Şirin Sever Afife Teyze'nin bize öğrettikleri...
HABERİ PAYLAŞ

Afife Teyze'nin bize öğrettikleri...

İki gündür sosyal medyanın dilinde Afife Teyze var... Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde oturan; 60 yaşında, başı yazmalı, ilkokul mezunu Afife Teyze, neden mi fenomen oldu? Kitap okuduğu için! Bakınız bu olay, kitap okuyan insana nasıl hasret kaldığımızın resmidir! Türk edebiyatından eserler okuduktan sonra, ailedeki Rus gelin sayesinde Rus edebiyatına merak saran, kitapta anlamadığı yerleri dönüp baştan okuyan, ille de anlamaya çalışan, etrafında okuduğu kitapları tartışacak kimse olmadığı için üzülen biri Afife Küçükbenli. ‘Bir de Bana Sor’ isimli belgesele konuk olunca ve bu özelliğini anlatınca ünlü oldu.

Haberin Devamı

Afife Teyzenin bize öğrettikleri...

‘Kendisiyle kitap tartışmak istiyorum’ diyenler, ‘Videoyu izledim, psikolojik tedavi görmüş gibi oldum’ diye abartanlar, yayın evlerine ‘Afife Teyze’ye kitap yollayın’ diye çağrıda bulunanlar, gırla. O yüzden helal olsun Afife Teyze’ye… Okumayan herkesi utandırdığı için. Yaşamanın hakkını verdiği için. ‘Okuyan insanın hali başka oluyor’ dedirttiği için. Sosyal medyanın esiri olmuş hepimize kitap okuma aşkını yeniden aşıladığı, hatırlattığı ve bizi kitaplara yönlendirdiği için. Helal olsun.

SOSYAL MEDYADA KİTAP OKUYAN BİR 'DON KİŞOT'

Hazır, kitaplardan ve okumaktan bahsetmişken... Mesut Özkeçeci ile tanışmayanlar, tanışmalı mutlaka... Kendisi; esiri olduğumuz sosyal medyada, bize kitap okumayı hatırlatan, hatta biz yorulmayalım diye bize kitap okuyan bir kişilik! Bir nevi ‘Don Kişot’luk yapıyor da diyebiliriz.

Afife Teyzenin bize öğrettikleri...

Bir dönem ünlülerin günlük hayatlarını paylaşmaları ile ilgi çeken Periscope’ta, hafta içi her akşam 21.30’da kitap seslendiriyor. Hani eskiden radyolarda dinlediğimiz gibi. Ama o, bunun görüntülü halini hayata geçiriyor. Hem haber spikerliği hem oyunculuk geçmişi olduğu için, diksiyonu da gayet düzgün. Medyada kültürel yayınların neredeyse tükendiği bir dönemde, bence şahane bir iş yapıyor. Bu arada, bu işi youtube’a da taşımış durumda. Kendisini sosyal medyada @mesutozkececi adresinden takip edebilirsiniz.

HANDE ATAİZİ'NİN BİTLENMESİ

Hande Atazi geçenlerde oğlu Leo’yla bitlendiklerini açıkladı ya; acayip hoşuma gitti! Yok, bitlenmelerine sevindiğimden değil… Bunu açık yüreklilikle, kompleks yapmadan söylemesine bayıldım ben. Bir de bitlenmek biraz nostaljik geldiği için. Eskiden haftada bir ya da iki kez yıkanırdık, okul zamanları bitlenirdik, herkes diğerine bulaştırırdı, saçlar kesilir, gaz yağları sürülür, büyük dert yaşanırdı evde. Şimdi binbir türlü çözümü var bu sorunun, o yüzden de pek duymuyoruz bitlenme olayını. Hande Ataizi’nin ‘bitlendik’ demesi, o yüzden çok sevimli

Haberin Devamı

SEVİNDİĞİM BAZI ŞEYLER

Şahan Gökbakar’ın eşi Selin Gökbakar’ın yemek kitabı çıkarması… Neyi sevdin derseniz, kitabın geliri hasta ve maddi durumu yetersiz minikler için kullanılacak.

■ Marketlerde plastik poşetlerin parayla satılacak olması… Dört bir tarafımız, denizler bile plastik dolmuşken; süper karar. Hadi, eskisi gibi fileli günler başlasın, bez çantalar ortaya çıksın.

■ FB’nin ‘HeForShe’ kampanyasına katılması ve magenta rengiyle ikonik hale gelen Fenerbahçe formaları… Başkan Ali Koç, çalışanlardan tribüne tüm sarı lacivertli camiayı kadın dostu yapmak için kolları sıvadı ve spor dünyasında tarihi bir adım attı. FB ile gurur duydum.

Haberin Devamı

Afife Teyzenin bize öğrettikleri...

BM Genel Sekreter Yardımcısı ve ‘HeForShe’ Küresel Direktörü Elizabeth Nyamayaro’ya formasını Ali Koç verdi.

SOSYAL MEDYA VAHŞİLERİ

Ata Demirer yeni filmi ‘Hedefim Sensin’in fragmanını Instagram hesabına koymuş. Biri de altına “Sizin filmlerinize hiç gülemiyorum!” yazmış. Ata Demirer de “Israr etme o zaman” demiş, kestirip atmış. Bayıldım! Nasıl net, nahif ve çözüm sunan bir cevap. Peki bunu oraya yazan insanın motivasyonu nedir? Her şeyi beğenmeyebiliriz... O zaman da gidip izlemeyiz o oyuncuyu ve filmini. Ama o lafı Ata Demirer’e yazmanın, incitmeye çalışmanın sebebi ne? O insanla yüz yüze geldiğinde söyleyemeyeceği şeyleri, birine söyleten nedir acaba? Fark edilmek ya da önemsenme ihtiyacı mı? Üstelik her zaman bu kadar nahif de olmuyor yazılanlar… Misal, yönetmen Onur Ünlü’ye yapılanlar. Kendisinden 20 yaş küçük Hazar Ergüçlü ile birlikte diye hakarete uğruyor, tehdit ediliyor. Sonunda da şikayetçi olmak zorunda kalıyor. Ajda Pekkan’ın dediğine katılıyorum; “Sosyal medyanın bizi geliştirmesi, olumlu yönde değiştirmesi gerekirdi ama vahşileştiriyor...” Maalesef!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder