20 Ocak 2018 23:54

3S'li denklem: Savaş, seçim, saray!

3S'li denklem: Savaş, seçim, saray!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Biribirine bağlanmış üç ‘düzlem’ üzerinden belirsiz bir geleceğe doğru kaydırılıyor Türkiye: 

OHAL, seçim, savaş!

OHAL ve savaş koşullarında yapılacak seçimlerle, kurumsallaşma yolunda son rötuşları da tamamlamak istiyor ‘tek adam rejimi’.

Belirsiz geleceğin parolası, 3S!

Saray... Savaş... Seçim!

Artık “Az sonraaa...” anonsları ve büyük bir iştahla sunulan Afrin kuşatması da seçim kampanyasının bir parçası...

En önemli parçası hem de...

Gerçekte kendi bekasını, “ülkenin ve devletin bekası” ambalajıyla pazarlayan iktidarın topluma sunabileceği en etkili “vaat”, savaş oluyor!

“Emevi Camiinde namaz” hayalleriyle birlikte tuz buz olan Suriye politikasında tutunmaya çalışılan son halka durumundaki Afrin-Rojava savaşı ya da savaş hali, OHAL’li seçim denkleminin de değişmez elemanı niteliğinde artık.

Kazanılıp kazanılmayacağından öte (ki, Afrin-Rojava’nın öyle Cerablus ve el Bab’taki şikeli duruma benzemeyeceği çok açık), savaşa veya savaş haline ihtiyaç duyulması, bir seçim klasiği oldu çünkü.

Tecrübeyle sabit; kaybedilen ve de sayılmayan (!) 7 Haziran seçimlerinden sonra savaş ikliminden geçirilen ülkede 1 Kasım seçimleri kazanılmıştı.

Savaşın nasıl bir siyasal getirisi olduğunun tadına varmış bir iktidar var yani.

Seçimlere OHAL koşullarında girmek için de savaş/savaş haline ihtiyaç duyulmakta.

E bu ihtiyacı karşılamak için en ‘ekonomik’, en ‘dişine göre’ adres de Kürtler oluyor elbette!

Amerika’yla, Rusya’yla savaşılacak değildi ya!

***

Neyse, sonuçta savaş haliyle koşullanmış OHAL’le yapılacak seçimlerde kimin kazançlı çıkacağı bellidir.

Kendi muhalefetini iyi tanıyor çünkü Saray!

OHAL’e karşı çıkılabilir ama “milli dava” durumundaki “terör örgütüne karşı savaşa” (malûm Kürt siyaseti ve solcular dışında) kim kolay kolay itiraz edebilir ki?!

Şimdiden alametleri ortada zaten.

“Sınır güvenliğimizi sağlamak, terör yapılanmasına izin vermemek, Amerikan planlarına karşı çıkmak, milli beka, vs...”, gerekçe ne olursa olsun, savaş politikasına karşı çık(a)mayan muhalefetin, o çok kilitlenilmiş ‘2019’da da kaybedeceği açıktır.

Savaş, hizaya çekme, aynılaştırma aracıdır da.

Burnuna savaş halkası takılmış muhalefet, en fazla mırın kırınla iştigal eden, hizaya çekilmiş bir ‘çerez’ muhalefeti olur en fazla.

Çerezle de oyalanılır, eğlenilir, vakit geçirilir de sonuç alıcı siyaset yapılamaz.

Seçim falan da kazanılamaz!

***

“OHAL koşullarında seçim mi olur” diyenler, tutarlı olmak istiyorlarsa, savaşa da karşı çıkmalıdırlar.

Savaş ya da savaş hali, önümüzdeki dönem OHAL’in besleneceği başlıca kaynaktır.

OHAL’in meşruiyetinin savaşa bağlandığı bir siyasal süreçte, OHAL ile dayatılmış ‘savaş-hali’ni biribirinden ayırarak muhalefet yapmaya çalışmak, tam da OHAL’li Saray rejiminin istediği kıvamdır. 

“Tamam, Afrin’e girelim, Rojava’yı da ezelim ama seçime de OHAL’siz gidelim” demek, siyaseten geleceği ve karşılığı olmayan bir paranteze hapsolmaktır.

1 Kasım’da binilip “Üsküdara geçilen” o “at”ın dizginleri hâlâ malûm binicisinin altında...

O at savaş atıdır!

3S’li belirsiz bir geleceğe itilmeye çalışılan ülkenin en azından önünü görebilmesi için, bu savaş atını dizginlemek ve OHAL’i gerekçesiz bırakmak lazımdır.

Muhalif siyaset de, seçimler de ancak böyle anlamlı olabilir.

“OHAL’siz ve savaşsız seçim” diyebiliyor musunuz?

Ne dediniz?

Duyamıyoruuzz!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...