2015 yılında 44 yaşındaki Çiğdem Dağ, şiddetli baş ağrısı şikâyetiyle özel bir hastanenin acil servisine başvurdu. Çiğdem Dağ’a acil serviste sol kalçasından ağrı kesici iğne yapıldı ve evine gönderildi. Eve giden Dağ, bir süre sonra enjeksiyon bölgesinde ağrı ve morarma olduğunu fark etti. Tekrar acil servisin yolunu tutan talihsiz kadının sol kalçasına krem sürüldü ve soğutma işlemi uygulandı. Bir kez daha eve gönderilen Çiğdem Dağ, ağrıların şiddetlenmesi üzerine bu kez ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kocaeli Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuran Çiğdem Dağ’ın yapılan kontrollerde sol kalçasında doku lezyonu oluştuğu tespit edildi.

Dağ, biri özel hastanede iki kez ameliyat oldu, sol kalçasının önemli bir kısmı alındı. Dağ’ın üçüncü bir ameliyat da olması gerektiği belirtildi. Çiğdem Dağ, olayın enjeksiyonun yanlış yapılmasından kaynaklandığını öne sürerek suç duyurusunda bulundu. Ancak Adli Tıp Kurumu raporunda ilacın yan etkisinden kaynaklandığı ve enjeksiyonun da yanlış yapıldığına dair tespit olmadığı belirtildi. Savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Çiğdem Dağ’ın eşi Ali Dağ, “İstanbul Adli Tıp Kurumu rapora göre iğnede hata varmış. Bu durum milyonda bir olabiliyormuş. Tedavilerle birlikte iki ameliyat için toplamda 60 bin lira harcadık. Şimdi bir üçüncü ameliyat daha gerekiyor” dedi. Eşinin psikolojisinin bozulduğunu belirten Ali Dağ, “Bizim canımız yandı, başkalarının yanmasın. Eşim psikolojik olarak çökmüş durumda. Mağazada yeni bir kıyafet denemek için kabine girdiğinde ağlıyor. Denize, plaja gidince kendisini kötü hissediyor. Kalçasında oluşan boşluğu pamukla dolduruyor” diye konuştu.

Habertürk