AH NE DE GÜZELSİN...

Dünyaya düştüğünde insan, seçim şansı olmadan filizleniyor bir ülkenin toprağında. Yeşermeye başladığı toprağı sevip kök salanlar da var hırçın rüzgârlara esir olup başka diyarlara göçenler de. Kırmızı beyaz bayrağın gölgesi altında büyümekten, bu topraklarda nefes almaktan mutlu olan bir Türk genci olarak, gururluyum bu coğrafyada günden güne yaşlanıyor olmaktan. Belki başka bir ülkede doğsaydım bu denli sevemezdim doğduğum toprakları. Güzel bayrağımıza her baktığımda istisnasız içimde yeniden alevlenen bir coşku uyanıyor. Seviyorum, seveceğim seni güzel vatanım Türkiye.

Geçtiğimiz pazar günü bu coşkunun doruğa ulaştığı, yüreğimde kanat çırpmayı henüz öğrenmiş bir kuş gibi heyecanla uyandığım bir gündü. Koskoca bir ulusu yeniden doğar gibi bu güzel topraklara eken, bağımsızlık ateşini yaşadığım bu şehrin sokaklarında yakan o güzel insanı ve çok kıymetli silah arkadaşlarını anmak için çocuksu bir coşkuyla uyandım 19 Mayıs sabahına. Artık çoğu insanda bu duygu ve maneviyat olmasa da benim içimde bir yerlerde var olan bayrak sevgisi cesurca dalgalanmaya devam ediyordu.

Hem işimi yapmak hem de bayram coşkusunu yaşamak için adım attığım sokaklarda diğer günlerden farklı, güçlü ve insana vatanı seviyor olmanın vermiş olduğu tarifsiz hissi bir kez daha iliklerine kadar yaşatan bir birliktelik duygusu vardı. Her yerde asılmış olan Ay yıldızlı bayrağımız, Atatürk ve Milli Mücadele afişleri gönlümdeki ateşi harlıyordu 19 Mayıs sabahında. Samsun.. Güneşin doğduğu şehir, Samsun. O sabah bir başka güzeldi. Burada yaşamını sürdüren hemşehrilerle ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen misafirlerle bir başka güzeldi.

Sokaklarda yalnız ve grup halinle yürüyen insanların yüzünde geçmişe, bu topraklarda sayısızca var olmuş kahramanlara, fedakâr vatan evlatlarına duyulan sevgi ve minneti okuyabilmek tarifi pek de mümkün olmayan çok güçlü bir duyguydu. Yazının burasında sıkılan, "edebiyat yapıyor" diyen ve belki de bir ah çekip gözlerini başka yerlere çeviren insanlar olsa da ben bu vatanı seviyorum arkadaş. Ben Türk'üm, ben Türk genciyim. Bu coşkuyu her zaman yaşayacağım ve her özel günde daha da artarak seveceğim bu coğrafyayı.

O gün şehrin tüm caddelerinde bambaşka bir şey daha vardı. Özlediğimiz, hasretini duyduğumuz ve bizi biz yapan o değerli şey vardı.. Gülümseyen insanlar.. Hangi görüşten olursa olsun, hangi mesleği yaparsa yapsın, karakteri nasıl olursa olsun birlik ve beraberlik duygusu içinde vatanını seven ve bu topraklarda yüz yıl önce yakılan bağımsızlık ateşine minnet duyan güzel insanlar vardı. Tartışmalar yoktu, gerginlik yoktu, umutsuzluk yoktu.

Bilirsiniz bir ateş yanar bizim ülkemizde. Sönmek nedir bilmeyen bir ateş. Ayrılığın, düşmanlığın ateşi. Sağ-sol gibi, etnik köken gibi.. Son yıllarda giderek artan iktidarcılar-muhalefetler gibi. Atatürk'ü sevenler ve sevmeyenler gibi.. Bazı kesimler bu ateşi harlasa da bazı insanlar bu ateşe bilerek veya bilmeyerek odun olsa da o gün siyasi görüşü ne olursa olsun, neye inanırsa inansın bu bayrak için birlik olan güzel insanları gördükçe geleceğe olan inancım inanılmaz bir şekilde perçinlendi.

Bu memleket güzel. Bu topraklar güzel. Söylerken bile tuhaf oluyorum şahsen ama başı açığı kapalısı, siyasi görüşü zıt olanı, cepleri dolu mideleri ceplerinden de dolu olan bazı mevki sahiplerinin sözleriyle birbirini neredeyse boğazlayacak kıvama gelmiş sinir küpü olmuş vatandaşları görmekten yılmış ve zaman zaman umutsuzluğa düşmüş bir Türk genci olarak, geçtiğimiz hafta bu şehirdeki aynı hedefe doğru uzanan ayakları, aynı bayrağı tutan parmakları ve aynı göğün altında birbirine bakan bakışlara şahit oldukça gururlandım, ve çokça umutlandım. 19 Mayıs'ta bu şehirde şahit olduğumuz birlikteliği bütün bir yıla yayabilsek ne de güzel olur. Bırakalım siyasetçileri, bizler halk olarak başarabilsek keşke bu güzel duyguyu. Benimle aynı veya benzer duyguları yaşayan herkese çok teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varsınız, iyi ki..

Birlik olunca ne güzelsin Samsun, birlik olunca ne de güzelsin Türkiye...
Nice güzel, mutlu, umutlu yarınlara; omuz omuza kardeşçe ve sevgiyle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Soner SÜREN Arşivi
SON YAZILAR