Hizb-ut Tahrir'in İstanbul’da engellenen hilafet toplantısıyla ilgili davada karar

İstanbul’da, 2017’de, terör örgütü Hizb-ut Tahrir tarafından düzenlenmesi planlanan ancak valiliğin engeli ile gerçekleştirilmeyen hilafet toplantısına ilişkin açılan davada, karar açıklandı.

Hizb-ut Tahrir'in İstanbul’da engellenen hilafet toplantısıyla ilgili davada karar

İstanbul’da, 2017’de, terör örgütü Hizb-ut Tahrir tarafından düzenlenmesi planlanan ancak valiliğin engeli ile gerçekleştirilmeyen hilafet toplantısına ilişkin açılan davada, 4 kişiye hapis cezası verildi.

Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, “terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği” suçlaması ile cezalandırılma yoluna gidildiğini belirterek “Anayasayı hedef alan bir örgüt, anayasayı ihlalden yargılanmıyor. Anayasayı ihlal gibi diğer boyutların da dikkate alınıp soruşturmaların yapılması gerek” dedi.

Yargıtay tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Hizb-ut Tahrir terör örgütünün yayın organı Köklü Değişim, 5 Mart 2017’de, “Dünya Hilafete Neden Muhtaç?” başlığı ile hilafet konferansı düzenlemek istemiş, konferans çağrısında laiklik ve cumhuriyet “şeytani rejim” olarak tanımlamıştı.

Toplantı, valilik kararı gerekçesiyle gerçekleşmeden engellenirken, Hizb-ut Tahrir’in sözde Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar’ın da arasında olduğu 4 kişi hakkında dava açılmıştı. Davada karar açıklandı. Kar, 12.5 yıl; diğer 3 sanık Abdullah İmamoğlu, Musa Bayoğlu ve Osman Yıldız ise 6 yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırıldı.

‘SESSİZ KALMAMALILAR’

Söz konusu çağrı için suç duyurusunda bulunan eski YARSAV Başkanı Eminağaoğlu, karara ilişkin Cumhuriyet’ten Sefa Uyar'a yaptığı değerlendirmede, “Hizb-ut Tahrir’in hilafet ve şeriat isteyen İslamcı bir terör örgütü olduğu” konusunda tartışma olmadığını söyledi.

İstanbul’da düzenlenmek istenen panelin, yapılan eylemin yalnızca bir parçası olduğunu, dolayısıyla “olmayan bir panel nedeniyle ceza aldıkları yönündeki iddiaların yerinde olmadığını” vurgulayan Eminağaoğlu, “Bu örgütle ilgili sadece terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlaması ile cezalandırılma yoluna gidiliyor. Anayasayı hedef alan bir örgüt, anayasayı ihlalden yargılanmıyor. Oysa, anayasayı ihlal gibi diğer boyutların da dikkate alınıp soruşturmaların yapılması gerek” dedi.

Hizb-ut Tahrir’in, Ankara’nın göbeğinde faaliyet gösterdiğini ve buna sessiz kalındığını kaydeden Eminağaoğlu, “İdari ve adli makamların terör örgütlerine sessiz ve etkisiz kalmamaları, hukukun gereğinden uzak durmamaları çağrısı yapıyorum” ifadelerini kullandı.

‘SORUNU GÖSTERİYOR’

İstanbul’da gerçekleştirilmek istenen panelden bir yıl önce, 2016’da, Ankara’da yaklaşık 5 bin kişi ile hilafet toplantısı yapıldığını ancak konuya ilişkin soruşturmanın hâlâ tamamlanmadığını anımsatan Eminağaoğlu, adli makamların, soruşturmaları makul süre içerisinde, yeterli delil toplayarak etkili biçimde yapmalarının gerektiğine işaret etti.

Ankara’daki toplantının “infial uyandırdığını” vurgulayan Eminağaoğlu, “Soruşturmanın hâlâ sonuçlandırılmaması, yargı bağımsızlığı konusunda yaşanan sorunu bize gösteriyor. Bir yıl sonraki İstanbul’da gerçekleşene ilişkin dava sonuçlanırken, aynı sanıkların katıldığı Ankara’daki eylemin sonuçlanmaması, yargı bağımsızlığı konusundaki endişelerin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösteriyor” diye konuştu.

ÇOCUKLARI KULLANMIŞLARDI

Hizb-ut Tahrir’in sosyal medya hesabından 23 Şubat’ta, “Yıkılışının Hicri 100. Yılında Çocuklardan Hilâfet Çağrısı” ifadeleriyle bir video paylaşılmış, videoda çocuklar kendilerini tanıtırken tarihi isimleri kullanıp, ardından “Hilafetsiz 100 yıl yeter artık. Ey Müslümanlar size sesleniyoruz, hilafeti yeniden kurun” demişlerdi. Video sosyal medyada tepki çekmişti.