Ankara’da 51. yılımızı okuyucularımızla kutladık

Ankara Temsilciliğimiz tarafından, Yeni Asya Gazetesi’nin 51. yılı münasebeti ile bir kutlama programı gerçekleştirildi. Temsilcilik merkezimizde okuyucularımızın yoğun katılımı ile gerçekleşen programda Udi Hayati Binler’in ilâhileriyle büyük coşku yaşandı. Programa katılan okuyucularımız, programdan memnuniyetlerini belirterek, Yeni Asya’nın tavizsiz istikrar çizgisinin nice 50 yıl devam etmesi için duâ ettiler.

Sunuculuğunu Serdar Beykoz’un yaptığı, Recep Öztürk’ün Kur’ân tilâveti ile başlayan programın açış konuşmasını Yeni Asya Medya Grup Yönetim Kurulu üyesi Hayrettin Huyut yaptı.

HAYRETTİN HUYUT

Konuşmasında, Yeni Asya’nın Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin önderliğinde zarurî bir ihtiyaç olduğu ifade edilerek 51 yıl önce yayın hayatına başladığına dikkat Hayrettin Huyut, “O tarihte birçok gazete yayın hayatına başladı, ama bugüne kadar sadece bir kaçı yayınına devam ediyor. Bunlardan birisi de Yeni Asya’dır. Yeni Asya bu başarıyı okuyucularının sadâkatle sahip çıkması, yazarları ve çalışanlarının bu dâvâya içten gönül vermesiyle sağlamıştır” dedi.

Risale-i Nur’un medyada dili olan Yeni Asya’yı kahraman, fedakâr, cefakâr çalışanların bugüne kadar getirdiğini ifade eden Huyut, “Yeni Asya’nın yüzünü kızartmadan, başına eğdirmeden bugüne kadar getirmişlerdir. Bu nasıl olmuştur? Risale-i Nur’dan aldıkları ölçü ile bugüne kadar gelmiştir. Çalışanlar bugüne kadar çok eziyet çektiler, baskılara maruz kaldılar. Gerek dahili, gerekse de harici baskılara boyun eğmediler. Tarih bu baskılara, sıkıntılara rağmen ayakta durabilmiş, bugüne kadar gelebilmiş Yeni Asya’nın başarısı, gayretini, zaferi altın harflerle altın sayfalara kaydedecektir Bu dâvânın içinde olmaktan gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.

ALİ VAPURLU

Yeni Asya Medya Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ali Vapurlu da yaptığı konuşmasında, insanlık tarihinin en büyük dinsizlik cereyanlarının manevî tamiratlarını tamir etmek için matbuat âleminde Risale-i Nurlar’ın naşir-i efkârı olacak bir gazetenin yayın hayatına girmesinin önemli bir zaruret olarak ortaya çıktığını ve Yeni Asya’nın 21 Şubat 1970 tarihinde basın dünyasında yerini aldığını söyledi.

Yeni Asya gazetesinin bugüne kadar yaptığı neşriyatında takip ettiği nezihâne, nazikâne ve kavl-ı leyyin üslûbunu esas olarak, nereden ve kimden gelirse gelin her türlü zulme ve haksızlığa karşı durduğu gibi, bundan sonrada hakkı ve hukuku savunmaya, sağduyu ve vicdanın sesi olmaya devam edeceğini söyleyen Ali Vapurlu, “Yeni Asya gazetesi, bundan tam 51 yıl önce matbuat âlemindeki ilânat vazifesini icra etmek üzere, omuzlarına yüklenen sorumluluğun gereğini bugüne kadar hakkıyla yerine getirmiş, bundan sonra da aynı duyarlılıkla bu sorumluluğunu yerine getirecektir” dedi.

Ali Vapurlu, Yeni Asya Gazetesi’nin bugüne kadar hakta sebat ederek, tavizsiz istikrar çizgisinden vazgeçmeden, hak gördüğü dâvâsında eğilmeden, bükülmeden ve müsbet hareket anlayışından ayrılmadan, hakkın hukukun, adaletin ve demokrasinin yanında olduğu gibi, her türlü istibdatın, baskının ve zulmün adresi olan bütün ihtilâl ve kalkışmalarında karşısında olduğunu söyledi.

ÖMER TUNCAY

Zübeyir Gündüzalp Ağabey’in yanında kalmış ve hizmetinde bulunmuş olan Ömer Tuncay, Yeni Asya Gazetesi’nin çıkışından bu yana omuz verenleri tebrik etti.

Tuncay, “Risale-i Nur’un medyada dili olan Yeni Asya’nın siyasî ve içtimaî meseleleri Risale-i Nur’dan ders alarak yazan yazarlarımız sayesinde bugünlere geldik. 1960’lı yıllarda Risale-i Nur Talebelerinin hapse girdiğinde bütün gazeteler veriyordu, ama beraat ettiklerini yazmıyorlardı. O zaman çıkan sağcı gazeteler dahi ‘riskli bir hal’ diye haberleri yazmıyorlardı. Belirli sayıda gazete alınırsa beraat haberlerini yazıyorlardı. Mecburen bu gazeteleri alıp resmî yerlere bu gazeteler ulaştırılıyordu. Bunun üzerine gazeteye ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır. Bunun üzerinde İttihad Gazetesi yayın hayatına başlamıştır. Fakat haftalık olduğu için birçok haberi geç vermek durumunda kalıyordu. Bunun üzerine Zübeyir Gündüzalp Ağabey yanında bulunan ağabeylerle istişare ederek 21 Şubat 1970 tarihinde Yeni Asya Gazetesi yayın hayatına başlamıştır” dedi.

CEVHER İLHAN

Gazetemiz yazarı Cevher İlhan Yeni Asya’nın, Bediüzzaman’ın, “Risale-i Nur bu mübârek vatanın manevî bir halâskârı (kurtarıcısı) olmak cihetiyle, (...) matbuat âlemi ile tezahüre başlamak, ders vermek zamanı gelmiştir veya gelecek gibidir zannederim” duâsının kabul,  Bediüzzaman’ın “Matbuat lisanıyla konuşmak lâzım” talebinin tahakkuku olduğunu söyledi.

YENİ ASYA’NIN ÇIKIŞ NOKTASI…

Yeni Asya’nın çıkış noktasının Risale-i Nur hakikatlerinin her türlü basın-yayın aracı ile yayılması hedefinin bir ifâdesi olduğunu söyleyen Cevher İlhan, “Denilebilir ki ‘Risale-i Nur’un medyadaki dili’ olarak yarım asrı aşkındır hizmet veren Yeni Asya, eğer mümkün olsaydı, daha Bediüzzaman hayatta iken çıkmaya başlardı. İşte bu mânâlarla, 27 Mayıs sonrasındaki İhlâs, Uhuvvet, Zülfikar ve İttihad’ın ardından, “Lahana yaprağı kadar da olsa bir gazetemiz olmalı” diyen Zübeyir Gündüzalp’in öncülüğünde 21 Şubat 1970’te Yeni Asya o gün doğdu” diye konuştu.

Yeni Asya’nın, Türkiye ve İslâm tarihindeki demokrasi, hukuk ve adalet mücadelesinde yerini aldığını, ihtilâllere büyük bir cesâretle karşı çıktığını anlatan İlhan şunları söyledi: “Demokrasiyi katleden darbelere karşı şanlı bir direniş verdiği gibi, başörtüsü mücadelesinde, hakkın ve hukukun gasbında daima haksızlığa, zulme, adâletsizliğe karşı direndi; şanlı bir direniş gösterdi. Hakkın, hukukun, düşünce ve ifâde hürriyetinin mücadelesini verdi. Zulme, haksızlığa, hukuksuzluğa tavır aldı. Din ve vicdan hürriyetinin ikamesini, din eğitiminin gereğini kuvvetle savundu. Bu bakımdan Mehmet Kutlular Ağabey’in nakliyle merhum Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin ‘Yeni Asya bizim günlük lâhikamızdır’ beyânı bu mânânın izharıdır.”

Gazetemizin kuruluş yıl dönümü programında Hayati Binler, müzik ziyafeti sundu.

 “BİN YIL YAŞA; YENİ ASYA”

Vefatından önceki bir yazısında Yeni Asya’nın ilk Genel Yayın Müdürü rahmetli Mustafa Polat’ın, ‘Hz. Peygamberin (asm) Uhud Savaşı’nda Hz. Ebu Dücane (ra) isimli Sahabeye bir kılıç verip, “Bu kılıç elinde parçalanıncaya kadar müşriklerle savaş’ dediğini aktardığını ve devamında bugünün cihadının kılıçla değil, neşriyatla yapıldığını vurguladığını “Biz de çıkardığımız gazete ve kitapları, Hz. Dücane’nin kılıcı gibi, yıpranmışlıktan okunamaz hâle gelecek kadar çok okumalı ve okutmalıyız” şeklinde sözlerini hatırlatan İlhan, “Demokrasinin kemâle ermesi ve hürriyetin hakikatini bulması, hak ve hukuk mücadelesi için bugün televizyondan internete, sosyal medyaya kadar bütün iletişim ve neşir vasıtalarıyla-halkın doğru bilgilendirilmesidir” dedi.

Yeni Asya’ya sahip çıkmanın, hakka, hukuka, hakikate, içtimâî istikamete, hizmete ve dâvâya sahip çıkmak olduğunu vurgulayan Cevher İlhan, “Yeni Asya’ya sahip çıkmak, hakka ve hakikate hizmettir. Çağımızın Kur’ân tefsiri ve dersi Nur Risaleleri’ndeki hakikatleri neşriyat yoluyla insanlara ulaştırmaktır. Bin yıl yaşa; Yeni Asya” diyerek sözlerini tamamladı.

HABER: MEHMET KARA
[email protected]

Fotoğraflar: RECEP GÖREN