AKP döneminde çocuk olmak: 15 yılda 460 bin çocuk ‘anne’ oldu

BirGün / Ankara

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Türkiye’de çalıştırılan çocuk sayısının 2 milyona yaklaştığını her yıl 40 bin “çocuk tacizi” davası açıldığını ve 15 yılda 460 bin çocuğun “anne” olduğunu belirtti.

CHP’li Altıok, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çerçevesinde yaptığı açıklamada, TBMM’nin saltanatı kaldırdığını, egemenliğin kaynağını kutsal bir güce ve tek kişiye dayandırma anlayışını reddettiğini ve toplumun 97 yıl önce bugün laik bir cumhuriyete doğru yol aldığını belirtti.

23 Nisan’ın egemenliği saraydan alıp tek adamlığa son veren Meclis'in açılış yıldönümü olduğunu dile getiren Altıok, “Parlamentomuz aldığı kararlar ve yapığı devrimlerle, Türkiye'nin çağdaş bir devlet ve bağımsız bir millet olmasına büyük katkılar vermiş, demokrasinin güvencesi olmuştur. Bugün milyonlarca insan parlamentodan dayatmayla geçirilen bir değişikliğe karşın, Meclis'in yetkilerinin daraltılmasına karşı çıktı. Son referandumda parlamenter sisteme son vermek isteyenlere karşı hayır diyen halkımız, iradesine ve demokrasiye sahip çıkmış, şaibeli iktidarın şaibeli seçim sonuçlarına rağmen egemenliğini teslim etmeyerek demokrasi mücadelesinin fitilini yeniden ateşlemiştir” dedi.

“AKP döneminde çocuk olmak”

Halkın egemenlik günü olan 23 Nisan’ı çocuklara armağan eden Atatürk'ün mutlu, çağdaş ve gelişen bir ülke olmasını hayal ettiği Türkiye’nin, tüm bu kazanımları karşısında OECD raporlarına göre en mutsuz çocukların ülkesi haline AKP eliyle getirildiğini dile getiren Altıok, AKP döneminde çocukların yaşadıklarını şöyle anlattı:

“AKP döneminde çocuk olmak demek, doğar doğmaz 35 bin lira borçla hayata başlamak demek, emek almaya giderken polis kapsülü veya kurşunuyla öldürülmek demek, çocuk yaşta gelin olmak, çırak olmak demek, çocukları korumakla yükümlü bakanların, tecavüze uğrayan çocuklar için ‘Bir kereden bir şey olmaz’ demesiyle karşı karşıya kalmak demek, kendisini istismar edenlerin hapisten çıkartılmasıyla ilgili yasa çıkartılması tehlikesiyle karşı karşı kalmak demek, namus uğruna tecavüzcüsüyle evlendirilmek demek, eğitim sisteminin kobayı olmak, düşünmeyen, sorgulamayan "kindar ve dindar" nefer olmak demek, yaramazlık yapınca hapse atılmak, potansiyel terörist görülmek, kaybolunca yan sokakta değil ormanda bulunmak, eşitsizliği doğarken öğrenmek, yurt içinde ‘yurtlarda’ kaybolmak, daha çocuk halde ‘çocuk doğurmak’ anne olmak zorunda kalmak demek, denetimsiz yurt binalarında yanarak can vermek demek.

AKP Türkiye’sinde çalışan çocuk sayısı 2 milyona yaklaşmıştır. Türkiye’de her 10 çocuktan 8’i kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Çocukların yüzde 78’inin kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Sadece 2016 yılında 56 çocuk iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirmiştir. Türkiye, AKP döneminde her yıl 40 bin ‘çocuğa tâciz davası’ açılan bir ülke haline gelmiştir. 1 Milyon 300 bin çocuk okula gidememektedir. Türkiye’de çocukların yoksulluk oranı yüzde 25,3 iken, Finlandiya’da yüzde 3,6 ve İsveç’te yüzde 8,5, İrlanda yüzde 9,1 Almanya’da 9,8, İngiltere’de ise yüzde 9,9 oranındadır. 2012 yılında 32 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybederken, 2013’te 59, 2014’te 54, 2015’te 63 ve 2016 yılında ise 56 çocuk iş cinayetleri sonucu hayatını kaybetmiştir. Son dört yılda toplam 264 çocuk işçi iş cinayetine kurban gitmiştir. Türkiye cezaevlerinde 542’si hükümlü, bin 658’i tutuklu 2 bin 200 çocuk bulunmaktadır. AKP döneminde 500’den fazla çocuk ‘devlet eliyle’ öldürülmüş, yine AKP döneminde 460 bin çocuk ‘anne’ olmuştur.”