Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu, Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13 Şubat tarihli yazısındaki Şule Çet'le ilgili bilgi talebini değerlendirdi, yaklaşık 3 ay sonra mahkemeye 25 sayfalık bir mütalaa sundu. 

Raporda sanıklar Çağatay Aksu ile Berk Akand'ın üst sınırdan ceza almasını sağlayacak noktalara dikkat çekildi: "Şule Çet intihar etmedi, boynunda kırık var, saldırı sonucu meydana gelmiş olabilir."

Şule Çet davasında daha önce Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporunda yer alan tespite göre, Şule Çet'in plazadan atılmadan önce elle boğulmuş olabileceği vurgusu yer almıştı.

Adli Tıp Kurumu, 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu, Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği ek mütalaada olayın bir intihar olmaktan uzak olduğuna şu ifadelerle dikkat çekti:

''Şule Çet’in, intihar için risk etmeni olan yoğun bir ümitsizlik duygusu içinde olmadığı ve sorun çözme becerisinin olduğu görülmektedir. Şule Çet’in ölümünden önceki dönemde, yakın çevresi tarafından farkedilen ciddi intihar planının eşlik ettiği aktif bir depresif tablo içinde olmadığı kanaati oluşmaktadır. Bir kişinin olaydan yaklaşık 1.5 yıl önce aldığı depresyon tanısından yola çıkarak olay anındaki ruhsal durumunu tahmin etmenin tıbben çok mümkün olmadığı bilinmektedir. İdrarında tespit edilen ilaç etken maddesi, kişinin intihar ettiğini gösteren somut bir tıbbi kanıt niteliğinde değildir. Şule Çet’in otopsisinde tespit edilen ‘hyoid kemik sağ boynuz orta bölümde ekimozlu kırık’ bulgusu, kişi canlı iken boyun bölgesinin travmaya maruz kaldığının göstergesi. Bu, boyna bası sonucu oluşabileceği gibi, yüksekten düşme sonucunda da oluşabilir.”