İstanbul'da tekrarlanan büyükşehir belediye başkanlığı yarışında, seçimin sonucu kadar kaybedenlerin kim olduğu da çok konuşuldu. AK Parti'nin insan haklarından sorumlu eski başkan yardımcısı Harun Armağan ve AB'nin eski Türkiye Büyükelçisi Marc Pierini seçim sonuçlarını euronews'e yorumladı.
İstanbul'da tekrarlanan büyükşehir belediye başkanlığı yarışında seçimin sonucu kadar kaybedenlerin kim olduğu da çok konuşuldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "İstanbul'u yöneten, Türkiye'yi yönetir" dediği kentin belediye başkanlığını kaybetti.
25 yıl sonra İstanbul yönetimini muhalefete kaptıran AK Parti seçim sonuçlarını nasıl görüyor? Partinin insan haklarından sorumlu eski başkan yardımcısı Harun Armağan, yerel seçimlerin genel seçimler gibi algılanmaması gerektiği görüşünde.
Sonuçları euronews'e değerlendiren Armağan, "Bu yerel seçimler, bölge halkının, partilerin vadettiği yerel hizmetlerin verilmesi, yerel sorunların çözülmesi için tercihini yaptığı bir seçimdir. Eğer sandıktan çıkanı genel seçimlermiş gibi yorumlarsanız yanlış kanıya varabilirsiniz. İstanbul çok büyük bir şehir, hatta bir çok Avrupa ülkesinden bile büyük. Bu nedenle nüfusunu, bütçesini yönetmek devlet yönetmek gibi. Ekrem İmamoğlu'nun kendini ispatlaması gereken yer burası." dedi.
- 23 Haziran İstanbul seçimleri ile ilgili dünya ne dedi?
- 23 Haziran İstanbul seçimlerinde gün boyu neler yaşandı?
Yabancı basın yerel seçim sonuçlarını "İmamoğlu'nun zaferi" gibi ifadeler yerine daha çok "Erdoğan'ın yenilgisi" başlıklarıyla duyurdu.
Avrupa Birliği'nin eski Türkiye Büyükelçisi Marc Pierini, bunda cumhurbaşkanının seçimlere yakından müdahil olmasının etkili olduğu kanısında.
"Sayın Erdoğan'ın bu seçimlerde var gücüyle kampanya yürütmesinden dolayı Avrupa bunu kişisel bir yenilgi olarak algıladı." diyen Pierini, "İstanbul ve diğer büyük şehirlerdeki seçmenin büyük çoğunluğu 31 Mart'ta yapılan seçimlerde tek adam sistemine karşı durmak istedi." ifadelerini kullandı.
Millet İttifakı'nın adayı Ekrem İmamoğlu'nun 31 Mart'taki 13 binlik oy farkını 800 bine çıkarması büyük bir kesim tarafından "seçmenin iktidardaki AK Parti'ye tepkisi" olarak nitelendiriliyor.