Dinime söven, Müslüman olsa…!

Fenerbahçe başkanı Ali Koç, devletin ayrım yapmadan bütün kulüplere mali açıdan bazı kolaylıklar getiren uygulamasını sanki Trabzonspor’a özel kıyakmış gibi gündeme getirmesi, bana yıllar önce kaleme alınan Yalçın Doğan’ın Fenerbahçe Cumhuriyeti kitabı aklıma geldi.

Koç, Akyazı’da Trabzon’la ilgili olmayan iş adamlarının yüksek bedelle loca aldığını söylüyor.. Devletin Fener’e de sağladığı kredi olanaklarını, Trabzonspor’a özelmiş gibi algı yaratıyor.

Oysa, Cumhuriyet tarihi boyunca devlet hep F.Bahçe’ye çalıştı..Bugün Kadıköy’deki stadı devlet Fener’e armağan etti.. Yeni dönemde Fenerbahçe Lisesinin arsasını da kulübe tahsis etti.. Trabzonspor’a bir arsa tahsisi yok..

Ancak..

Gelin küçük dilinizi yutacağınız ilginç bir gerçek yaşanmış hikayeyi anlatalım.

Fenerbahçe Cumhuriyeti kitabından alıntıdır..

Yıllar önce, cep telefonu yok, faks yok, internet yok, sosyal medya yok, mail yok. 

Fenerbahçe Diyarbakır’dan bir futbolcu transfer edecektir. Transferin de son günüdür.. Mesai bitimine kadar futbolcunun evrakları Ankara’da TFF’ye teslim edilmesi gerekiyor.. 

Dedik ya, internet yok, faks yok.. Telefoto yok. Haberleşme teknolojisi sıfır… 

Zamanın Hava Kuvvetleri Komutanı rahmetli Muhsin Batur’dur. Fenerbahçe yönetimi koyu bir Fenerbahçeli olan komutan Batur’dan yardım ister… 

Batur hay hay der.. Verir emrini, Eskişehir’den fantom kaldırır.. Diyarbakır’a uçan fantom futbolcunun evraklarını alır, Ankara’ya iner.. Evraklar TFF’ye teslim edilir.. Transferi son günü, transfer gerçekleşir.

Devletin fantomu bu işte kullanılır kimsenin sesi çıkmaz. Aksine Fener’in gücü olarak lanse edilir.

Bu olayın yaşandığı dönem Ali Koç, henüz kısa pantolonu çocuktu.

Şimdi kalkmış, Devlet Trabzonspor’a kıyak çekiyor diyor..

Sen, sana çekilen kıyaklara bak..

Belediye Başkanları gidebildiği kadar….!

ResimTrabzon özelinde Belediye başkanlarına en iyi muhalefet, başkanın yurt dışı gezileri için yapılır. 

Ben buna hiç anlam veremem.. 

Oysa, Belediye başkanları fırsat buldukça, yurt dışına çıkmalı. Yurt dışında belediyeler ile ilgili gözlem yapmalı.. Belediyelerin çalışmalarını takip etmeli, gelip Trabzon’a bunu uyarlamalı.

31 Mart’tan bu yana büyükşehir belediye başkanı bir kere Almanya’ya bir kere ABD’ye hafta sonu da Kıbrıs’a gitti.. Hemen eleştir geldi.. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok yurt dışına çıkılır mı deniyor..

Murat Bey, az bile çıktı..Hani daha fazla çıksa.. Hani daha fazla yurt dışında belediye hizmetlerini takip etse.. Tecrübe kazansa. Orada gördüklerini Trabzon’a uyarlasa.

Şehrin efsane başkanı Orhan Karakullukçu, sıkça özellikle Avrupa’ya çıkardı. Elinde fotoğraf makinesi, bir Avrupa başkentinin sokaklarını fotoğraflardı.. Çöp bidonlarını, temizlik işçilerinin kıyafetlerini, otobüsler şekil ve yöntemlerini fotoğraflar, Trabzon’a gelir uygulardı. O zaman bu kadar yapabiliyordu.

O nedenle, Zorluoğlu’nun 31 Mart’tan bu yana 3 kez yurt dışına çıkması çok az çok..

Başkan daha çok gözlem için daha çok yurt dışına çıkmalı.

Eleştiriler yıldırmasın.

Osman Nuri Ekim’e unuttuğunu hatırlatalım…

Akçaabat Belediye başkanı Osman Nuri Ekimin seçim öncesi, ilçesi için hazırlattığı mega projeler kitapçığını inceledim.. İlçede ana devlet yolu üzerindeki üst geçitler sıkıntılı.. Engelliler için tam bir eziyet.. Ekim bunu keşfetmiş, halkın bu konudaki ızdırabını hissetmiş kitapçığa üst geçitler için yapılacakların sözünü vermiş..

Şimdi Ekim diyor ki, bana Karayolları bunu yaptırmıyor.

Sevgili başkan sen bu kitapçıya o projelerini koyarken Karayollarından bilgi almadın mı?

Ben koyayım, yapamazsan Karayollarına mı toplumun önüne atarım diye düşündün.

Bu kadar plansız mi vaatte bulundun?

Vatandaş bunu anlamaz.

Elindeki kitapçıkta verdiğin sözü anlar.

Onu bilir..

Ya çıkacaksın halkın karşısına beni affedin diyeceksin.

Ya da devletin bir kurumunu halkın önüne atmayacaksın..

Söz uçuyor yazı kalıyor..

Tonya Süt’ü kurtarmanın en basit yol…

Tonya Süt kapanma tehlikesi ile karşı karşıya.

Oysa fabrikayı kurtarmanın basit bir yolu var.

Başta Büyükşehir Belediyesi ile Ortahisar ve Akçaabat belediyeleri Tonya Süt’den süt alır bunu da okullara dağıtır..

Türkiye’nin bir çok belediyesi bunu yapıyor.. Başkanlar vitrine oynayacağına bu işe el atsınlar.. Tonya Süt’den sütleri alıp çocuklara dağıtsınlar.. Bundan güzel hizmet mi olur.. Bir taşla iki kuş vurulur… 

Çocuklar taze süt içer, Tonya Süt de kurtulur..

ZAYTUNG

İran Turizm Bakanlığı, 2020 Yılı Turizm Gelirlerinde Bir Miktar Düşüş Beklendiğini Açıkladı...