1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Açlık grevinin 76. gününde tutuklama

23 Mayıs 2017

Özel harekat polisleri tarafından evleri basılarak gözaltına alınan açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ile Semih Özakça tutuklandı.

https://p.dw.com/p/2dSgg
Fotoğraf: DW/H. Köylü

Olağanüstü Hal kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edildikleri işlerine geri dönmek için başlattıkları açlık grevi nedeniyle gözaltına alınan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, bugün Ankara Adliyesi'nde ifade verdi. 

İfadelerinin ardından mahkemeye sevk edilen Gülmen ve Özakça için gözaltına alınmalarından bir gün sonra tutuklama kararı çıktı.   

Gülmen ve Özakça'ya destek olmak için adliyeye giden kalabalık polis tarafından binadan çıkarıldı. Gülmen ile Özakça'nın ifade verdiği adliye koridoruna da basın mensuplarının girmemesi için polis özel önlem aldı.

"Gezi türü olayları mı başlatmak istiyorsunuz?" sorusu

Gülmen ve Özakça'ya savcılık ifadelerinde ne tür sorular yönetildiğini avukat Selçuk Kozağaçlı, Twitter hesabından paylaştı.

Kozağaçlı'nın aktardığı bilgilere göre savcılıkta Gülmen'e yöneltilenler arasında "Masumane hak arayışı görünümündeki bu eylemlerin asıl amacı nedir? Ülkemiz genelinde eylem birlikteliği yaparak Gezi türü olaylar mı başlatmak istiyorsunuz? Ölüm orucu eylemi yapmanız konusunda size ne tür menfaatler sunulmaktadır?" soruları vardı.

Özakça'ya ise "Gitar çalıp şarkı söylediğin bir video paylaşılmış, sen de beğenmişsin paylaşanların örgüt üyesi olabileceğini düşündün mü?" diye soruldu. Özakça, savunmasında gitar çalıp, şarkı söyleyenin kendisi olduğunu ve bunun suç olmadığını belirtti.

"Terör örgütünce ajitasyon"

İfade alınma işlemi sırasında Gülmen ve Özakça'ya yöneltilen suçlar arasında "olası ölümler üzerinden terör örgütünce ajitasyon yapılabileceği"nin sayılması dikkat çekti.

Suçlar sıralanırken, "Şahısların DHKP-C terör örgütünün açık alan yapılanmalarının desteği ile eylemlerine aralıksız devam ettikleri, belli bir adreste ev tuttukları, eyleme bu adreste 'ölüm orucu direniş evi' adı altında devam edilebileceği" vurgulandı.

Ayrıca "Eylemin, masum hak arama talebinden çıkarak terör örgütünün eleman devşirme çalışmalarına dönüştüğü, eylemcilerin olası ölümler üzerinden terör örgütünce ajitasyon yapılabileceği" ifadesi kullanıldı.

Nuriye Gülmen'in Twitter hesabından yazdığı kimi mesajlar da suçlamalar arasına girdi. Gülmen'in 13 Mayıs’ta yazdığı "Sorumluların görmeyen gözlerine, duymayan kulaklarına ulaşacak talebimiz. İşte kapınızın önündeyiz" ifadeleri de suçlamalar arasında sayıldı.

Gülmen ve Özakça'ya destek için eylem çağrısı

Ankara'da son günlerde artırılan yoğun güvenlik önlemlerine yenileri eklendi. Gülmen ve Özakça'nın açlık grevlerini sürdürdüğü İnsan Hakları Anıtı'nın çevresini önceki günden beri TOMA'lar ve bariyerlerle kapatan polis, güvenlik çemberini daha da genişletti.

Öte yandan Birleşik Haziran Hareketi, "Nuriye ve Semih Yalnız Değildir" sloganıyla İstanbul'da ve Ankara için eylem çağrısı yaptı. Nuriye Gülmen'in kızkardeşi destekçilerle birlikte Yüksel Caddesi'nde polis ablukası içinde oturma eylemi başlattı.

Gülmen, savcılık kararının ardından yayınladığı video mesajında "Ellerinde tek delil olmamasına karşın bizi tutuklayabilirler ama direniş içerde de sürecek. İyiyiz. Dünyadaki bütün cephaneleri de yığsanız, ezilmeyi reddetmiş bir insanın karşısına koyacak bir şey bulamazsınız" dedi. Özakça da "Bizim işimizi isteme hakkımızı elimizden alamazlar" mesajı verdi.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü / Ankara