36 yıl önce yayınlanmış bir yapıt
Fotoğraf: Envato
Cem yayınevince 1982’de Oğuz Akkan anısına yayınlanmış bir betiği yeniden okuyorum. Betiği yazanlar Nazan- Mazhar İpşiroğlu çifti. Adı “Düşünmeye Çağrı...”
Betikliğimi elden geçirirken kimi betikleri yeniden okuyayım diye yana ayırmıştım. Andığım yapıtı da 1982 de okumuşum. Demek ki 36 yıl önce... Bu gün yeniden okumakla, geçen sürede yorumumda bir değişiklik olup olmadığını saptamak ilginç de oluyor.
Yeni okuyuşumda bir bölümü sizinle paylaşmak istedim. Mustafa Kemal’in “Nutku”ndan bir alıntı bu... Onun bu günleri önceden gördüğünün kanıtı... Özellikle, “yetmez ama evet”çi, sözüm ona aydınların, nutku yeniden okumaları yararlı olur diye düşünüyorum.
Andığım yapıtın 55. sayfasından başlayarak alıntıladığım bölüm şöyle:
“ATATÜRKÇÜLÜĞE TEPKİ”
Giderek yoğunlaşan ve liberal demokrasi ortamında kolay önlenemeyecek olan bir İslamlık ve gericilik dalgası sarmıştı yurdu. Bu tehlikeli gelişme “Terakkiperver Cumhuriyet Partisi” kurulduğu zaman da baş göstermiş ve köklü önlemler alınması gerekmişti. Atatürk Büyük Nutuk’ta bu olayı şöyle anlatıyor:
“Parti,’dinsel düşünce ve inançlara saygılıdır’ sözlerini ilke edinip bayrak gibi kullanan kişilerden, iyi niyet beklenebilir miydi? Bu bayrak yüzyıllardan beri, bilgisizleri, bağnazları ve boş inançlara saplanmış olanları aldatarak özel çıkarlarını sağlamaya kalkışmış kimselerin taşıdıkları bayrak değil miydi? Türk Ulusu yüzyıllardan beri, sonu gelmeyen yıkımlara, içinden çıkılmak için büyük özveriler isteyen pis bataklıklara, hep bu bayrak gösterilerek sürüklenmemiş miydi?
Cumhuriyetçi ve ilerici oldukları sanısını vermek isteyenlerin, yine bu bayrakla ortaya atılmaları; dinsel bağnazlığı coşturarak, ulusu, Cumhuriyet’e, ilerlemeğe ve yenileşmeye karşı kışkırtmak değil miydi? Yeni Parti, dinsel düşünce ve inançlara saygı perdesi altında: ‘ Biz Halifeliğin yeniden kurulmasını isteriz. Biz yeni yasalar istemeyiz. Bize eski yasalar yeter. Medreseler, tekkeler, bilgisiz softalar, şeyhler, müridler biz sizi koruyacağız; bizimle birlik olunuz! Çünki Mustafa Kemal’in partisi Halifeliği kaldırdı. Müslümanlığı zedeliyor, sizi gavur yapacak, size şapka giydirecek!’ diye bağırmıyor muydu? Yeni Partinin ilke edindiği sözler bu haykırışlarla dolu değil midir?...... Yaptığımız devrimin genişliği ve büyüklüğü karşısında eski kurumların ve boş inançların birer birer yıkılışını gören bağnaz ve gerici kimseler, ‘dinsel düşünce ve inançlara saygılı’ olduğunu bildiren bir partiye ve özellikle bu partinin içindeki tanınmış kişilere dört elle sarılmaz mı? Yeni parti kuran kişiler bu gerçeği anlamış değil midirler? Öyleyse ellerine aldıkları din bayrağı ile ulusu ve memleketi nereye götürmek istiyorlardı? Böyle bir soruya verilmesi gereken yanıtta, aymazlık, iyiniyet, umursamazlık gibi sözler, yurdu ilerleteceğim diye ileriye atılan bir partinin ileri gelenleri için özür sayılamaz.”
(Sürecek)
- Vedat Günyol/İnsancılık -5- 22 Mart 2020 20:39
- Vedat Günyol/İnsancılık -4- 22 Mart 2020 20:40
- Vedat Günyol/ İnsancılık-3- 15 Mart 2020 19:30
- Vedat Günyol / İnsancılık -2- 09 Mart 2020 00:00
- Vedat Günyol / İnsancılık 02 Mart 2020 00:01
- İçin aydınlığı 24 Şubat 2020 00:00
- Süreklilik 16 Şubat 2020 23:30
- Yetmiş beş yıl sonra soykırım 09 Şubat 2020 22:35
- Yine deprem 02 Şubat 2020 22:30
- 25 Ocak 2020 (Bir gün sonra) 27 Ocak 2020 00:05
- Eğitim eğitim eğitim 19 Ocak 2020 22:47
- 24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü 13 Ocak 2020 00:08