|
Altın, “altın” günlerini yaşıyor

Koronavirüs salgını ile beraber önemli bir yatırım aracı haline gelen altın, değerlenmeye ve rekor üstüne rekor kırmaya devam ediyor.

PEKİ, ALTIN NEDEN BU KADAR DEĞER KAZANIYOR?

Altın, geleneksel olarak önemli bir yatırım aracı. Her ne kadar alternatif yeni yatırım araçları ortaya çıksa da geçmişten gelen, altının yatırımcısına kaybettirmeyen önemli bir araç olduğu kabulü sürekliliğini koruyor. Toplumda altın uzun dönemde kazandırır algısı daima devam ediyor.

Altın yatırım aracı olduğu kadar bir yandan da dolar, euro gibi rezerv niteliği olan ve gerekli olduğunda rahatlıkla nakde dönüştürülen bir rezerv biriktirme aracıdır.

Altın, özellikle küresel çatışmalar, salgınlar, ülkeler arasında yaşanan siyasi polemikler ve askeri çatışma dönemlerinde herkesin sahip olmak istediği önemli bir güvenli liman. Son örneği olarak ABD-Çin arasında yaşanan gerginliklerin altına olan talebi arttırdığına hep birlikte şahit oluyoruz.

Koronavirüs salgını nedeniyle dünya ekonomisinde yaşanan daralmaların önüne geçmek için birçok merkez bankası piyasalara ciddi miktarda para enjekte etti ve etmeye devam ediyor. Bu nedenle küresel piyasalarda artan likidite ve salgında ikinci dalga endişesi ile ortaya çıkacak belirsizlik altını rakipsiz hale getiriyor.

Dolayısıyla altın, altın dönemini yaşıyor.

ALTIN TEKRAR PARLAK GÜNLERİNE Mİ DÖNÜYOR?

1970’li yıllardan sonra her ne kadar dolar dünyada tek rezerv para olarak kalsa da yeni dönemde doların değer kaybı, dünyada yeni yabancı paraların alternatif para olma çabası ile ortaya çıkan belirsizlik ortamı altının daha da parlamasına ve altının altın günlerini yaşamasına neden oluyor.

Altın belirsizliği seven ve buradan nemalanan önemli bir yatırım aracı. Dünya ekonomisinde küresel belirsizliklerin artışı altını hem yatırım hem de en önemli rezerv aracı haline getiriyor.

Doların dünyada değer kaybetmesi, son yıllarda doların ülke ekonomileri için bir tehdit aracı haline gelmesi ve dolara alternatif oluşturma konusundaki çabalar, altının aradan sıyrılmasına neden oluyor.

Dünyada birçok ülkenin altın biriktirmesi ve altının toplam rezervler içindeki payının artması, altına olan talepteki artışın en önemli sebeplerinden bir diğeri. Bu da doğal olarak altının değerinin daha da artmasını sağlıyor.

DÜNYADA ALTIN REZERVLERİ

Uluslararası Finansal İstatistikler’in (IFS) verilerine göre, dünyada bulunan 33000 ton altına sahip olan ülkelerin sıralaması şu şekilde: ABD 8133 ton, Almanya 3363 ton, İtalya 2451 ton, Fransa 2436 ton, Rusya 2299 ton, Çin 1948 ton, İsviçre 1040 ton, Japonya 765 ton, Hindistan 657 ton, Hollanda 612 ton ve Türkiye 583 ton altına sahip.

Türkiye en fazla altın rezervine sahip olan ülkeler içerisinde 12. sırada yer alıyor.

TÜRKİYE’DE ALTIN REZERVLERİ

Türkiye’nin altın rezervleri artarken toplam rezervler içindeki altın payı da artıyor. Dünyadaki altın rezervlerinin miktarı da bunu teyit ediyor. Uluslararası Finansal İstatistikler’in (IFS) verilerine göre Türkiye, 583 ton ile listede on ikinci sırada yer alırken, altın rezervlerinin toplam rezervleri içindeki payı yüzde 38 civarlarında bulunuyor.

Altının rezervler içindeki payının artmasıyla hem dolarda konjonktürel olarak meydana gelen dalgalanmalardan hem de ABD’nin uygulayacağı politikalar ve siyasi adımlardan ekonomiyi korumak mümkün hale gelecektir.

#Altın
#Ons
#Dünya
4 yıl önce
Altın, “altın” günlerini yaşıyor
Şekersiz çayı karıştırmak
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü