AKP'nin ikinci Kabataş yalanında yeni gelişme: Serbest bırakıldılar

Cumhuriyet Caddesi'nde 'evet' standı açan AKP Muratpaşa Gençlik Kolları'na üye kadınlar Y.K., N.Ş. ile erkek üye S.A., dün saat 17.00 sıralarında R.K. ile kızı Z.Ö.'ye 'evet' broşürü verdi. İddiaya göre CHP'li olan R.K. ve Z.Ö. broşürü yırtarak attı. Bunun üzerine iki taraf arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine taraflar arasında arbede yaşandı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen polis ekipleri grubu ayırdı. Karşılıklı şikayetler üzerine taraflar Yenikapı Polis Merkezi'ne götürüldü. Tartaklandıklarını iddia eden iki grup da sağlık kontrolünden geçirildi.

KARŞILIKLI ŞİKAYETÇİ OLDULAR

Y.K., N.Ş. ile S.A., polisteki ifadelerinde 65 yaşındaki R.K. ve 38 yaşındaki Z.Ö.'nün kendilerine saldırdığını ve kendilerine hakaret ettiğini iddia etti. R.K. ve Z.Ö. ise ifadelerinde bu iddiaları kabul etmeyerek karşı grubun kendilerine hakaret ettiğini, saldırdığını söyledi.

AKP'LİLER SERBEST, CHP'LİLER ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

İlk ifadelerinden sonra taraflar Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü'ne gönderildi. Y.K., N.Ş. ile S.A. buradaki işlerinden sonra serbest bırakılırken R.K. ve kızı Z.Ö. ise 'Halkı kin ve nefrete sürüklemek' suçundan bu sabah erken saatlerde adliyeye sevk edildi.

Antalya'da referandum çalışması yapan AKP'li gruba saldırdıkları iddiasıyla gözaltına alınan Zehra Özer ile kızı Rahşan Karasu, sevk edildikleri sulh ceza hakimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

'Zorla bir siyasi partinin faaliyetini engellemek', 'inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin engellenmesi', 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlarından Antalya 4'üncü Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen Zehra Özer ile Rahşan Karasu suçlamaları kabul etmedi.

Rahşan Karasu, ifadesinde, olay günü annesiyle dolaşmaya çıktıklarını, ellerine broşür uzatıldığını söyledi. Broşürü alınca annesinin 'Utanmazlar bize evet broşürü vermiş' diyerek bunu yere attığını anlatan Rahşan Karasu, "Bunun üzerine arkadan gelen bir kadın, 'Rabia' işareti yapıp '16 Nisan'dan sonra göreceksiniz' dedi. Annem de 'Ne göreceğiz' dedi. Kadın anneme 'O.., göreceksiniz' diyerek sol tarafına tokat attı. Annem de bunun üzerine kadının saçını çekti. Birlikte yere düştüler. 8- 9 erkek etrafını sardı. Annemi tekmelemeye başladılar. Annemi kurtarmak için onlara vurmaya başladım. Ellerinden kurtulmak istedik. Çevremizi 20- 25 kişi sardı. Bize saldıran 4 kişi değil, çok daha fazla kişiydi. Hepsinden şikayetçiyiz" diye konuştu.

'CUMHURBAŞKANIMIZIN ADINI AĞZIMA ALMADIM'

Zehra Özer de suçlamaları kabul etmedi. Kızının ifadesini tekrar ettiğini kaydeden Zehra Özer, "Bana küfür etti. Bana ilk tokadı başı bağlı kız attı. Ben de bana vurmasın diye kızın tokasından yapıştım. Gözlüğüm düştü. Saçlarımdan yoldular. Bana tokat atan kız da saçıma yapıştı. Daha sonra adamlar gelip bana vurdu, ayaklarıma bastı. 10- 15 kişi üzerime çullandı. O kadar milletin içinde başbakana, cumhurbaşkanına hakaret edecek biri değilim. Hakaret etmiş olsam beni orada öldürürlerdi" dedi.

Yargılamanın ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan ve yurtdışı çıkış yasağı konulan Zehra Özer ve kızı Rahşan Karasu, CHP'liler tarafından adliye kapısında karşılandı. CHP'nin referandum için kullandığı minibüsten çalınan 'İzmir Marşı' ile karşılanan Zehra Özer ile Rahşan Karasu'ya, CHP Antalya İl Başkanı Mustafa Erdem, Muratpaşa İlçe Başkanı Ahmet Kumbul ve bazı partililer destek verdi.

Zehra Özer'in oğlu Yasin Karasu ise korkmadan inandıkları değerleri savunmaya devam edeceklerini belirterek, "Kimsenin kılını incitmeyeceğiz, kimseyi kırmayacağız. Doğru bildiğimiz değerleri söylemekten vazgeçmeyeceğiz ve kimseden de korkmadan yaşamaya devam edeceğiz" dedi.

Rahşan Karasu ile Zehra Özer, zafer işareti yaparak adliyeden ayrıldı.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU'NDAN TEPKİ

Antalya'da referandum çalışması yaptığı sırada konuyu öğrenen ve ilk gündeme getiren Dışişleri Bakanı ve Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, "Bu affedersiniz hayvanlık. Bunlara insan denmez. 'Hayır' çalışmanı git başka yerde yap" diye tepki göstermişti.

Polis merkezine gelerek konuyla ilgili bilgi alan AKP Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Bozdemir, "Bu ilk olay değil. Biz bunu saldırıyı kınıyoruz. Hala 21'inci yüzyılda insanların kılık ve kıyafetlerini eleştiren zihniyeti anlamadım ve anlayamıyorum" dedi.

AKP İl Kadın Kolları Başkanı avukat Esra Özkoç ise, "Bu basit bir saldırı değil. Ellerindeki broşürler yırtılmış, yüzlerine atılmış. Türbanlı arkadaşımızın türbanı yırtılmış ve başına bir darbe de almış. Bir de tokat yemiş" diye konuştu.

CHP'Lİ BUDAK'TAN BAKANA TEPKİ

Konuyu araştıran CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ise iddiayı yalanladı.

Budak, Atatürk Caddesi üzerinde annekızın yürüyüşe çıktığını ve ‘evet’ standının önünden geçerken kadınların broşür vermek istediklerini belirterek, anne-kızın ‘Biz hayır diyeceğiz, almayacağız’
demeleri üzerine ısrar edildiğini söyledi.

Zorlama üzerine yaşlı kadının gerilerek broşürü yırtıp attığını belirten Budak, “Ondan sonra bir kadın geliyor ‘Rabia’ işareti yaparak ve burnuna da dokunarak ‘Siz 16 Nisan’dan sonra göreceksiniz, bu ülkede sizin gibilere yer yok’ diyor. Kadın da ‘Siz nasıl böyle söylersiniz’ diye bağırmaya başlıyor ve bir kadın yaşlı kadına tokat atıyor. Bunun üzerine kadın bağırmaya başlıyor ve bu sefer yere yatırıyorlar. Şahitleri var. O ara arbede oluyor, başörtü elinde kalıyor ve olay büyüyor. Ondan sonra da darp edilmiş insanlar şikâyetçi oluyor. Evet standındaki erkekler de kadınlara saldırıyor.

"O LAFI MİSLİYLE YEDİRMEK LAZIM"

Hem suçlular hem güçlüler” diye konuştu. Budak, Çavuşoğlu’nun olayı araştırmadan konuştuğunu belirterek, “‘İşte bu hayırcılar böyle, bunlara insan bile demek yakışmaz, hayvan’ diyor. Şimdi misliyle tabii o lafı yedirmek lazım. Bunlar ahlak yoksunu ve bu iftiraları atabiliyorlarsa bunları fazlasıyla hak ediyorlar. İki kadının üzerine 10-20 kişi saldıramaz. Bu haddini bilmemektir” dedi.

Çavuşoğlu’nun açıklamaları akıllara “Kabataş Olayı”nı getirdi. Gezi olayları sırasında İstanbul’da türbanlı bir kadının bir grup tarafından darp edildiği iddia edilmiş, daha sonra olayın gerçek dışı olduğu ortaya çıkmıştı.

ERDEM: MEVZU BAŞÖRTÜSÜ DEĞİL

CHP İl Başkanı Mustafa Erdem, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "Burada 'evet' broşürü dağıtanların ısrarı ile broşür almak istemeyip 'hayır diyeceğim' diyenler arasındaki tartışmanın başörtüsü mağduriyetine çekilmeye çalışılması acizliktir. Bu arada ortaya çıkan hukuksal süreçte ayrımcılık da kamu vicdanını yaralamıştır" dedi.

CHP'li kadınların 'hayır' diyeceğini söyleyerek broşürü almak istemediklerini beyan ettiklerini ifade eden Erdem, "Israr üzerine zorla eline tutuşturulan broşürü yırtmıştır. Bize gelen iddialar, broşür dağıtanların bu tepki üzerine Rabia işareti yapıp 'hayır' diyen bayanın burnuna dokunarak 'Siz 16 Nisan'dan sonra göreceksiniz, bu ülkede sizin gibilere yer yok' dediği şeklindedir" görüşüne yer verdi.
Kadınlar arasında çıkan ardebede, stand görevlisi kadının başörtüsünün düştüğü görüntülerinin bulunduğunu ve bu görüntülerde, kadınların kavgasında erkeklerin başrole soyunduğunu gözlemlediklerini de belirten Erdem, "Tartışmada 'evet' diyen taraftakiler emniyet ifadesinden sonra serbest bırakılırken 'hayır' diyeceğini beyan edenlerin nezarathanede sabahlayıp tutuklanmak talebiyle mahkemeye sevkedilmeleri de geldiğimiz durumun vehametini özetlemektedir. Bakan Çavuşoğlu'nun sarfettiği 'İşte bu hayırcılar böyle, bunlara insan bile demek yakışmaz, hayvan' cümlesinin anlamını da sevgili halkımızın takdirine bırakıyorum."

CHP İl Başkanı Mustafa Erdem, açıklamasının sonunda gözaltındaki iki kadının sorgularının Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde yapılmasını da eleştirdi.