26 Mayıs 2020 00:45

AKP muhalefet sayesinde yönetiyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, tutuklanan CHP Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım'ın serbest bırakılması talebiyle basın açıklaması düzenlerken.

Fotoğraf: Bekir Ömer Fansa/AA

Paylaş

Geçen yıl eylül sonunda İstanbul’da deprem oluyor. Son büyük depremden bu yana hiçbir önlem alın­madığı görülüyor. Toplanma alanlarının yapılaş­mayla dolduğu, 20 yıldır toplanan deprem vergisinden önlemlere zırnık harcanmadığı ortaya çıkıyor. Pişkinlikle geçiştiriliyor! C.Bşk. Yard. Fuat Oktay baş­kanlığında afet müdahale planı toplantısı yapılıyor. Birinci elden sorumluluk sahibi olmasına rağmen Belediye Başkanı İmamoğlu çağrılmıyor.

Kılıçdaroğlu, bu yıl nisan ortasında İstanbul’da salgınla ilgili düzenlenen toplantıya Vali'nin ilçe belediye başkanları­nı çağırıp yine Belediye Başkanı'nı çağırmadığını açıklıyor. Bir memur değil siyasetçiymiş gibi, Vali'den ana muhalefet liderine yalanlama geliyor.

En son, Vali bu kez İmamoğlu’nu sokağa çıkma yasa­ğından haberdar etmiyor. Ulaşım vb. oysa belediye tara­fından düzenleniyor!

Açık: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, bir parti devletine dönüşmenin son rötuşları yapılan devlet tarafın­dan adam yerine konulmayıp dışlanıyor. Yetmiyor; bağış toplama konusunun ardından önceki ilçe belediye baş­kanlığı hakkında da soruşturma açılıyor.

Kılıçdaroğlu adam yerine konuyor mu? C. Bşk.’nın ken­disine yönelik sözleri ortada. Üstelik kısa süre önce lideri olduğu CHP ve zihniyetinin “tasfiyesi” gündem ediliyor. Ankara Çubuk’taki asker cenazesinde yaşanan linç girişimi soruşturulmuyor bile.

Ya Akşener? “Türkiye Masası” teklifini “FETÖ’yü ihya çabası” olarak nitelendiren Cumhur İttifakı oralı olmuyor.

Üstelik darbe üstüne darbe alan CHP, hedefine kondu­ğu bir darbe tartışmasıyla sıkıştırılıyor. İş ayağa düşü­yor: Eski Cemaatçi bir kadın, Ülke TV’de, ailesinin mahallesinde gidişata direnme çabasında olanlarıtemizleyeceğini”, “en az 50 kişiyi halledeceklerini” açıklı­yor.

O sırada Halk TV, Fox ve Tele 1 gibi yandaş olmayan kanallara ceza üstüne ceza yağdıran RTÜK Başkanı, kadın hakkında soruşturma açmaya neden olmadığını söylüyor.

Üstüne CHP Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım’ın tutuklanması geliyor. Genç, üyesi olduğu ve yeleğini giyerek yiyecek dağıtımı yaptığı Vefa Grubuna saldırmakla ve teröristlikle suçlanıyor.

Millet İttifakı muhalefetinin, CHP’nin yanıtı ne oluyor? Kendisini hedefe koymuş AKP ile cepheden karşı karşıya gelmeyi mi göze alıyor? Lideri, 2016 referandumunu yüzde 51 küsurla “hayır”ın kazanmasına karşın oylar değiştirile­rek kaybettirildiğini açıkça söylemesine rağmen, ilk seçildiğinde “tanımama” lafları ettiği C. Bşk.’nını meşru saymadığını mı açıklıyor? Zaten işlevi kalmamış Meclisten çekilip “Sineyimillete dönme”yi mi aklından geçiriyor örne­ğin? “Evet” diyeceğinin ancak nasıl bir seçim olabileceğini, siyasi partiler ve seçim yasasını değiştirme önerisiyle belli eden Bahçeli’ye rest mi çekiyor?

Haydi canım! Gericiliğiyle övünen Davutoğlu’na verece­ği ödünç vekillerle seçim kazanma beklentisiyle Cumhur İttifakı partileriyle bayramlaşma heyecanında. Ve Meclis Başkan Vekili Özgür Özel, açık silahlı katliam açıklamasını mazur gösteren RTÜK Başkanı'nı suçlamasına suçluyor. Ama 20 Mayıs basın toplantısında, yük üstüne yük sırtlan­maktan kaçınmayan AKP için, “AKP, bu yükü daha ne kadar taşıyabilir?” ılımlılığında hâlâ. Sorun sanki AKP’de değil, “liyakatsiz” RTÜK başkanında! İlçe ve il başkanlarını mah­kemelik etmiş, Yüreğir Gençlik Kolu Başkanı'nı tutuklaya­rak CHP yönetiminden çok tabanının tepkisini ölçmek üzere güç gösterisine yönelmişken, Özel’den, “Zehirli dil kullanıyorsunuz. Bu dil size seçim kaybettirdi, yine kaybetti­rir” yanıtı geliyor! Genci PKK’lılıkla suçlayan Erdoğan’a, “CHP’yi ve CHP’lileri nasıl eli kanlı terör örgütüne benzetirsi­niz?” diyor.

Ve ilginci şu ki, Özel, Yüreğirli gencin Vefa Grubunda çalışma yürüttüğünü anlatıyor. Oysa bağış toplaması yasaklansa bile, Adana’da CHP’li belediye de dağıtım yapı­yor. Ama Gençlik Kolu Başkanı Vefa’da.

Vefa “Sosyal Destek” gruplarıysa, Vali ve kaymakamların başkanlığında, İl/İlçe Emniyet Müdürü, İl/İlçe Jandarma Komutanı, Vali/kaymakamlar tarafından belirlenen kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, yerel yönetimler, AFAD, Kızılay gibi kuruluşların temsilcilerinden, başlıca polis, jandarma, bekçi gibi kolluk görevlileriyle AFAD personelinden oluşturuluyor. CHP yani, Gençlik Kollarını hâlâ İmamoğlu'nu toplantıya bile çağırmayan Vali ve kaymakamların emrine veriyor!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa