gelmesini kaldıramıyorum. Bu sebeple onur duyduğum bu görevden istifamı veriyorum. Burada çalışan herkese, oyunculara, hocalara ve yönetimime ve en çok da aileme teşekkür ediyorum."
Bu da geçtiğimiz aylarda Neymar transferinde usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle istifa eden Barcelona başkanının açıklaması. Şimdi dönelim bizimkilere. Hayır, hayır sözü Aziz Yıldırım"a getirmeyeceğim. Onun hikâyesini herkes zaten biliyor. Tam tersine Aziz Yıldırım"la kavga etsin diye seçilen ve Türk futbolunu temizleyeceğini iddia eden Trabzonspor başkanına mesela...
Bilmeyenler için olay şu: Trabzonspor genel kurulunun geçtiğimiz Mayıs ayında yaptığı kongrede alınan tüzük değişikliği kararı mahkemece iptal edildi. Yani Trabzonspor"un geçtiğimiz Aralık ayında yeniden seçimli genel kurula gitmesi gerekiyordu. Ancak Trabzonspor başkanı Yargıtay"dan da aynen onaylanacağını bile bile bu kararı temyiz yoluna başvurdu; yani topu taca attı; tıpkı Aziz Yıldırım gibi. Biraz dernekler hukuku bilen herkesin onaylanacağını söylediği bu karar onaylandığında Trabzonspor yönetiminin Aralık ayından bu yana atmış olduğu her imza mahkemelik olacak. Ha diğer taraftan yönetim kurulundan 5 isim de şimdiye kadar istifa etmiş. Ne gam... Kitabına uydurduğunuz sürece o koltukta dilediğiniz kadar kalabilirsiniz; gerekçeniz de hazır: "kulübün ali menfaatleri gereği". Hasılı kelam "bizimkiler"in anlayışı, kültürü ve felsefesi aynı ve "onlardan" çok farklı. Bu yüzden gelirler arttıkça borçlar artıyor, bu yüzden Türk futbolu Avrupa"da yok... Olduğu da Aziz Bey"in ifadesi ile "tesadüf"ten ibaret...
