Bu hafta Gaziantep için gerçekten hepimizi ciddi biçimde ilgilendiren spor konusuna değineceğim.. Biliyorsunuz bu şehirde spor denildiğinde akla ilk gelen Gaziantepspor’dur.. 1969 yılında kurulmuş ve 48 yıllık bir maziye sahip kulübümüzdür.. Bu kulübümüzle aile bağımız bile vardır. Çünkü abim Muharrem Özekşi uzun yıllar kaptanlık yapmıştır. Gaziantepli futbolcuların ağırlıklı olduğu efsaneleşmiş Talat Özkarslı’nın top koşturduğu kulübümüz en son 27 yıldan beri önce adına 1. Lig denilen, sonra süper lige dönüştürülen ligde mücadele vermekteydi.. 3. Ligden başlayıp süper lige uzanan yolda büyük sıkıntılar kadar, iyi ve güzel günler de yaşandı. Hemen hemen hepsinin içindeydim.. Aslında şehir olarak o kadar benimsenmiş ve sahiplenilmişti ki, antrenmanlara bile binlerce taraftar gelirdi.. İlk Avrupa heyecanını İnter Toto ile yaşamış, daha sonra Avrupa arenasında adını özellikle Roma’yı yenerek duyurmuştu..Sonrası malum, hele son 12 yılı tam bir kaos içinde geçti. Yönetenler tarafından kulüp şehirden uzaklaştırıldı, Gaziantepli spor adamları bile üyeliklerden çıkarıldı. Basit dernekçilik oyunlarıyla bir gece içinde yüzlerce kişi kulübe üye yapıldı. Hepsini yazdık, uyardık ama bu kenti yönetenlere anlatamadık.. Çünkü iki taraf da siyasette aynı kulvarda yürüyordu.. Görüyorlar, biliyorlar ama dokunmuyorlardı.. Gidişat her sene düşüş sinyalini veriyordu ama son hamlelerle ligde kalması sağlanıyordu.. Ama artık öyle bir noktaya gelindi ki, şehir de, yönetenlerde, iş ve sanayi dünyası ve siyasiler de pes etti. Ne hali varsa görsün denilerek, Gaziantepspor’u yönetenlere sırtını döndü.. Ve kaçınılmaz son 2017 yılının 20 Mayıs cumartesi günü Rize mağlubiyetiyle gerçekleşti.. Süper ligin Anadolu takımları içerisinde süreklilik sağlayan köklü takımı küme düşürüldü..27. YILA RASTLAMASI TESADÜFMÜDÜR ?Ne ilginçtir ki, Gaziantepspor tam da kent plakası olan 27.yılında düşmüştür.. Aslında ben buna biraz da İLAHİ ADALET diyorum.. O ilahi adalet yıllardır ihmal edilen, sahip çıkılamayan, adeta kötü yönetenlere seyirci kalınarak kendi kaderine terkedilen, siyasete bulaştırılan Gaziantepspor’un küme düşürülmesini 27. Yılına denk getirmiştir.. Bu nedenle dikkate alıyor, şehre “aklınızı başınıza toplayın” diyecek kadar net bir mesaj olan 27 rakamının iyi okunması gerektiğini, bundan sonraki adımların mantıklı atılması, Gaziantep’e asla yakışmayan 2. Lig tabir ettiğimiz kategoriden tekrar süper lige çıkılması için kolların hiç vakit geçirilmeden harekete geçilmesini öneriyorum..EN ZARARLI ÇIKAN BENİMGeçmişe takılmak istemiyorum.. Çünkü artık yararı yok.. Ama kısacıkta olsa mutlaka belirtmeliyim, çünkü bu işten en zararlı çıkanlardan birisi benim.. Uyarılara, yol göstermelere karşılık, bedelini maddi manevi en ağır ödeyen, hatta saldırıya uğrayan ölümden dönen tek kişiyim desem yalan olmaz.. Gazeteyi yaşatabilme mücadelesinden fırsat bulur da yazabilirsem, yayınlayacağım kitapta okuyacaklarınız karşısında şok olacaksınız..BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR MUCİZESİŞimdi şehir olarak iki takımla TFF liginde mücadele vereceğiz.. Burada biraz da Gaziantepspor’u kenara alıp, Büyükşehir Belediyespor’dan bahsetmek istiyorum.. Son iki sezondur hedefi gizli şampiyonluk olan bu takımımız maalesef iyi yönetilemedi. Transferlerde ve teknik adam tercihlerinde hatalar yapıldı. Öyle bir noktaya getirildi ki, düşme noktasına getirildi. Hatta artık kurtulamaz denildi. Neyse ki, son anda Sayın Fatma Şahin bizzat arayarak Hüseyin Kalpar hocayı göreve çağırınca, işler değişiverdi. Tecrübeli Kalpar ve başarılı ekibi, gece gündüz ana-baba, abi şefkatiyle, demoralize olan, artık ümidini kesen futbolcuları toparladı ve imkansız denileni gerçekleştirdi. Buna mucize demek daha doğru olur. Biliyorsunuz öyle maçlar oynandı öyle takımlarla mücadele verildi ki, bir belediye takımı olarak görülen ekibimizin Mersin, Urfa ve Bandırma gibi şehirlerin kulüplerini geri bırakıp kümede kalma mucizesini gerçekleştirmesi inanın asla küçümsenmemeli..YÖNETİMİN SON DÖNEMDEKİ ÖZVERİSİ TAKDİRE DEĞERDİBurada özellikle Hüseyin Kalpar geldikten ve onun kararlılığıyla yarattığı umut doğrultusunda, başta Sayın Fatma Şahin’in inanılmaz özverisi, Osman Toprak’ın ve yönetimdeki arkadaşlarının çabası, ekonomik yönden tüm imkanları kullanarak prim müessesesini çalıştırıp, hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalarını asla görmezlikten gelemeyiz.. Bence çok iyi bildiğim için bu ortamda kümede kalış, şampiyon olmuşçasına değerlidir.. Adeta küllerinden doğarak bir mucizeyi gerçekleştiren Büyükşehir Belediyespor’u ve emeği geçen herkesi kutlarız..PEKİ ŞİMDİ NE OLACAKTabii herkesin kafasında “Şimdi ne olacak” sorusu yatıyor.. Gerçekten şimdi ne olacak.. Tartışılmaz bir gerçek ki, Gaziantepspor bu kentin birinci derecedeki takımıdır.. Şehrin adını taşıyor çünkü.. Ki mazisi, kentin ilk göz ağrısı olması sporseverler için çok değerlidir.. Ama gelin görün ki, yönetenleri tarafından o taraftar kulüpten uzak kalmıştır.. En basiti bir iki mecburi istisna hariç, yıllardır maçlarına gitmiyorum.. Gitmeye de niyetim yok.. Böyle yapan binlerce taraftar vardır..ÜÇLÜ SAC AYAĞI SPORSUZ OLMAZİşte asıl mesele burada başlıyor.. Büyükşehir Belediyespor ile Gaziantepspor ne olacaktır.. Bu konu enine boyuna tartışılmalı, ortaya doğru bir karar çıkarılmalıdır. Birleşme önerisi ilk etapta sıcak gelse de, şimdilik kaydıyla imkansız görünmektedir. Kaldı ki, TFF liginde iki takımla temsil edilme imkanımızı elimizin tersiyle kenara itmemiz doğru olmaz.. Gaziantepspor yönetiminin istifası halinde ki istifa etmesi çok zor, geriye kala kala Büyükşehir Belediyespor üzerinde yoğunlaşmak kalacak.. Ama biraz önce söylediğim gibi, belediye adıyla yarışmak spor dünyasında sempati getirmiyor. Başakşehir bunun için adını değiştirmişti zaten.. Umarım sonunda doğru bir karar çıkacaktır.. Çünkü bu şehir Ekonomisi ve Gastronomisiyle bulunduğu zirvenin üçüncü ayağı olan sporuyla varlığını daimi kılmalıdır..HEPİNİZE İYİ HAFTALAR