25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

3 Aralık’ın ardından...

Bülent İnce

Bülent İnce

Eski Yazar

A+ A-

Hassasiyetlerin pratiğe yansıma biçimi çok önemlidir. Biçim bu hassasiyetlerin ne kadar samimi olduğuna dair ipuçları taşır. 3 Aralık dünya engelliler günü nedeniyle özel ya da resmi sayısız kurum ve kuruluş, gösteriler, demeçler, toplantılar gibi etkinliklerde, eli kalem tutanlar köşe yazıları ve makaleler eliyle, tutmayanlar sosyal platformlarda dilleri döndüğünce yazdılar, çizdiler, söylediler... Âdet yerini bulsun diye yazılanlar, sade suya tirit demeçler, ben de varım dercesine pıtrak gibi ortaya çıkanlar... Ne yüce gönüllü ve de ne kadar hassas olduklarını haykırırken kulağımızı tırmalayanlar... Hissiz neşeleri, kibirli şefkatleriyle gözümüzü yoranlar... Yanımızda durup, kolumuza girip, bize fersah fersah uzaktan bakanlar... Yalanlarıyla, iyileşmeye dair umudumuza gölge düşürüp bizi biraz daha sakatlayanlar...
Ama öte yandan, üstlendiği görevin önemini bilen, davranışı ile rol model kıvamı çerçevesinde bir duruş sergileyen dostlarımızı da gördük. Çok sevindiğimiz, gururlandığımız yazılar okuduk, sözler dinledik. Tan Sağtürk’ün Hürriyet gazetesindeki yazısı bunlardan biriydi. Şöyle demiş: “...Engelli oldukları için toplumsal alanın dışına itilmiş, ötekileştirilmiş, bazen de suistimal edilmiş olan bazı insanların öğrenilmiş çaresizlik girdabına karşı durarak üretken bireylere dönüşmesi beni hep büyülemiştir...” Bu “öğrenilmiş çaresizlik” kısmı biraz kulak tırmalasa da yerli yerinde tespitler yaptığı yazısını, bu girdaptan çıkmayı başaran ve dünya sanatına eşsiz eserler armağan eden engelli sanatçılardan örnekler vererek “sanat engel tanımaz” aforizmasıyla noktalamış. Hakikaten de sanatın böyle bir kudreti var, engel tanımaz. Irk, dil, din, cinsiyet, vs. fiziksel hiçbir şeyi tanımaz. Böyle olduğu için bence biraz mevzunun dışında kalıyor. Mevzu aslında içinde bu kudreti bulamayanların, yani büyük çoğunluğun çaresizliği... Kendileri ihmal edilerek kurulan bu dünyada kör topal yolunu arayan bu büyük çoğunluğa ne demeli? Önlerine koyduğumuz engellerin arasından yollarını bulacakları bir patika mı açmalı? Yoksa, içlerinde onları engellerin üzerinden aşırtacak o ilahi kudreti aramalarını mı salık vermeli? Ne yapmalı? Her şey bir yana, Sayın Sağtürk’ün yazısı umut verici, motive edici ve en önemlisi de samimi bir yazı. Kendisine buradan selamlarımı gönderiyorum.
‘EĞİTİME ERİŞEMİYORLAR’
Nedendir bilinmez Türkiye’nin popüler yazarları engellilik konusuna yazılarında çok fazla yer vermiyorlar. Her türlü konuda sayfa sayfa yazı yazanlar engelliler söz konusu olunca tenezzül edip kalem oynatmıyorlar. Suskunlukları ile yok sayıyorlar engelli vatandaşları. Susmayanlar da yok mu? Var elbette. Sayın Ayşegül Dominiç Yelçe onlardan biri... 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ile ilgili Hürriyet gazetesindeki yazısından bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum, affına sığınarak: “...Aslında engelli bireylerin haklarının garanti altına alınması için gerekli mevzuat altyapısı Türkiye’de de oluşturulmuş bulunuyor. Buna rağmen, engelli bireylerin toplum yaşamına etkin düzeyde katılımının sağlanmasına yönelik yapılan çalışmalar ve uygulamalar istenen düzeye gelememiş durumda. Millî Eğitim Bakanlığınca yayımlanan 2017-2018 yılı eğitim istatistiklerine göre eğitime dâhil olan engelli sayısı 335 bine bile ulaşmıyor. Demem o ki, engelli bireyler uluslararası ve ulusal mevzuatta içeriliyor olsalar da eğitime katılımda pek çok sorunla karşılaşmaktalar. Öğretmenlerin bilgi ve becerilerindeki eksiklikler, velilerin olumsuz tutumları, engelli öğrencilere uygun fiziki eğitim ve öğrenme ortamının olmaması gibi sorunların yanı sıra, normal gelişim gösteren çocukların engelli akranlarına yönelik tutum ve davranışları engelli çocukları eğitimden uzaklaştırmakta...”
ÇÖZÜMÜ HIZLANDIRMAK
Bizim de burada çeşitli defalar değindiğimiz, en önemli sorunlardan biri. Değerli yazarımıza bu hayati konuyu ele aldığı için teşekkür ediyorum. Çocuk velinimetimiz. Çocuğu eğitimsiz bırakıp, muhtaç duruma geldiğinde devletten yardım alıyor diye şikâyet etmeye hakkımız yok! Okullarda yaptığımız söyleşilerde eğitimcilerimizin iyi niyetli ama engellilik konusunda son derece yetersiz olduklarını görebiliyoruz. Engellilik hâlâ hastalık metaforu üzerinden değerlendiriliyor bazı eğitimcilerimiz tarafından maalesef. Tanımlar yanlış olunca yaklaşımlar çarpık, çözüm yolları da çıkmaza giriyor. Küresel ölçekte sanattan siyasete, iş hayatından sportif etkinliklere kadar, hayatın bütün alanında sosyal sorunlara duyarlı olmak başarı kriterinin temel şartı olarak değerlendiriliyor. Özellikle gelişmiş ülkelerde engellilerle ilgili tutum ve davranışlar çözüm odaklı çalışmalarla ele alınırken, teknolojik gelişmeler de buna paralel olarak büyük oranda engellilerin hizmetine sunulmaktadır.
Ülkemizde de engelli sorunları aydınların, eğitim kurumlarının ve özellikle üniversitelerin çalışma alanına hak ettiği oranda girdiğinde çözüm de o kadar hızlı olur inancındayız...

İLETİN YAYIMLAYALIM

Tüm engellilerin, engelli yakınlarının, engellilerin sorunlarına çözüm arayan kişi ve kurumların katkısını bekliyoruz.

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları