Aktarlar bile devrede, Yeşilay nerede?

Aktarlar bile devrede, Yeşilay nerede?

Çocuklarımız, gençlerimiz bu illetin pençesinde erirken, emniyet güçleri hemen her gün baskınlar yapıyor ve uyuşturucu satıcılarının kökünü kurutmak için canla başla çalışıyor. Hatta konu ile ilgili aktarlar bile devreye sokuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dün verdiği iftar yemeğinde, zaman zaman yollarda uyuşturucudan bayılmış gençlere rastladığını söyleyerek; "Bu ülkenin gençlerini ne Kandil ve Pensilvanya'daki terör baronlarına ne de uyuşturucu terörüne asla feda edemeyiz." şekl

Tüm Türkiye, aileler, gençler, bu sorunla mücadelede ciddi adımlar bekliyor. Madde bağımlılığı ile mücadelede pek çok adım atılması gerektiğini belirten uzmanlar, bu konuda en önemli görevin Yeşilay’a düştüğünü söylüyor ve kamu spotları, bilgilendirici faaliyetler ve etkin çözümler beklediklerini belirtiyorlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dün verdiği iftar yemeğinde uyuşturucu sorununa dikkat çekti ve konunun silahlı terör tehdidi kadar önemsenmesi gerektiğini vurguladı. Bir an önce bu konunun çözülmesi gerektiğini belirten Erdoğan şunları söyledi:

“Bizim nazarımızda silahlı terör neyse, uyuşturucu terörü de odur. Devletin uyuşturucuyla mücadele hususunda yaptığı pek çok çalışma vardır, ancak son günlerde basın yayın organlarına yansıyan, hatta kendimizin de yol kenarında bizzat şahit olduğu, yürek yakıcı manzaralar bu konularda halen eksiklerimizin olduğunu gösteriyor.
Son günlerde basın yayın organlarına yansıyan, kendimizin de bizzat şahit olduğu, kendinden geçmiş şekilde bulunan gençler bize ciddi sorumluluk yüklüyor. Her ne kadar Avrupa ülkelerinin çok çok altında da olsa bizim bu sorunu kangrene dönüşmeden tedavi etmemiz gerekiyor. Bunun yolu da aile, sivil toplum, medya olarak meseleye eğilmemizden geçiyor. Bu tür sorunların çözüme kavuşturulmasında bir aile gibi çözüme kavuşturmalıyız. Onlar bizim gençlerimiz.
Bu ülkenin gençlerini ne Kandil’e ne Pensilvanya’ya ne de uyuşturucu terörüne feda edemeyiz.”

“AKTARLAR HEMEN EMNİYETE HABER VERMELİ”

sozcu.com.tr‘ye konuşan Tüm Aktarlar ve Baharatçılar Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiricileri Derneği Başkanı Ayhan Ercan, konu ile ilgili aktarları uyardı:
“Dernek başkanı olarak birkaç sene önce, narkotik biriminden bir rica aldım. Benden aktarları bonzai gibi uyuşturucular hakkında uyarmalarını istediler. Çok doğru bir yaklaşımdı. Biz gerekli bilgilendirmeyi yaptık ama sizin aracılığınızla da burada yine meslektaşlarıma sesleniyorum. Eğer normalde 50-100 gram satılan bitkilerden (ki aktarlar bonzaide hangi bitkinin kullanıldığını genelde bilirler), kilolarca almak isteyen bir müşterileri olursa şu yolu izlesinler: Bitkinin o an o miktarda ellerinde olmadığını söyleyip birkaç saat oyalasınlar ve bu sırada derhal emniyete haber versinler. Bu tutum özellikle bonzai ile mücadelede çok fayda sağlayacak.
Sağlık için kullanılan bitkiler artık çocuklarımızı zehirlemesin. Öncelikle bu bitki çocuklara doğal diye satılması konusunda herkesi uyarmak istiyorum. Bu bitkiler doğal değil; üzerilerine alkol ya da asetonla çözülen sentetik uyuşturucular püskürtülüyor ve öyle satılıyor. Bunu bilmeyen gençler doğal bir bitkinin sigarasını içtiğini sanıyorlar. Bu sentetik uyuşturucunun yanma sonucu meydana gelen kimyasal işlemin nasıl bir etkiye sebep olduğu ise bilinmiyor ve işte sonuç olarak da bayılan, sızan gençlerimizi sokaklarda görüyoruz.
Bizim çocukluğumuzda Yeşilay çok daha aktifti. Şu an da bu mücadelede aktif rol almalarını istiyoruz. Yeşilay’dan madde bağımlılığı ile ilgili daha fazla kamu spotu çekmelerini ve faaliyetler gerçekleştirmelerini bekliyoruz.”

ÇOCUĞUNUZUN UYUŞTURUCU KULLANDIĞINI NASIL ANLARSINIZ?

Uyuşturucu ile mücadelede ailelere de önemli görevler düşüyor. Ailelerin bilinçlenmesinin birçok hayatı kurtaracağını belirten Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatrist Nevzat Tarhan, önemli bilgiler verdi:
Uyuşturucu kullanan çocuk aşık olmuş insan gibidir. Aşık olan ne yapar? Dalıp dalıp gider, odaklanır hep aşık olduğu nesneyi düşünür. Uyuşturucu kullanan kişinin düşündüğü şey de maddedir. Madde devamlı aklındadır. Maddesiz bir yaşamı düşünemez hale gelir. Maddeyle daha çok zaman geçirir. Madde olmadığı zaman kendini kötü hisseder, krizde gibidir. Diğer taraftan yoksunluk belirtileri olur. Aşırı zihinsel uğraş vardır, genellikle dışarıdan bakıldığında ‘Çocuğum dalgınlaştı, kişiliği değişti’ der. Odadan uzun süre çıkmaz banyoda uzun süre kalır. Yalan söylemeye başlar. Uzun bir yolculuğa çıkacak gibi hazırlıklar yapar. Vedalaşmalar yapar, mektuplar bırakır. Sık sık nezle grip olmaya başlar. Bu gibi durumlar bazı şeylerin yolunda gitmediğini gösterir. Böyle durumlarda genellikle anneler ve babalar jandarmalık yaparak sorgulamaya başlar. Çocuk daha çok içine kapanır. Böyle durumlarda onu karşımıza almak yerine yanımıza alıp yürüyerek sorunları açmaya çalışmak gerekir.