Altın Tepsi İçinde Elmas: Ermenek
Bir makale ölçüsünü gezip bir gezi notuna dönüşen yazımızda pek çok konuyu yorucu olmamak adına göz ardı etmek zorunda kaldık.
Ermenek, sobalarımızda yanan kömürlerden ve Ahmet Özdemir’in (Kör Amet) ermeneğin keklikleri türküsünden hafızalarımıza ilk defa girmiştir.
Daha sonra Karamanoğlu tarihindeki yeri nedeniyle tanıdık.
Yarım asır öncesi Ermeneği ilk ziyaretimizde farklı bir
ülke, hatta farklı bir dünyaya geldik izlenimi uyanmıştı.
Zor bir coğrafyada idi Ermenek. Pek çok yer gezdik, böylesi
zor coğrafyaya pek rastlamadık. O dönemler saatler süren yolculuk, devasa
kayalar altına oyulmuş oyuklardan geçen yollardan yapılırdı. Sayısız rampa ve
viraj araçları inletir ve sık sık da yolda bırakırdı.
Daha sonra Ermeneklileri tanıdık. Azimli, çalışkan ama
mutlaka da hakkını aramada inat ve sabırlı kişilerdi. O coğrafi yapıda
sürdürülen zor hayatın bir gereği olarak en zor şartlardan maişet kazanmayı
öğrenmişlerdi.
Siyaseti iyi bilirilerdi. Söz konusu Ermeneğin ortak
çıkarları olunca siyaseti çuvala koyar kör kuyulara atıp bir yumruk olurlardı.
Karaman Vilayet olurken Ereğli’nin yaptığı büyük hatayı
yapmadılar. Kazanımları iyi hesap ederek Karamanın ilçesi oldular. Eğer bu gün
Ereğli Karamanın bir ilçesi olsa idi 5 kat daha gelişmiş bir konuma gelirdi.
Zira onlarca ilçe içinde eriyip gitmek yerine Karamanın en büyük ilçesi olarak
genel bütçeden aslan payını alırlardı.
Ermenek de bu gün bu aslan payını almakta. Zira ovada 10 km.
lik bir yola harcayacağınız para ile Ermenek ’de 1 km. yol yapmak bile zor.
Ermenekli ve komşularının da bulunduğu Taşeli Bölgesi
yılmadı. Siyaseti zorladı. İl Genel Meclisinde payına düşenin fazlasını almaya
çaba gösterdi.
Takip ettiğimiz yarım asırda Ermenek çok büyük mesafe kat
etti. Bu gün modern bir şehir.
Son üç Belediye Başkanı dostumuz diyebilecek kadar yakın
arkadaşlarımız. Çaba ve gayretlerine şahidiz. Ama Allah Ermeneğe büyük bir
lütufta bulunup bağrından bir Lütfi Elvan çıkardı. Bütçe Plan Komisyonunda
büyük başarılarından sonra hiç ilgisi olmasa da siyaset arenasında kendisini
bulan Elvan Karaman ve Ermeneğe vefasını gösterdi.
Karaman Milletvekilliği bitip de Antalya ve Mersin gündeme
gelince, Karaman Elvana olan duruşunu yan cepheye çevirince Karamana bakışını
soğutan Elvan ağırlığı Ermeneğe kaydırınca Ermenek şaha kalktı.
Beş yıl Karamanlı olduğunu Karaman’da dostları ve STK ların
olduğunu unutan bir önceki Belediye Başkanı Sayın Uğur Sözkesen Beyin aksine
yeni seçilen Atilla Zorlu Ermeneğin Karamanlı olduğu bilinci ile Karaman Basını
için bir program düzenledi. Bu daveti
bir dostluk ve sohbet havası içinde sürdürmeye özen gösterse de gazeteci
milleti işte dayanamayıp mesleki faaliyeti de ekledik.
Gözlemledik, inceledik, sorduk, öğrendik. Bunları
değerlendirmek de işimizin gereği…
Ermeneğin bu şahlanışının altında öyle büyük olumsuzluklar
var ki…
Bir tarihte Avrupa ülkelerinden gelen fotoğraf sanatçılarını
götürdüğüm Ermenek için söyledikleri güzel bir söz vardı. “Bu şehrin gündüz
görünen silueti hayal, gece görüneni ise rüya gibi” demişlerdi.
O görüntü yerini beton bloklara bırakmış. Artık şehir
içinden eşsiz manzaraları değil, gökyüzünü bile zor görüyorsunuz. Devasa binalar
mantar gibi türemiş ve çirkinlik abidesi olmuş.
Çeşit çeşit kuş cıvıltılarına ev sahipliği yapan ve bölgede
bir avucu zor bulunan verimli topraklar beton ucubelere dönüşmüş.
Zaten bir labirenti andıran şehir merkezine, inatla resmi
binalar oturtulmuş, bu binalara insanların nasıl ulaşacağı, araçlarını nereye
park edecekleri düşünülmemiş. Şehrin göbeği bir kördüğüme çevrilmiş.
Bölgeye hayat veren devasa Ermenek HES barajı arkasında
oluşan ve Dünyanın en güzel rengine sahip baraj gölünün sağladığı mükemmel
manzara modernleşmek adına yapılan imar uygulamaları ile kuşa dönmüş…
Dünyanın mega kentlerinin girişini andıran şehir girişinden
sonra karşılaştığınız bu görüntü içinizi acıtıyor.
Ama Ermenekli bahçe kültürünü de yaşatmak adına bu
betonlaşmaya karşı savaş veriyor. Şehrin dışındaki bahçelerde mütevazi
görünümleri de olsa çok şık konutlarla eskiyi yaşatma çabası gözlemleniyor.
Ya Dünya harikası Zeyve? Bir pırlanta düşünün, kaşıkçı
elması mesela… Bunu alıp da gübreden oluşturduğunuz bir çamur çerçeve içinde kime
teşhir edebilirsiniz? Tıpkı öyle.
Kontrolsüz yapılmış ve çürümeye terk edilmiş, öcü görünümlü
pis yapılar tabiat harikasını boğmuş. Adeta o güzellikler görülmesin dercesine
önüne perde ve set oluşturulmuş. İşletmeler tam anlamı ile rezalet. Türkün yüz
karası tuvaletler utanç verici. Adamlar nerede ise mutfaklarına kadar otomobil
ile gelip kapısının önüne park etmişler. Patpatların gürültüsü bin bir çeşit
kuşun cıvıltısını ve şelalelerin seslerini bastırmakta. Güzel adına ne varsa
çirkinleştirilmek için her şey yapılmış.
Dünyanın en güzel şarkılarını söyleyen minik çavlanlar
hurdalarla engellenip yok edilmiş. Rabbin altın tepsi içinde sunduğu canım
pırlantaların üstüne ucubeler kondurulmuş. Yediğiniz yemekler bile adeta sizi
yiyor…
Acilen 3 dozer 5 kepçe 10 kamyon ile o bölgede ne varsa
temizlenip ana yoldan sonra ziyaretçilerden başkasının girişine izin verilmeden
bir yapılaşma şart olmuş. Paha biçilemeyen bu güzellik siyasi ahmed’in yeğeni,
mehmed’in gardaşının üç kuruş bile etmeyen değerlerine feda edilmemelidir.
Turkuaz Turizm işletmesi ise izanımızdan kaçmayan çok ama
çok kötü kokular saçıyor ya, bu konuda görev bizim olmadığı için konuşmak
yanlış olur diye düşünüyoruz. Bu görev sayıştay, danıştay, etik kurulu vb.
resmi kurumların…
Kontağı çevrilmediği halde servet yatırılan gemiler, daha
şimdiden arızalar vermeye başlamış sosyal tesisler, yanlış kod ile inşa
edildiği için sular altında kalan yapılar vs… Sanırız bir babayiğit çıkar ve
der ki: “Ey devletimin denetleme kurulları burayı bir gözden geçirin”
Bu proje için hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan, atom tanesi
kadar bir yanlışa bulaşmama konusunda titiz olduğuna inandığımız Sayın Lütfi
Elvan bu konuda zandan kurtulur en azından…
Kağıt üzerinde, proje taslaklarında vaat edilen, hedeflenen
ile uygulamalar arasındaki farktan ciddi bir şekilde haberi olduğunu da
sanmıyoruz.
Elvan ve son belediye başkanlarının büyük çabaları bir
şeyler üretmiş. Rahmetli Ahmet Keleşoğlu ve Rahmetli Fikret Ünlü’yü de şükranla
yad etmek lazım.
Değerli Kardeşimiz yeni Başkan Atilla Zorlu, zorlu bir
görevi devraldı. İyi niyetli, azimli ve hızlı. En güzel uygulaması ile geçmişe
gömülmeden, zan ve isnatlardan uzak bir tavırla, mevcut olumsuzlukları ortadan
kaldırıp avantaja dönüşme çabasında.
Gezide birlikte olduğumuz ve güzel bir dayanışma gösteren Karaman
Basını sanırım pek çok ahber notu ile döndüler. İlk haberler yayınlanmaya
başladı. Tarih ve turizm adına eşsiz değerleri göz önüne alarak güzel haberler
çıkacak, birlikte takip ederiz inşallah…
Bir makale ölçüsünü gezip bir gezi notuna dönüşen yazımızda
pek çok konuyu yorucu olmamak adına göz ardı etmek zorunda kaldık.
Ama Erdemli Belediyesinin desteğinde, bir öğretmen ve bir
iki arkadaşının çabası ile, adeta destan yazan Türkülerin Dansı Gurubunun
gösterilerini alkışlamadan edemeyiz. O daha çocukluk ve gençlik arasındaki
çizgideki öğrenciler mükemmel bir gösteri ile bizleri büyülediler.
Gelecekte çok güzel bir Ermenek görmeyi umuyoruz. Geçmişte
hizmet ve katkıları bulunanlara şükran dileklerimizle, yeni yerel yönetime ve
Başkanı Sayın Zorlu’ya kolaylıklar ve başarılar dileriz.