Adalet Ağaoğlu'na veda

Türkçe edebiyatın en önemli ve parlak yazarlarından Adalet Ağaoğlu 91 yaşında hayatını kaybetti. Ağaoğlu bir süredir yoğun bakımda tedavi görüyordu.

Adalet Ağaoğlu, 1929 yılında Nallıhan'da dünyaya geldi. İlköğrenimini Nallıhan'da tamamladıktan sonra, 1938 yılında ailesi ile birlikte Ankara'ya yerleşti. Ankara Kız Lisesi'ni bitiren Ağaoğlu, 1950 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Ağaoğlu oyun, öykü, deneme, anı ve roman olmak üzere pek çok türde eser verdi.  
1970'li yıllardan itibaren öykü ve roman yazarlığına odaklanan Ağaoğlu'nun ilk romanı ‘Ölmeye Yatmak’ 1973'te yayımlandı. Çok ses getiren bu roman, ‘Bir Düğün Gecesi’ (1979) ve ‘Hayır’ (1989) romanlarıyla bir üçleme oluşturdu.
İkinci romanı ‘Fikrimin İnce Gülü’ (1976) dördüncü basımında toplatıldı.
1981 yılında roman hakkında "askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif" suçlamasıyla hakkında açılan dava iki yıl sürdü ve yazar bu sürecin sonunda aklandı.
Ağaoğlu, 1986'da kurulan İnsan Hakları Derneği'nin kurucuları arasında yer almış ancak Temmuz 2005'te fikir ayrılığına düştüğü gerekçesiyle istifa etmişti.

PEN’den açıklama
PEN Yazarlar Birliği Ağaoğlu’nun hayatını kaybetmesinin ardından şu açıklamayı yaptı:
“Meraklıydı, mizahiydi, çocuksuydu, öğrenmeye açıktı, serüvenciydi, risk almaktan korkmayandı. Son yapıtı ‘Düşme Korkusu’ndaki öyküler hem bireysel hem toplumsal olarak müthiş, hınzır iktidar ve otorite eleştirileridir. Toplumcu geleneği, sosyalist gerçekçiliği özgürlükçü bir tutumla yeniden ele alan, dönüştüren, atak, öncü yapıtlarını roman, öykü ve oyunlarıyla sürdürürken, düşüncelerini, günlüklerini de edebi, tarihi, toplumsal ve siyasal belgeler olarak cumhuriyet arşivine bıraktı. Adalet Ağaoğlu, cumhuriyet kadını, cumhuriyet belleği, cumhuriyet romancısıydı. Ankara’yı yazdı, Türkiye’yi etkiledi.”

Hrant Dink’in dostlarından
Adalet Ağaoğlu Hrant Dink’in tehditlere ve davalara maruz kaldığı dönemde onun yakınında oldu, cinayetten sonra dava sürecini de yakından takip etti. Ağaoğlu ayrıca hak ihlalleri konusunda da çaba gösteren edebiyatçılardan biriydi.  
Hrant Dink Vakfı Ağaoğlu’nun ölümünün ardından şu açıklamayı yaptı:
“Adalet Ağaoğlu'nu kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Edebiyatıyla, vicdanıyla, duruşuyla bizlerin yolunu aydınlattı, her daim yanımızda oldu. 
Onu hep sevgiyle anacağız. Huzur içinde yatsın.”

Dink Cinayeti Dava sürecini yıllardır takip eden Hrant’ın Arkadaşları grubu da Ağaoğlu’nun hayatını kaybetmesinin ardından şu açıklamayı yaptı: 
“Türkçe'nin en önemli yazarlarından Adalet Ağaoğlu'nu kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli tanıklarından biri olarak her dönemde ifade özgürlüğünü ve insan haklarını korkusuzca savunmaktan asla vazgeçmeyen;
Hrant Dink'e karşı girişilen planlı saldırıların en başından itibaren onun yanında olan, katledilişi sonrasında dava sürecini yakından takip eden 'Hrant'ın Arkadaşları'ndan Adalet Ağaoğlu'nun anısı önünde saygıyla eğiliyoruz..”

Ağaoğlu, sağlık koşullarının elvermediği son yıllarda da  Hrant Dink için konuşmaktan yazmaktan hiç vazgeçmedi. 19 Ocak 2019’da Hrant Dink’in 12. ölüm yıldönümünde Agos’a şu satırları gönderdi. 

Çok çok sevgili Hrant Dink ailesi, Agos gazetesi..
Hrant Dink kardeşim, seni bir an bile unutmuyorum. Ben seni sağlığında barış toplantılarında bizlerin yanında oluşunla hatırlıyorum. Bakış açın,  şiddete karşı ve barışa yandaş oluşun, bu konu üstüne konuşmaların mükemmeldi. Hiç aklımdan çıkmıyor. O kadar güzel anlatıyordun ki, inan bana seni her zaman hayranlıkla kucaklamak istedim. Yazık, yazık, yazık. Seni bizim aramızdan şiddet uzaklaştırdı. Şiddete zaten karşıydım, seni şiddet yoluyla kaybettikten sonra bu inancıma dört elle daha fazla sarıldım. 
Hrantçığım, bir gün seni mahkemeye vereceklerini işittiğim zaman Agos önünde toplandığımızda hemen yanıbaşında duruyordum. “Ben seni kimselere vermeem” diye bağırmıştım. Sadece elbirliğiyle hapse girmene engel olmaya çalışıyorduk. Ne yazık ki şiddete kurban gittin. Seni çok özlüyorum Hrant Dink. 
Ah, Hrant Dink’im benim. Eşim ve ben senin anın ve büyüklüğün önünde saygıyla eğiliyoruz. Ben de Temmuz ayında sana büyük hayranlık besleyen eşimi kaybetmiş bulunuyorum. Böylece gittikçe eksildim, ama dayanıyorum. İkinizin anısına karşı yapabileceğim en iyi şey düşüncelerimden vazgeçmeden bildiğim yolda gitmekten ibaret.

Biz de Agos ailesi olarak Adalet Ağaoğlu’nun anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. 

Kategoriler

Güncel