Anayasa Mahkemesi, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça İçin Kararını Verdi

Anayasa Mahkemesi, açlık grevindeki DHKP-C zanlıları Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın tahliye talebini reddetti.

"HAYATİ TEHLİKELERİ VAR" DENİLMİŞTİ

"Hayati tehlike riski içeren bir sağlık sorunu bulunduğu halde cezaevinde bulunmanın yaşam hakkını ihlal ettiği" iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuş, başvuruda Gülmen ve Özakça hakkında uygulanan tutukluluk kararının kaldırılarak tedbiren tahliyelerine karar verilmesi istenmişti.

OY BİRLİĞİYLE REDDEDİLDİ

Başvuruyu görüşen Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, Gülmen ve Özakça'nın tahliyeye yönelik tedbir taleplerini oy birliğiyle reddetti.

Kararda, başvurucuların sağlık durumlarına ve fiziksel halleriyle uyumlu koşullarda tutulmaları için gerekli önlemlerin ceza infaz kurumları tarafından alınmasına, başvuru kapsamında yeni gelişmeler olması halinde tedbir konusunun resen yeniden değerlendirilebileceğine ve başvurucuların her aşamada yeniden tedbir talebinde bulunabileceklerine hükmedildi.

HASTANEYE GİTMEYİ İSTEMEDİLER

Kararın gerekçesinde, Gülmen ve Özakça'nın sağlık durumlarının ceza infaz kurumlarında tutulmaya başlandıkları günden itibaren takip edildiği, tedavi ve kontrol amacıyla ceza infaz kurumu devlet hastanesine sevklerinin yapılmasının planlandığı, ancak başvurucular tarafından bu taleplerin reddedildiği belirtildi.

Ceza infaz kurumu aile hekimliği tarafından Gülmen ve Özakça'nın gözleminin ve takibinin yapıldığı, ayrıca acil durumlar için her türlü tedbirin hazır bulunduğu vurgulanan gerekçede, şunlar kaydedildi:

"DERHAL TEDBİR KARARI"NA GEREK YOK

"Gülmen ve Özakça'nın ceza infaz kurumunda tutulup tutulmayacağı konusunda alınacak rapor için adli tıp kurumuna sevk süreçlerinin başlatıldığı görülmektedir. Başvurucuların sağlık durumlarına ilişkin şikayetlerinin dikkate alınarak sağlık kuruluşlarına sevklerinin sağlandığı, ceza infaz kurumu bünyesinde bir devlet hastanesinin bulunduğu görülmektedir. Dosya kapsamında yer alan ve ceza infaz kurumu tarafından sunulan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde sürekli olarak sağlık hizmeti sağlanan başvurucuların ceza infaz kurumlarında tutulmalarının yaşamlarına, maddi veya manevi bütünlüklerine yönelik bir tehlike oluşturduğuna dair derhal tedbir kararı verilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle bu aşamada başvurucuların tedbir taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir."