29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ailece deplasmana gitmek

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

Spor kültürü, dolan salon ve statlarla gelişir. Bunun için de taraftarların deplasmana gitmesini engellememek, hatta özendirmek gerekir. Ailelerin hafta sonunu hem desteklediği takımın maçını izleyerek hem de yeni bir şehrin kültürünü tanıyarak geçirmesi spor sevgisini arttırır, ülkemizin güzelliklerini tanımamızı sağlar, bizi birbirimize yakınlaştırır. Bu amaçla deplasmanları yakınlaştırmak gerekir.
ABD’deki profesyonel liglerde bölgesel gruplamalar yapılmakta. NBA’de takımlar doğu ve batı diye 2 konferansta mücadele ediyorlar. NBA takımları normal sezon boyunca yaptıkları 82 maçın sadece 15’inde diğer konferansın şehirlerine gidiyor. MLB ve NFL’de de bölgesel gruplamalar sayesinde uzak deplasman sayısı sınırlı.
Deplasmanları yakınlaştırmanın ülkemiz için en önemli sonucu kulüplerin yol ve konaklama masraflarının azalmasıdır. Ülkeler bile uzak deplasman maliyetlerinden sakınmaktadır. Avrupa Milletler Ligi kuraları çekilirken yol masraflarını dikkate alan UEFA; Kazakistan’ın grubunda Andorra, Faroe Adaları ve Cebelitarık’tan en fazla 1’inin, Cebelitarık’ın grubunda da Kazakistan ve Azerbaycan’dan en fazla 1’inin yer almasına izin vermiştir.

TFF, alt liglerimizde bölgesel gruplamalar yapmamakta. Sanki 2. Lig, 3. Lig ve Bölgesel Amatör Lig’de mücadele eden kulüplerimiz ABD’deki profesyonel liglerdeki takımlardan ve Avrupa ülkelerinden daha zengin. Ekonomik sorunlar yaşayan kulüplerimizi uzun yolculuklara zorlamak ülke futbolunun gelişmesine engeldir. Kulüplerin yol masraflarının bir kısmı TFF tarafından karşılansa da, bu destek yetersizdir. Yola harcanan bütçe altyapıya, yolda geçen zaman sporcu gelişimine harcanmalıdır.
Adından Bölgesel Amatör Lig’in bölgesel olduğunu düşünürsünüz. 12 İstanbul takımı 3 farklı gruba dağıtılmış. 5 İzmir takımından 2’si İstanbul, Kocaeli, Kütahya ve Bilecik; 3’ü Yalova, Bursa, Balıkesir ve Manisa takımları ile mücadele edecek. Sanki; İzmir ve Manisa, Marmara’da!

3. ligde 4’ü Trabzon 11 Doğu Karadeniz takımının, 8 Güneydoğu ve Doğu Anadolu takımının, 4’ü İzmir 8 Ege takımının, 9 İstanbul ve 4 Kocaeli takımın farklı 3 gruba dağıtılmasının kulüplerimize ne yararı olabilir? 3. Ligdeki play off statüsü de hatalı. 3 farklı grupta mücadele eden takımların yine aynı grup takımlarıyla playoff oynaması, TFF’nin gruplar ayarlanırken bazı kulüpleri kayırdığı iddialarına neden oluyor.
2. ligde de grupların bölgesel olmaması için özel bir çaba harcanıyor. 2 Manisa takımı farklı grupta, 2 Muğla takımı farklı grupta. Her şehrin ve bölgenin takımları 2 gruba eşit sayıda paylaştırılmış. Amaç yolu uzatabildiğince uzatmak. Sanki havayolu ve akaryakıt şirketleri Türk futbolunun değil, Türk futbolu bu şirketlerin sponsoru!
Yakın şehirler arasındaki rekabet nedeniyle bölgesel gruplamalar alt liglerin ekonomik değerini de yükseltir.

Gerçi deplasmanlar yakınlaşsa da, taraftarlar deplasmana yine gidemiyor. Ne yazık ki, birçok karşılaşmaya deplasman takımı taraftarının gelmesi valilik ve kaymakamlıklarca yasaklanıyor. Bugün 100 yıllık rekabet halindeki 3 İstanbul takımının derbi karşılaşmalarına bile, olması gerektiği gibi deplasman takımı taraftarı alınırken; deplasman yasağı kararları Türk sporunun gelişmesinin önünde engeldir.
Deplasman taraftarı birçok maçta “Hoş geldiniz” tezahüratıyla karşılanıyor. Deplasman taraftarı atkısıyla gittikleri şehrin çarşısında alışveriş yapıp tarihi yerlerini gezebiliyor. Deplasman yasağı kararları birlikteliğimizin önünde de engeldir, ülkemizin her şehri tüm vatandaşlarımızındır. Bir takımın tüm taraftarlarına bir şehri kapatmak acizliktir. Tüm sporseverleri holigan sanarak spor ülkesi olunmaz!

6222 nolu sporda şiddet ve düzensizliğin engellenmesine dair kanun emniyet güçlerine ve kamu otoritesine geniş yetkiler veriyor. Tüm taraftarların, hepsi ülkemizin değeri olan kulüplerimize ve taraftarlarına sahip çıkması gerekir. Bizim en değerli özelliğimiz misafirperverliğimizdir. Aynı ülkede aynı kaderi paylaştığı misafirini ağırlayamayanlar ve misafirliğin gerektiği zerafeti gösteremeyenler 6222 nolu yasa ile stat ve salonlardan uzak tutulmalı ve spor karşılaşmaları sporseverlerce engelsiz ve beraberce izlenebilmelidir.
Ülkede spor kültürünün gelişmesi ve birlikteliğimizin güçlenmesi için, TFF alt liglerde bölgesel gruplamaya geçmeli ve tüm spor branşlarında yerel kamu otoritelerinin deplasman yasağı alma yetkisi kaldırılmalıdır.

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları