REKLAMI GEÇ

ABİ BU KAÇLIK?

22 Eylül 2017 Cuma

Motorunuza bindiniz, yola çıktınız, kaskınız kafanızda, diğer koruma ve ekipmanlarınız da tam. Oh, mis gibi bir hava. Şehirden çıkacağız, uzun bol virajlı bir yol, her şey denk yani. Ama ilk kırmızı ışıkta duruyoruz. Eh malumunuz bizim memleketin kırmızı ışıkları biraz uzunluğu ile meşhurdur. Beklerken yan tarafınızdan bir soru geliyor “Abi bu kaçlık?” Cevabını veriyorsunuz. İkinci soru geliyor “Kaç yapıyor?” Cevabını veriyorsunuz. Üçüncü soru geliyor “Kaç para?” Onun da cevabını veriyorsunuz. Bu sefer yorum geliyor “bir araba parası valla” Daha sohbet devam edecek ama yeşil ışık yanıyor ve muhtemelen siz sohbet halinde olduğunuz için fark edemiyorsunuz ve arkadan gelen bir korna ile irkilip yola devam ediyorsunuz.

Merak güzel şey bence hatta dünyayı sırtlayan güç insanoğlunun merak etmesi değil mi? Merak iyi iyi olmasına, fakat 70 saniyelik kırmızı ışıkta merakı gidermek biraz ilginç. Zaten sorulan soruların ve verilen cevapların konu ile bir alakası da yok aslında. Çünkü her motorcu motor hacmi, fiyat, tip ve hız kapasitesinin ortam şartlarına göre değiştiğini, sabit bir değer olmadığını bilir.

Mesela on beş bin liralık kros tipi bir motorun dağda yaptıklarını göz önüne alırsak, yüz bin liralık bir cruiser (chopper) motosiklet tipi yanına bile yaklaşamaz. Başka bir örnek vermek gerekirse, şehir içinde 1200cc’lik bir motoru kullanmak kimi durumlarda Kaleiçi’nde TIR’la gezmek gibi olabilir.

O zaman biraz konuyu açalım. Nerede ne kadar cc? (motor hacmi) Ben dahil bir çok motosiklet kullanıcısı büyük motosikletleri alıp şehir içinde günlük hayatta hunharca kullanmakta bir sakınca görmüyoruz. Ama doğrusu tabi ki de bu değil. Bariz olarak şehir içinde en avantajlı motosikletler scooterlardır. Yakıt ekonomisi, depolama alanları, küçük yapısı ile trafik sıkışıklığını ekarte etmesi ve otomatik vites konforu sunması aklıma gelen başlıca sebeplerdir.

Yok arkadaş ben dağlarda gezerim toprak ve ekstrem sporları severim diyorsanız doğruca kros motor almaya. Çünkü bu motorlar hafif ve sağlamdır. Tasarımları yüksekten düşmeye dayanacak yapıdadır. Dişli tekerleri her dağ yolu ve patika da gitmenizi sağlar. Eh, iş macera olunca düşmekte bunun bir parçasıdır. Hafif yapısı sayesinde düştüğünüzde kaldırmak da kolay olur. Tabi motor hacmi ağırlıkla direk ilgili olduğu için krosların genelde CC’si de düşük olur.

Gelelim uzun yol motorlarına. Aslında hemen hemen her motor ile uzun yola çıkılır. Sanırım 125 cc’lik motor ile Japonya’ya giden Alp Zekeriya Saraç’ı duymuşsunuzdur. Hani daha 26 yaşında. 125 cc motorla 15.573 km yol giden cesur bir arkadaş.

Peki, her motorla uzun yola gidiliyorsa sizler niye 700, 800, 1000 hatta 1200 cc motorları kullanıyorsunuz diye soracak olursanız cevap basit, konfor ve güvenlik. Aslında motor hacmi teknik anlamda çok farklı kriterlerle bilimsel olarak değerlendirilebilir. Ama ben kaba taslak şöyle anlatayım:

Örneğin 500cc’lik bir makine 5000-6000 devir aralığında 120 km/s hıza çıkabilirken daha yüksek cc’li makineler daha düşük devirlerde bu hızlara çıkabiliyor ve sürücüye daha az titreşim yansıtarak daha çok güç sağlıyor. Tabi bu verebileceğimiz örneklerden sadece bir tanesi ve benim kullanıcı olarak başlıca sebeplerimden biri.

Motorun gücü ve fiyatı arttıkça ek özellikleri de artıyor elbette. En basitinden ABS ekleniyor, pahalı amortisör sistemleri ekleniyor, hatta hız sabitleme bile konuya dahil oluyor. O sebeple uzun yolda büyük motosiklet kullanımı oldukça geçerli bir hale geliyor.

Bir de uzun ve düz yol motosikleti diyebileceğimiz Amerikan tarzı cruiser (chopper) motosikletler var. Başta fark ettiyseniz uzun ve düz yol dedim, çünkü bu motorlar genel anlamda fiziksel açıdan virajlara diğer motorlar gibi giremezler. Yol konforları, yüksek fiyatlı olan bazı modellerin dışında pek fazla söz konusu değildir. Fakat görünümleri çok güzeldir, pırıl pırıl nikelajlı aksamları, kuru kafalı işlemeleri ile bir tarzı temsil edenlerin motosikletleridir. Şahsen ben de bu motorlara bayılıyorum, fakat benim için konfor önde geldiği için tercih etmiyorum.

Şimdi kırmızı ışıkta soru soran motosiklet kullanıcısı olma potansiyeline sahip arkadaşım. Aklında acaba bende bir motosiklete binebilir miyim düşüncesi ile sorduğunu kabul ettiğim “abi kaçlık bu?” sorusunun cevabını fazla ayrıntıya girmeden vermeye çalıştım.

Bak, biz de “abi bu kaçlığın” anlamı oldukça derin haberin olsun. Öyle kırmızı ışıkta sorup geçmek ile olmaz. Gel bir çay içelim, bolca sohbet edelim. Benim bildiklerim bu kadar ama inan diğer arkadaşlarımda ne cevherler, ne bilgiler var. Merak etme hepsi anlatmaya hazır.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı