Afrin şehidi Binbaşı Dunca'nın yürekleri parçalayan hikayesi

Güvenlik ve terör uzmanı Abdullah Ağar, Zeytin Dalı Harekatı'nın 57. gününde Afrin'de şehit düşen Binbaşı Mithat Dunca'nın hikayesini yazdı.

Giriş Tarihi 19 Mart 2018, 00:00 Güncelleme 19 Mart 2018, 10:46
Afrin şehidi Binbaşı Dunca’nın yürekleri parçalayan hikayesi

İÇİNDEKİLER

Güvenlik ve terör uzmanı Abdullah Ağar, sosyal paylaşım sitesindeki hesabı üzerinde Afrin'de şehit düşen en yüksek rütbeli asker olan Binbaşı Mithat Dunca'nın hikayesini yazdı.

İşte Ağar'ın o yazısı...

Şehitlerin ve gazilerin yazdığı bir destandır bu.
Gönül el vermez, bilinmesi gerek.

ZDH'nın 57'nci gününde (17 Mart) şehit olan Binbaşı Mithat Dunca, ZDH'de bugüne değin şehit olan en üst rütbeli askeridir.
Onun şehit olmasına neden olacak güdümlü füze saldırısında bir de gazi vardır. O da bu harekatta şu ana kadar yaralanan en üst rütbeli komutan, bir yarbaydır.
Ve bu yarbay, Mithat Binbaşının harekat subaylığını yaptığı komando taburunun komutanıdır.

***

Şehit Mithat Binbaşının geçmişte tim komutanlığı yapan ÖKK tabur komutanı İhsan Ejdar yarbay ise Dağlıca'dan sonra 2015'de Hakkari İkiyakalar'da şehit düşmüştür.
İki Yakaların terörden arındırılması için, terörün iki yakasının bir daha bir araya gelmemesi için canını veren ve bunu yaparken "İki Yakalarda üzerine kobra ateşi isteyen Şehit Yarbay İhsan Ejdar" işte bu şehit binbaşı Mithat Dunca'nın tim komutanıdır.

Dağların ruhunun çöllerde dolaşması tam da budur.
Ve o ikisi, Mithat'la İhsan dağda hep ardı ardına yürürlerken…
Artık mahşere ardı ardına yürüyen BİRER DAĞ OLMUŞLARDIR.

***

Binbaşı Mithat Dunca, astsubaylıktan gelmedir.
Onca zorluğun yokluğun içinde çalışmış çabalamış, önce subay, sonra da Özel Kuvvetlerde tim komutanı olmuştur.
Ömrün dağlarda çöllerde geçmiştir. Yıllarca Özel kuvvetlerde, sonra Eğirdir'de… Çıkmadığı dağ, inmediği vadi, terörün yuvalandığı yuvalanabileceği girmediği yatak, çatak, batak, meskun mahal kalmamıştır.
Ve en son Siirt komando tugayının taburunda harekât subaylığı yapmaktadır.

Ve 15 Mart.
Ve Afrin'de bir mevzi.
Ve kalleşin attığı bir güdümlü tanksavar roketi.
Ve iki gazi!
Biri Mithat, bir diğeri Mithat'ı tabur komutanı.

İkisini beraber taşıdılar hastaneye.
Mithat'ı uyuttu doktorlar.
Çaresizdiler.
Tabur komutanının ise kulağında bir yırtık vardı, başında da saplanmış bir şarapnel.
Ve Afrin'de komutansız, Mithatsız bir tabur.

Başındaki şarapnelle, kulağındaki yırtıkla çıkıp gitti hastaneden.
Bırakır mıydı görevini?
Bırakır mıydı taburunu komutansız?
"Ülkem Bayrağım Onurum" diyerek vardı El Bab'ta.
Afrin olur muydu onsuz?

Suriye'ye, taburunun başına, Afrin'e dalmaya gidenken diyordu ki o taburun komutanı; "Mithat'ın intikamını alacağım!"

İşte sizin;
18 Mart'ta…
Şanlı Türk bayrağını…
Yürekten ve gırtlaktan bir Komando andıyla…
Afrin Meydanına dikerken...
Gördüğünüz O TABUR…
Ve o taburun GAZİ KOMUTANIDIR.

Bütün şehitlerin ruhu bir kez daha,
ŞAD…
Alınları açık olsun.


*Şehit Binbaşı Mithat Dunca ve Şehit Yarbay İhsan Ejdar bir arada. 3 ve 4