1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ahmet Şık ve Murat Sabuncu'ya tahliye

9 Mart 2018

Cumhuriyet gazetesi muhabiri Ahmet Şık ve gazetenin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu hakkında tahliye kararı verildi. Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay'ın ise tahliye talebi reddedildi.

https://p.dw.com/p/2u4QR
Ahmet Şık cezaevinden çıktıktan sonra arkadaşları tarafından karşılandı
Ahmet Şık cezaevinden çıktıktan sonra arkadaşları tarafından karşılandı Fotoğraf: DW/B. Karakas

Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri dahil 20 sanığın yargılandığı davaya bugün devam edildi. Silivri’de görülen duruşmada tutuksuz yargılanan sanıkların yanı sıra tutuklu bulunan Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve muhabir Ahmet Şık hazır bulundu. Duruşmayı CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ile Utku Çakırözer, HDP Milletvekili Garo Paylan, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Almanya Direktörü Christian Mihr, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Rebecca Harms takip etti. 

Tanıkların dinlendiği davanın altıncı duruşmasında Ahmet Şık’ın dava dosyasıyla ilgisi olduğunu gösteren tek bir belge olmadığını söyleyen avukat Can Atalay, müvekkilinin tahliyesini istedi. Tutuklu avukat Akın Atalay ise duruşmaya ara verilmeden önce, “Biz suçsuzuz. Tahliye olacağız diye çirkin bir pazarlığa girişmeyiz. Haksız gerekçelerle 16 aydır tutukluyuz” dedi. 

Mahkeme heyeti de duruşmaya verilen aranın ardından Ahmet Şık ve Murat Sabuncu’nun tahliyesine karar verdi. Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay ile “JeansBiri” Twitter kullanıcısı olduğu iddia edilen Ahmet Kemal Aydoğdu’nun ise tutuklululuk hallerinin devamına hükmedildi. Mahkeme başkanı ara kararı açıklarken Akın Atalay'a hitaben "Kaptanlar en son gemiyi terk eder" dedi. Savcı ise sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istemişti. 

Journalist Ahmet Sik
Fotoğraf: picture alliance/abaca/Depo Photos

Silivri Cezaevi'nden çıktıktan sonra yaptığı açıklamada sevinçli olmadığını belirten Ahmet Şık, "Bu ülkede sevineceğimiz gün gelecek, çünkü bu mafya saltanatının biteceğini ben size garanti ediyorum. Hakikate inanan herkes bilsin ki bu mafya saltanatı hak ettiği yere gidecek, işte biz o gün sevineceğiz" şeklinde konuştu.

Şık, "Akın Atalay bu komplonun son tutuklusu olarak içerdeyken kimsenin sevinmemesi gerektiğini" de sözlerine ekledi. 

Haklarında 7,5 ila 43 yıl arasında değişen hapis cezaları talep edilen sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmakla" suçlandığı davada, üç Cumhuriyet çalışanı tutuklu yargılanıyordu.

Tanıklar dinlendi 

Duruşmada sanık avukatları ayrıca Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile getirilen üç avukat sınırlamasının adil yargılama hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle kaldırılmasını talep etti, ancak bu talep mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Cumhuriyet gazetesi eski yazarı Mehmet Faraç, Cumhuriyet gazetesi eski yazarı Leyla Tavşanoğlu, Cumhuriyet Okurları (CUMOK) oluşumundan Namık Kemal Boya, gazeteci Altan Öymen ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Kani Beko da tanık olarak dinlendi. 

Tanık Mehmet Faraç, Cumhuriyet gazetesinde “Kubilay Olayı”nı yazdığı için köşesinin sansüre uğradığını ve bu olayın ardından tazminatsız bir şekilde gazeteden atıldığını iddia etti. Ancak sonrasında söz alan avukat Fikret İlkiz, Faraç’ın Cumhuriyet gazetesinde çalışan bir kadın muhabire şiddet uyguladığı için gazeteden uzaklaştırıldığını savundu. 

Gazetenin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu
Gazetenin genel yayın yönetmeni Murat SabuncuFotoğraf: Picture-Alliance/U. Demir/Cumhuriyet via AP

Gazeteci Altan Öymen, mahkeme başkanının 2013 yılından sonra gazetenin çizgisinin değişip değişmediği sorusuna, “Cumhuriyet gazetesi Atatürk ilkelerine ve demokrasiye bağlıdır. Söz konusu iddiaların nasıl ortaya atılabildiğini anlayamıyorum” yanıtını verdi. Öymen’e ayrıca, Cumhuriyet yazarı Kadri Gürsel’in 12 Temmuz 2016 tarihinde yazdığı “Erdoğan Babamız Olmak İstiyor” başlıklı yazısından sonra Gürsel ile irtibata geçip geçmediği soruldu. Öymen, Gürsel ile arkadaş oldukları için iletişimde olduklarını fakat yazı hakkında konuşmadıklarını söyledi. 

Savcı tutukluluğun devamını istedi

DİSK Başkanı Kani Beko’ya ise mahkeme heyeti tarafından, gazetenin yayın politikası değiştiği için tepki olarak Cumhuriyet gazetesini almaya bırakıp bırakmadığı soruldu. Beko, “Kesinlikle hayır. Gazetenin ilkelerinden saptığına inanmıyoruz. FETÖ’yü öven ya da yakınlık gösteren bir cümle dahi okumadım, bilmiyorum” dedi. 

Mahkeme başkanının, toplanacak delil ve dinlenecek tanık kalmadığı için savcının esasa ilişkin mütalaa verebileceğini belirterek ayrıca, “Bugüne kadar elde edilemeyen dijital delillerin açılan davanın niteliği çerçevesinde beklenilmesinden vazgeçilmesine karar verdik” dedi. Sanık avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen’in tanık olarak dinlenmesini talep etti. Ancak mahkeme, avukatların talebini reddetti. Savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. 

Bir sonraki duruşma, 16 Mart’ta Silivri’de görülecek. 

Burcu Karakaş
© Deutsche Welle Türkçe