22 Haziran 2017 00:59

Sebepler farklı talep aynı: Adalet

Maçka Parkı'nda adalet nöbeti sürüyor. Nöbete katılanlar farklı nedenlerle alanda ancak ortak talep adalet.

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından İstanbul Maçka Parkı’nda başlatılan Adalet Nöbeti devam ediyor. Bizde Maçka parkındaki atmosferi ve parka gelen yurttaşların taleplerini doğrudan dinlemek için yola düşüyoruz. Öğrenci, emekli, işçi bir çok kişiye bu nöbeti, neden burada olduklarını ve taleplerini sorduk. O kadar çok sorun dan bahsettiler ki... Öğrenciler hocalarının okuldan atılmasına tepkili, çalışan işçi kı dem tazminatının fona devredilecek olma ihtimalinden tedirgin emekli geçinemiyor... Nöbette günlerdir direnişine tanık olduğumuz Miraz Bebeğin babası da vardı. Her biriyle tek tek sohbet ettik, her birinin hem benzer hem ayrı derleri var ancak ortak talepleri: “Herkes için adalet.” 

‘HOCALARIMIZ İŞLERİNE GERİ DÖNENE KADAR ADALET ARAYACAĞIZ’

Sohbetimize lise üçüncü sınıf öğrencisi olan Can Durmuş ile devam ediyoruz. Durmuş, gelecek kaygısı ile adalet nöbetine geldiğini söyleyerek şöyle devam ediyor: “Okullarımızdan ihraç edilen öğretmenlerimiz içinde buradayım. Laik, parasız, bilimsel eğitim istedikleri için işlerinden oldular. Onların talepleri aslında bizim talebimizdi. Hocalarımız işlerine dönene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”

‘GÜN MÜCADELEYİ BÜYÜTME GÜNÜDÜR’

40 yıldır çalıştığını söyleyen Yusuf Demir, “Bu ülkede emekli olsan da bir işe yaramıyor. Zar zor ay sonunu getiriyoruz. Kazanılmış haklarımıza göz dikilmiş durumda. İşçiler işlerinden ediliyor. İşçilerin kıdem tazminatına göz dikilmiş durumda. Kıdem tazminatı yetmiyor emeklilik hakları ellerinden alınmak isteniyor. Bireysel emeklilik ona hizmet ediyor. İşçilerinde bu mücadeleye sahip çıkması gerekiyor. Gün birlik olma günü, adalet mücadelesini büyütme günü” şeklinde konuştu.

‘BİR KADIN OLARAK HER YERDE ADALET İSTİYORUM’

İnsanca yaşamak istediğini belirterek sözlerine başlayan Esin Dorat şöyle devam ediyor: “Emekliyim. Emekli maaşı ile geçiniyorum. Aldığım maaşı tekrar faturalarla devlete ödüyorum. Ay sonunu zor getiriyoruz. Bu ülkede eşit koşullarda, adil yaşamak istiyoruz. Anlayacağız insan gibi yaşamak istiyoruz insanca. Ve bunun için buradayız.” Dorat, “Türkiye’nin gidişatının iyi olmadığını görüyoruz. Kadınların özgürlüğü yok, her şeyleri kısıtlama altında.  Çocuk istismarları yaşanıyor. Adalet denilen sistem bu ülke de çökmüştür. Ben şuandaki adaletin, adaletsiz olduğuna inanlardan biriyim. Bu ülkede televizyonlara çıkıp bas bas dindar nesil yetiştireceğim deniliyorsa,  önce adaleti bu nesle öğretsinler. Ben bir kadın olarak gerçek adalete ihtiyacım var. Ben otobüslerde, metroda, okulda, her yerde adalet istiyorum. Çünkü adaletsiz bir ortamda yaşıyorum. Herkes için adalet gelene kadar Maçkadayız” dedi.

‘ADALET HERKESE LAZIM’

Park, bahçe işçisi olduğunu söyleyen Güven Polat ise, Bireysel Emeklilik Sigortası (BES) adı altında bizden kesilen paralardan tedirgin. Kıdem tazminatlarının fona devredilmesi tartışmalarını yakından takip ediyor. “Bunların hepsi işverenler için büyük bir teminat. Bu teminatlarda işçi sınıfını tedirgin ediyor. Adalet bu ülke de herkese lazım. Sağ, sol her kim olursa olsun adalet bu toplumda herkese lazım olduğu için ‘Adalet’ yürüyüşüne destek vermek istedik” diye konuştu.

Turgut Tatar ise, “Burada olmamın sebebi adalet arayışına destek olmak. Geçmişte HDP milletvekillerinin tutuklanması sıranın CHP’ye de geleceğini gösteriyordu. HDP Genel Başkanları, milletvekilleri, gazeteciler, yazarlar, çizerler içerde. Hırsızlar dışarıda, mazlumlar içerde.  Adalet arıyorduk, adliyelerde bulamıyorduk. Artık adaleti buralarda arayacağız. Adalet kalmadı. Hep beraber aramalıyız” diye konuştu.

‘EMEĞİ SÖMÜRÜLENLERİN ARTIK BİRLİK OLMASI GEREK’

“Emekliyim, hayat şartlarım çok kötü” diyen İbrahim Elmez, “Çocuklarım okuyorlar.  Emekli maaşıyla yetinmeye çalışıyoruz. En sonunda açlıktan öleceğiz. Yoksulluk diz boyu, halk açlıkla savaşıyor. Bazıları ise ceplerini dolduruyor.   Emeği sömürülenlerin artık birlik olması gerekir. Bu adalet arayışını bölmemek lazım. Sadece CHP’nin adalet arayışı değil. Bu biz işçilerin, emekçilerin, öğrencilerin, kadınların, erkeklerin, yani halkın adalet arayışı” diye konuştu.  56 Yaşında olan Zülal Aslan, “Ekonomik şartlar çok ağır. Kamudan emekliyim aldığım maaş yetmiyor. Mecburen ek iş yapıyorum.  Eşit koşullarda yaşam için bugün buradayım” dedi.

‘SOKAKLARDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Hukuksuzluğa uğramış olan herkes için Maçka parkında olduklarını söyleyen Müzeyyen Duman, “Tek talebimiz adalet. Hukuksuzluğa uğramış herkes için buradayız. Ne ırkımız, ne dinimiz var. Herkes için adalet istiyoruz. Kadınlara eşitsizliği, her kesimden insanın aşağılanması, onlar gibi düşünmeyen insanların ötekileştirilmesine karşı olarak buraya geldik. OHAL ile birlikte yayınlanan KHK’yle kamu emekçileri, akademisyenler ihraç edildi. Bir ülkede en önemli şey bilimdir sanattır. Bu KHK’lerle birlikte bu ülkenin bilimine sanatına katkı sunacak insanları ihraç ettiler. Biran önce bu yanlıştan dönülmeli. Akademisyenler, kamu emekçileri işlerine, öğrencilerine geri dönmeli. Eğer bu adaletsizlik giderilmezse sokaklarda adalet aramaya devam edeceğiz” diye konuştu.

MİRAZ BEBEĞİN BABASI NÖBETTE

Alanda annesiyle beraber cezaevinde olan Miraz bebeğin babası Cengiz Zaza Akbaba ile karşılaşıyoruz. Baba Akbaba, eşi ve bebeği için adalet istiyor. Akbaba şöyle diyor: “Bebeğim ve eşim dört aydır cezaevinde. Ortada çok büyük bir adaletsizlik var. Türkiye’de 560 çocuğun durumu benim bebeğimle aynı. Anneleriyle birlikte cezaevindeler. ‘Adliye binalarında adalet arayın’ deniliyor. Adliyelerde adalet bulamayanlar burada. Orada haksızlığa uğrayanlar burada. Geçtiğimiz Pazar babalar günü. Benim ilk babalar günüm idi. Bebeğimin fotoğrafı ile burada adalet arıyorum” 

‘ANNESİYLE BERABER CEZAEVİNDE OLAN ÇOCUKLAR İÇİN ADALET’

Elinde Miraz bebeğin fotosu ve üzerinde ‘Miraz bebek ve annesine özgürlük yazılı dövizi taşıyan Nur Akkaş, “Anneleriyle birlikte tutsak olan bebeklerin cezaevinde değil, dışarıda olmaları gerekir. Ben bugün buraya Miraz bebek ve annesine adalet talep etmek için geldim. Annesiyle beraber cezaevinde olan çocuklar bir an önce özgürlüğüne kavuşmalı. Onların yeri parklar, bahçeler. Gökyüzünü özgürce seyretmeliler. Tutsak çocuklar için adalet gelmeli” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Bolu dağına çıkıldığı gibi inilirse...

SONRAKİ HABER

Sağlık çalışanı kadınların süt izinleri hedefte

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa